İş Yerinde Girişkenlik: 5 Temel Öge

İş Yerinde Girişkenlik: 5 Temel Öge
Sara Clemente

Yazan ve doğrulayan Psikolog ve gazeteci Sara Clemente.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

İş yerinde girişkenlik sıklıkla agresiflik ya da düşmanlık gibi başka kavramlarla karıştırılır. Fakat eğer girişkenlik saygıya dayalı bir kavramsa, bu gibi karşılaştırmalardan çok daha fazlasıdır. Diğer bir deyişle, girişken olmak birey ve vatandaş olarak diğerlerine saldırmadan haklarımızı bilmek ve savunmak anlamına gelir. Aynı zamanda bu kavram, pasifliğin zıddıdır.

İş yerinde, girişkenlik çalışanlar için de işverenler için de önemli faydalar teşkil eder. Bu yüzden girişken olmak çok önemlidir. Fakat bu nasıl başarılabilir?

İş Yerinde İşinizi Savunun

Belirli durumlarda, patronlar çalışanlarının yaptığı işlerden kendilerine pay çıkarırlar. Çabalarının karşılığını alamadıkları için bu, çalışanlar için oldukça yıpratıcı bir durumdur. Örneğin, haftalardır önemli bir rapor üzerinde çalıştığınızı hayal edin fakat iş bu raporu müşterilere sunmaya gelince patronunuz sizi toplantıya davet etmez ya da sunumda sizden bahsetmez bile.

iş yerinde

İş yerinde girişkenlik sessizliğimizi kırmamızı ve patronlarımızla ilgili hoşnut olmadığımız durumları paylaşmamızı sağlar. Yukarıdaki örnekte olduğu gibi, girişkenlik patronlarımızla konuşup işimizin karşılığını almamıza yardımcı olur. Bu, öfkelenme ya da küstahça konuşmak değildir, işimizin karşılığını almamaktan kaynaklı olarak hevesimizin kırılması ile ilgilidir.

Fikirlerinizi Kısa ve Etkili Biçimde İfade Edin

Bir departman toplantısındasınızdır. Bu toplantı, temelinde sizi doğrudan etkileyecek önemli kararların alınacağı bir toplantıdır. Bu yüzden üstleriniz tartışılan konu ile ilgili herkese fikirlerini sorar. Toplantıdakilerin çoğu konu ile ilgili agresif ya da pasif bir tutum sergiler.

Tartışılan konunun şu olduğunu varsayalım: şirketin sizin departmanınız için bütçesini artırması gerektiğini düşünüyor musunuz? Bu konuyla ilgili önerileriniz nedir?

  • Agresiflik: “Tabii ki artmalı. Kahve makinemiz dahi yok.”
  • Pasiflik: “Fark etmez. Benim için değişen bir şey yok.”
  • Girişkenlik: “Geçen yılki bütçe kısıtlamalarına istinaden olumsuz değişimler gerçekleştiğini fark ettik. Departmanın daha iyi performans gösterebilmesi için bütçenin artırılması uygun olacaktır.”

Birinci ve ikinci öneri gerginlik yaratır. Üçüncü öneri ise iş yerinde girişkenliğin, kişinin iş arkadaşları ve üstleriyle daha etkili bir biçimde iletişim kurmasını sağlayan bir sosyal beceri olduğunu kanıtlar niteliktedir. Bu sayede ihtiyaçlarımızı ifade edebilir ve etrafımızdaki insanların olası hassasiyetlerini anlayabiliriz. İsteklerimizin gerekli şekillerde yerine getirilmesi mümkün değilse, girişkenlik farklı çözümler bulunmasını sağlar.

İş Yerinde Kendinize Değer Verin

Girişken bir şekilde fikir vermek istiyorsak, acemi hataları yapmadığımızdan emin olmalıyız. Bu acemi hatalarından biri kendimizi değersizleştiren şu gibi cümleler kurmamızdır:

  • “İşe yarar mı bilmiyorum.”
  • “Yalnızca bir fikir.”
  • “Zaten daha çok erken.”
  • “Saçma bir fikir olabilir.”

Bu gibi geçiştirmelerden kaçının: onlar sizin dostunuz değil. Tam tersi, dediğinizden emin olmadığınız ve güvensiz olduğunuz izlenimini veriyorlar. Önerilerinizi ve fikirlerinizi desteklemeyen sinyaller verirseniz, onları benimsetmeniz çok daha zorlaşır.

Öznel İletişim Kullanın

Öznel iletişimde düşüncelerimiz ve duygularımız birinci ağızdan aktarılır. Bu sayede, suçlamadan, yargılamadan ya da diğerlerini eleştirmeden konuşabiliriz.

Bunun için bir örnek verelim. Harcadığınız çaba ve adanmışlığınıza göre şirketinizin maaşınıza zam yapması gerektiğini düşünüyorsunuz. Bu konu hakkında patronunuzla konuşmanızın iki yolu var: “Maaşım hakkında konuşmak istiyorum.” ya da “Maaşım hakkında konuşmalıyız”.

İlki daha az agresif duyuluyor ve birebir kişiye yönelik değil. Basit detaylar cümlelerinize saygı, kolaylık ve önem katar. İş yerinde girişkenlik bu noktada kendini gösterir.

iş yerinde toplantı yapan insanlar

Açıklık ve Özlük

İş yerinde girişkenlik adına açığa kavuşturmanız gereken iki şey var. Biri ulaşmak istediğiniz hedef. Diğeri de söylemek istediğiniz şeyin ana fikri.

Eğer hedefinizin ne olduğunu bilirseniz, hedefinize ulaşma yolunda yürüyebilirsiniz. Bilmezseniz, işin içine girişkenliği katmak zor olur ve işler tam tersi yönde ilerler. Hatta insanların girişken olmaya çalışırken sık sık yaptıkları yaygın hatalardan biri  bütün önerilere “hayır” demektir. Önerileri değerleriniz ve haklarınızla ters düştüğünde reddedin, girişken görünmek için reddetmeyin.

Aynı şekilde, bir şey söylemek için bin dereden su getirmeyin. Eğer söylemek istediğinizi 5 dakika yerine 1 dakikada söyleyebiliyorsanız, 1 dakikada söyleyin. Lafı çok fazla gevelerseniz, toplantıdaki insanların dikkati dağılacaktır.

Costa ve McRae’nin 5 Büyük Faktör Kuramı’na göre girişkenlik, dışa dönük insanlarda bir kişilik özelliğidir. Kimse doğuştan girişken biri olarak doğmaz. Başta da belirttiğimiz gibi, girişkenlik daha çok geliştirebileceğimiz bir sosyal beceridir diyebiliriz. Bu kavramı gerçekten anlayabilmek, çaba ve bilgi gerektirir.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.