Mutlu olmak için bir neden bulamadığınızda uykuya dalmak ve hayatta hedefleriniz olmadığında yatağınızdan kalkıp işe gitmeniz zorlaşır. Böyle zamanlarda dibe batmamak için bazı motivasyon yöntemlerini bilmeniz gerekir.
Bu umutsuzluk ve bitkinlik hissi bazen “asteni” ile ilişkilendirilir. Yorgunluk, stres ve cesaretsizlik, bunu önlemek için bir şey yapmaya çalışmazsanız, depresyonun başlangıcı olabilir. Mevsimsel değişiklikler gibi şeyler, bunlarla iyimserlik ve pozitiflikten yararlanarak başa çıkmayı bildiğiniz sürece ruh halinizi olumsuz etkilemek zorunda değildir.
En etkili motivasyon yöntemleri, üzerinize düşen görevi yerine getirmeniz gereken yöntemlerdir. Değişmek istediğinizi söylemek yeterli değildir: kelimelerden eyleme geçmelisiniz. Her birimizin içinde muazzam bir güç var, ama onunla ne yapacağımızı seçmek bizim sorumluluğumuzdur.
“…Güçlü kişiler, yapabileceklerini yapar, zayıf kişiler ise çekmeleri gereken acıyı çeker.”
– Thucydides
Motivasyon Yöntemleri
1. Kısa ve uzun vadeli hedeflerinizin bir listesini yapın
İşinizi, yapılacak işleri, ilişkileri, hayallerinizi ve dinlenmeyi dengelemek bazen neredeyse imkansız bir görevdir. Oturup kısa ve uzun vadede elde etmek istediğiniz şeylerin bir listesini yapın.İlk önce daha gerçekçi ve erişilebilir şeylere odaklanın; sonra daha büyük düşünmenize izin verin
Çaba ve kararlılık olağanüstü niteliklerdir. Hepimiz biliyoruz ki şans kendi başına gelmez: bunun için hazırlıklı olmanız gerekir. Hedeflerinizi belirlemek çok önemlidir. Her şeye dair algınızı değiştirebilecek şeyleri takip etmeniz için sizi harekete geçirecektir.
2. Motive olmuş gibi hareket edin
Aptalca gelebilir ama “mış gibi yapmak” bazen en doğru şeydir. Sınıfındaki en zeki öğrenci dahi olsa çocuğunuza aptal derseniz, böyle davranmaya başlayacaktır. Pygmalion Etkisi olarak adlandırılan bu durum, her birimizin en iyi ve en kötü yönlerini ortaya çıkarmaktan sorumludur.
Hayata gerçekten aşık olmuş gibi davranın. Nazik olun, olumlu düşünün ve başkalarına neşe yayın. İlk başta çok zor olabilir ve kendinizi ikiyüzlü hissedebilirsiniz, ama bunu yaptıkça işe yaradığını, yansıttığınız imaj hâline geldiğinizi göreceksiniz.
3. Yaptığınız şeye konsantre olun
Yorgunluk ve ilgisizlik çoğu zaman aşırı çalışmaktan gelir. Mevcut olan en iyi motivasyon yöntemlerinden biri, yaptığınız şeylere odaklanmaktır. Bir sonraki aktiviteyi ya da öncekini düşünmeyin. Oyalanmayın ya da eve gidince bitiririm demeyin.
Önünüzdeki işi bitirin ve elinizden gelenin en iyisini yapın.Muhteşem sonuçlar göreceksiniz, yükünüz daha hafif gelecek ve işinizi daha erken bitireceksiniz.
4. Espriyi silah olarak kullanın
Gülmek en iyi doğal ilaçlardan biridir. “Mutluluk hormonu” olarak adlandırılan endorfin hormonunu salgılar. Güzel bir gülme seansından sonra, rahat ve olumlu hissedersiniz ki bu meseleleri görme şeklinizi etkiler.
Kendinizi eğlenceli ve iyi bir mizah anlayışına sahip insanlarla çevirin. Stand-up şovlarına gidin, komedi filmleri izleyin, iyi bir hiciv kitabının tadını okuyun. Hayatın eskisi kadar karanlık gelmediğini göreceksiniz. Mutlu olmak bir seçenek değil, zorunluluktur.
5. Farklı bir yere gidin
Tebdili mekanda ferahlık vardır derler. Her gün içinizden gelen bir şey yapmaya karar verin. Sizi rutininizden çıkaran bir aktivite yapın. Daha önce dinlemediğiniz bir şarkı dinleyin, hiç düşünmediğiniz bir yere gidin, arkadaşlarınızla sürpriz bir buluşma ayarlayın. Ya da değişik bir şey yiyin.
Monotonluk çok tehlikeli olabilir. Zihninizi ve duygularınızı aktif tutmaya çalışın. Sizi ilgilendiren bir şey öğrenmeye başlayın, kalbinizi heyecandan hızla çarptıran bir şey yapmak için kendinize meydan okuyun. Yaşamaya başlamak için asla geç değildir.
6. Kendinizi şımartın
Kendinizi sevin. Ancak sadece yüzeysel ve mecazi bir düzeyde değil. Vücudunuza iyi bakın ve ona tapınağınızmış gibi davranın. Kendinize zaman ayırın, rahatlayın ve zihninizi boşaltın. Bir bardak kahvenin yanında güzel bir roman okuyun, spor yapın ve özgür hissedin.
Başkalarınıza davranmayı öğrendiğiniz gibi davranın kendinize: nezaketle, iyilik ve zarafetle. Problemlerimizin çoğu, başkalarına böyle davrandığımız hâlde kendimize iyi davranmıyor olmamızdan kaynaklanır. Kendinizi olabildiğince çok şımartın.
Motivasyon her an gerçekleşebilir, ama bunun için tüm olasılıklara açık olmalıyız. En etkili motivasyon yöntemleri, olumlu bir tutum sürdürmeyi, yeni şeyler yapmayı ve hedeflere odaklanmayı merkeze alır. İlk başta biraz çaba gerektirebilir, ama zamanınıza değer olan her şey çaba gerektirecektir.
Hayattaki her şey sürekli bir biçimde değişmektedir: politikalar, değerler, düşünce şekli, diğer insanlarla iletişim biçimi, eğitim, iş dünyası… Günümüzde küresel bir tüketim toplumu içinde yaşıyoruz. Geçmişin sabit ve değişmeyen dinamikleri artık günlük hayatımızın bir parçası durumunda olmadığından, belirsizlik duygusunu çok…
Artemisia Gentileschi 16. yüzyıldan bir Barok ressamdır. Pek çok kadın ressam gibi onun hikayesi ve eserleri uzun yıllarca saklı kaldı. Tarihçiler ve koleksiyoncular Gentileschi’nin eserlerini erkek bir ressama atfetmiştir. Hayatı ve eserleri 16. yüzyıl cinsiyetçiliğinin mükemmel bir örneğidir. Bu yazıda…
Daha önce yayında hiç şimdi olduğu kadar televizyon dizisi olmamıştı. Ancak, adil olmak gerekirse, onlara “televizyon” dizisi demek artık tam olarak doğru değil. Filmler, diziler, sıradan insanların yaşamlarını konu alan programlar ve belgesellerin tüm bu çevrim içi yayın platformlarında yayınlanması bir dizinin…
Enkefalinin ağrı iletimindeki rolü otuz yıla aşkın süredir araştırılıyor. Enkefalin hormonu, nöronların iletişimini gerçekleştiren nörotransmitter işlevi gören bir hormondur. Bu hormon, hipofiz bezi başta olmak üzere beynin belli başlı bölgelerinde üretilir. Beyin bu hormonu ürettikten sonra, bağırsak yolu ya da…
Søren Kierkegaard için, Regina Olsen’i son nefesine kadar sevdiğini söylerler. Ama onun hayat amacı, bütün vücudunu ve ruhunu felsefe çalışmaya ve Hristiyanlık inancına adamaktı. Danimarkalı teolog ve filozof, aşkıyla olamamanın acısıyla yaşamak zorunda kalmıştır. Ama bütün bunların sayesinde bize bırakabildiği mirası…
Yaşlı bir insan denince aklımızda canlanan klişeyi bir düşünelim: evinde yalnız başına oturan, hak edilmiş bir emeklilikle sakin bir hayat yaşayan, bahçe ile uğraşan ya da bingo oynayan 60 yaşlarında birini hayal ederiz. Fakat bu ne kadar gerçekçi bir tablo?…