Logo image
Logo image

Bir Tartışma Esnasında Sakin Kalabilme Sanatı

3 dakika
Bir tartışma esnasında sakin kalmak ve duygularınızı kontrol edebilmek size yardımcı olabilir. Bu yazımızda, bunu başarabilmeniz için sizlerle bazı stratejileri paylaşacağız.
Bir Tartışma Esnasında Sakin Kalabilme Sanatı
Tarafından yazılmıştır Julia Marquez Arrico
Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Bazıları konu duygularını ve düşüncelerini ifade etmeye gelince dürtüsel davranmaya meyillidirler. Belki de tek düşündükleri nasıl bir yol izleyeceklerini düşünmeksizin yalnızca fikirlerini karşıya nasıl geçirecekleridir. Bu aslında oldukça yaygın bir durum. Hatta biraz daha ileriye giderek şunu söyleyebiliriz ki herkesin en az bir kez bir tartışma esnasında soğukkanlılığını yitirdiği olmuştur. Bazen duygularımıza o kadar teslim oluruz ki bir tartışma esnasında sakin kalmak imkansız bir hal alır ve yaptığımız tek şey karşı taraftaki kişiye saldırmak olur.

Pek çok durumda sakin kalmayı başarabilmek bir sanat olarak algılanabilir. Bunu yapması kolay olmasa da, imkansız da değildir. Hatta, uzun yıllar boyunca iletişim ve çatışma yönetimi uzmanları sakin kalabilmek için başvurabileceğimiz kaynaklar üzerine çalışmışlardır.

Bilimsel Çalışmalar Tartışma Esnasında Sakin Kalmakla İlgili Neler Söylüyor?

Nelda Sheldon ve Shoron Burton (2014) mesele kontrollü hareket etmek olduğunda bir durumun yorumlanmasının en etkileyici etmen olduğunu belirtiyorlar. Diğer bir deyişle, bizi etkileyip gözümüzü karartan şeyin durumun kendisi değil, olan bitenle ilgili düşüncelerimiz olduğunu açıklıyorlar. Örneğin, eğer kişisel olarak saldırıya uğradığımızı hissediyorsak sakin kalmamız oldukça zor olacaktır.

Bu sebepten ötürü farklı bilimsel araştırmalarda, tartışmalarda öz güvenin rolü üzerine çalışılmıştır. Çoğu araştırmacı öz güveni düşük olanların ve kendiyle ilgili kötü görüşlere sahip olan kişilerin daha kolay öfkeye kapıldığını ifade etmiştir. (Karagözoğlu, Kahve, Koç ve Adamişoğlu, 2008).

Bununla birlikte, kişilerin içsel durumları da kişisel olarak saldırıya uğradıkları hissine kapılmalarına sebep oluyor. İçsel dünyalarında bir takım sorunlar yaşayan kişiler, tartışmaya objektif bir biçimde yaklaşmaktansa, bunu kişisel bir saldırı olarak algılıyorlar. Bu da esasında kişilerin alakasız bir yorumda bulunan kişilere neden kabaca yanıt verdiğini açıklıyor.

Kısacası diğer çalışmalarda da, eğer bizi sinirlendiren şeyler üzerine çalışırsak, tartışma esnasında sakin kalabilmenin kolaylaşacağı sonucuna varılmıştır. İşin aslına bakıldığında; kişiliğimiz, bir şeylerin üstesinden gelmek için sarf ettiğimiz çaba ve öğrenme mekanizmalarımız tartışmalarla yüzleşme şeklimizi büyük ölçüde şekillendirir. (López-Torrecillas, Martín, de la Fuente, ve Godoy, 2014).

Some figure

Olan Oldu Bir Kere

Kısa terapi ve çözüm odaklı terapi alanında uzman bir psikolog olan Dr. Mark Beyeback geçmişte yaşananların günümüze taşınmasının kişinin tartışmaları kişisel bir saldırı olarak algılaması ihtimalini artıracağını öne sürmüştür. Geçmiş değiştirilemeyeceğinden, öfke ve çaresizlik kendini gösterir.

Bundan ötürü, olumsuz duygular bizi kör eder ve hatta tartışmanın neden başladığını dahi unutmamıza sebep olur. Ayrıca bu olumsuz duygular boş yere tartışarak zaman kaybettiğimizi hissettirir ve bu bizi daha da sinirli yapar.

Kendinizin Farkında Olmanız ve Kendinizi Bilmeniz En İyi Müttefiğinizdir

Eğer güçlü ve zayıf yanlarınızın farkındaysanız tartışma esnasında sakin kalmanız kolaylaşacaktır. Eğer yalnızca kendi pozisyonunuza değil de tartışmanın nasıl evrildiğine de dikkat ederseniz, pes etmeniz, diğer tarafından argümanları üzerine düşünmeniz ya da geri çekilmeniz gerektiği anı anlamanız kolay hale gelecektir. Gönülden bir şekilde diğer tarafın bakış açısına kulak verirseniz, tartışma esnasında sakin kalmanız pek de zor olmayacaktır.

Öte yandan, topluluk önünde tartışmakla özel olarak tartışmak arasında çok büyük bir fark vardır. Ayrıca günün son saatlerinde yorgunken tartışmakla hafta sonu daha sakin ve dinlenmiş bir halde tartışmak da aynı şey değildir. Bir tartışmayı başlatmak ya da bitirmek için belirli bir zamanı seçmek, sosyal zeka gerektiren bir durumdur.

Hazırlıklı Olmak Sakin Kalmamıza Yardımcı Olur

Eğer bir tartışmaya girecekseniz, hazırlıklı olun. Düşüncelerinizi düzenli hale getirin, argümanlarınızı sürdürülebilir bir şekilde kurun ve onları nasıl sıralayacağınızı belirleyin. Tüm olay, bu hazırlığı her an kullanabileceğiniz yedek bir senaryo gibi elinizin altında tutabilmenizle ilgilidir.

Dahası, eğer bu ön görebildiğiniz bir tartışmaysa, bununla ilgili bir konuşma hazırlamanız en iyisi olacaktır. Fikirlerinizin farkında olduğunuzdan emin olun. Olasılıkları, argümanlarınızın derinliğini düşünün ve eğer mümkünse karşı tarafın yanıtlarını tahmin etmeye çalışın.

Some figure

Tartışma Esnasında Sakin Kalmanıza Yardımcı Olacak Üç Pratik Strateji

  • Sesinizi yükseltmekten ve dilinizin dolanmaması için çok hızlı konuşmaktan kaçının. Fizyolojik durumunuzun konuşma hızınızı etkilediğini unutmayın.
  • Beden dilinizin agresiflik yerine huzurlu bir imaj yansıttığından emin olun. Nasıl hareket ettiğinizi ve yaptığınız jestleri gözlemleyin. Eğer (niyetiniz öyle olmasa da) agresif görünüyorsanız, karşınızdaki kişiyi savunmaya iteceksinizdir.
  • Eğer gergin hissetmeye başlarsanız, güveninizi yeniden kazanmak için ana tartışmayı geri plana atmayı deneyebilirsiniz. Bu sizi haksız çıkaran hatalar yapmanızı önleyecektir.

Son olarak, tartışma esnasında sakin kalmanın kolay bir şey olmadığını fakat bir şekilde kendinizi bu noktaya getirebileceğinizi de unutmayın. Öncelikle kendinizi gözlemleyerek ve eleştirerek işe koyulabilirsiniz. İster inanın ister inanmayın, bunlar sizin tartışma esnasında faydalanabileceğiniz araçları öğrenmenize yardımcı olacaktır.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Francisca López Torrecillas, F., Martín, I., de la Fuente, I., & y Godoy, J. F. (2000). Estilo atribucional, autocontrol y asertividad como predictores de la severidad del consumo de drogas. Psicothema, 12(2), 331-334.
  • Shelton, N. & Burton, S. (2014). Haga oír su voz sin gritar. Madrid: Fc Editoria.