Sağlıklı Beslenmek: Beyniniz Size Teşekkür Edecek
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Vücudunuzla yediğiniz yemek arasındaki en büyük bağlantı sindirim sistemi değil, beynimizdir. Diyetiniz bunu doğrudan etkiler. Bir yandan açlık, tokluk ve yeme arzusundan sorumludur, diğer yandan ise enerjisini yiyeceklerden alır. Bu noktada sağlıklı beslenmek devreye girer.
Beyninizin en iyi şekilde çalışması için onu doğru beslemelisiniz. Ne yediğimize bağlı olarak, bu besinleri aklınızın ihtiyacı olan yakıta dönüştürecek bir dizi metabolik süreç gerçekleşecektir. Sağlıklı beslenmek, beyninizin en üst seviyede çalışmasını sağlayacaktır.
Beyin enerjisini nereden alır?
Beyin dinlenmez. Farkında olmasanız bile, sürekli olarak aktif ve çalışır durumdadır. Beslenmenin bu kadar önemli olmasının nedeni budur çünkü beyninizin enerji sağlamanın tek yolu çeşitli yiyecekler tüketmektir.
Karbonhidratlar beynin olabildiğince verimli olmasına yardımcı olur. Ve karbonhidrat türleri arasında, şeker veya sukroz optimal beyin fonksiyonu için en önemli olanıdır. Evet, şeker o kadar da kötü bir şey değil.
Şeker suda çözünür ve vücut tarafından kolayca sindirilebilir. Kimyasal olarak, iki molekülün oluşturduğu bir disakkarittir: bu moleküllerden biri glikoz ve diğeri fruktozdur. Her ikisi de iki ana şeker türü olarak kabul edilir.Bununla birlikte, glukoz ve fruktoz, beyninizde zıt etkilere sahiptir. İlki, tokluk sinyalini aktive eder. Fruktoz, gıdaya olan ilginizi artıran serebral yolları harekete geçirerek, karşıt görevi yerine getirir. Biri azalır ama diğeri yemek yemeye devam etme arzusunu uyarır. İlginç, değil mi?
Glikoz beynin en sevdiği yiyecektir
Fakat her iki şeker türünden biri, beynin favorisidir: glukoz. Bu, hücrelerinizin “favori yiyeceğidir” ve beyninizin ana enerji kaynağıdır. Temel bir gıdadır.
Esasen beyin, toplam vücut ağırlığınızın sadece% 2’sini oluşturmasına rağmen, kanınızda dolaşan toplam glikozun yaklaşık beşte birini gerektirir. Ayrıca kas dokusundan 10 kat daha fazla kan ister. Neden mi? Kaslar ve diğer organların aksine, beyin daha sonra kullanmak için glikoz depolayamaz.
Bunun yanında, beynin karşısında başka bir engel daha vardır: beyin hücreleri, yağları veya proteinleri glikoza dönüştüremez. Sadece günlük şeker alımımızdan gelenleri kullanabilir.
Belki sağlıklı beslenmenin kilonuzu etkileyen bir karardan çok daha fazlası olduğunu daha iyi anlıyorsunuzdur. Glikoz bakımından zengin bazı yiyecekler sebzeler (havuç, pancar), süt ürünleri, tahıllar (mısır, buğday, pirinç) ve beyaz ekmektir.
Aşırılıklar zararlıdır
Ama dikkat edin! Beyninizin düzgün çalışması için şekerin gerekli olması, hamur işi ve abur cuburla midenizi doldurabileceğiniz anlamına gelmez. Unutmayın ki günlük olarak yediğiniz yiyeceklerde şeker doğal olarak bulunur ve bu miktar yeterlidir.
Çok yüksek veya çok düşük seviyelerde glikoz, vücudun normal çalışmasını engeller. Kan şekerinizin çok düşük olmasının nedenlerinden biri diyetinizin çok sınırlı olmasıdır. Bu durumda hafızanız, konsantrasyon gücünüz ve öğrenme kapasiteniz zayıflayabilir. Kan şekeriniz yüksekse, epilepsi gibi kronik hastalıklar ortaya çıkabilir.
Beyniniz için iyi olan diğer yiyecekler
Nişasta, glikoz moleküllerinin oluşturduğu bir başka kompleks karbonhidrat türüdür ve beynin iyi fonksiyon göstermesi için çok yararlıdır. Bu nedenle diyetinizde patates, pilav ve makarna gibi nişastalı yiyecekler bulundurmanız şarttır.
Proteinler, nörotransmitterlerin üretimi için gereklidir. Bunlar, sırasıyla, beyin ve vücudun geri kalanı arasındaki bilgi akışından sorumludur. İyi protein kaynaklarına örnek olarak balık (ton balığı, sardalye, somon), et ve yumurtayı verebiliriz.Ceviz ve fındık gibi yemişler, vücudun her yerinde kan dolaşımını ve oksijen dağıtımını artırır. Buna ek olarak, kabuklu yemişler yüksek oranda omega 3 yağ asidi, vitamin ve mineral içerir, antioksidan kaynağıdır ve anti-enflamatuardır.
Besinler nasıl beyin için enerjiye dönüşür?
Yemek yediğimizde, sindirim sistemimizdeki enzimler yiyeceği farklı parçalara ayırır. Karbonhidratlar basit şekerler halinde parçalanır, proteinler amino asitlere ve yağlar ise yağ asitlerine ayrılır.
Bu bileşikler, kan dolaşımından insan vücudunu oluşturan farklı hücrelere gider. Bazıları, mesela glikoz, doğrudan beynin kan damarlarına gider. Yağ asitleri gibi bileşikler ise hücre zarları için yapısal elementlerdir.
Beyin işlevine zarar veren alışkanlıklar
Kahvaltı yapmamak, beyin için daha az beslenme ve sabahın erken saatlerinde daha kötü fonksiyon gösterme anlamına gelir. Aynı şekilde, bir kerede çok az veya çok fazla şeker tüketmek beyninizin gücünü etkiler.
Fiziksel egzersiz yapmamak ya da uykusuzluk, sigara içmek, içki tüketmek ya da uyuşturucu madde kullanımı, merkezi sinir sistemini ciddi şekilde etkilediği için beynin yapısını dahi değiştirebilir. Çok az iyi arkadaşa sahip olmak, şiddet ve stres de zihinsel kapasiteyi azaltmaktadır.
Diyetimize bağlı olarak daha az ya da çok zeki olmayız. Fakat zihinsel performansımızı ve etkinliğimizi her gün etkileyen bir şeydir. Glikozun temel olmasına rağmen, beynimizin tamamen beslendiğinden emin olmanın en iyi yolunun sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslenmek olduğunu gördük.
Diyetinizde küçük değişiklikler yaparak hesap yapma, mantık yürütme ve hafıza gibi günlük görevlerde şaşırtıcı sonuçlar görebilirsiniz. Neden denemiyorsunuz?
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.