İncinmiş Duygular ve Başa Çıkmanın 5 Yolu
tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Sergio De Dios González
Kimse size, sizi doğrudan inciten konularla nasıl mücadele etmeniz gerektiğini öğretmez. Belki sürekli “Ağlama”, “Zaman her şeyin ilacıdır”, “Hepsi geçecek” gibi teselli cümleleri duyuyorsunuz ama bunların hiçbiri size yardımcı olmuyor. Hatta aksine daha kötü hissetmenize sebep oluyor. Bu yüzden, incinmiş duygularla başa çıkmanın 5 yolunu anlatan bu yazıyı okumanızı öneriyoruz.
Sizi üzen şeyleri görmezden gelmek bir seçenek değildir. Canınız ne kadar yanarsa yansın bu duygularla yüzleşmelisiniz. Eğer bunu yapmazsanız ileride daha çok sıkıntı çekebilirsiniz.
1. İncinmiş duygularınızdan kurtulmayı öğrenin
Bunun için yalnızca bir kaleme ya da kırılmayacak küçük bir objeye ihtiyacınız olacak. Objeyi elinize alın ve gücünüzün yetebildiği kadar sıkın. Şimdi, bu objenin sizin duygularınız, düşünceleriniz ya da, sizi üzen bir insan olduğunu hayal edin.
Bu objeyi sıkmak başta elinizi acıtacaktır. Ama sonra, acı vermeyi bırakacaktır. Bu olurken, canınızı yakan her şey olarak hayal ettiğiniz bu objeyi elinizden bırakın ve yere düşmesine izin verin. Bir şeyi nasıl serbest bırakabildiğinizin farkına varın. Sizi üzen insanlar hakkında hissettiklerinize de aynı şey olacak. Bu hislerden de bu şekilde kurtulabileceksiniz.
Başımızdan geçen bazı olaylar bizi üzse de onların bizim bir parçamız olduğunu düşünürüz fakat acı çekmeyi seçenin bizler olduğumuzun farkına bile varmayız. Ancak bir kez fark ettikten sonra istediğiniz zaman bu hislerden kurtulabilirsiniz.
2. Kendinizle nasıl konuştuğunuzu düşünün
İncinmiş duygularınızla başa çıkmanın ikinci yolu kendinizle nasıl konuştuğunuzu anlamaktan geçer. Kendinizle pozitif bir şekilde konuştuğunuza inanıyor olabilirsiniz, ancak düşündüğünüzden çok daha negatif cümleler kurduğunuzu keşfettiğinizde çok şaşıracaksınız. Daha iyi anlayabilmeniz için size bir örnek vereceğiz.
Bir spor salonunda olduğunuzu ve birinin gelip sizle konuşmaya başladığını hayal edin. Tam vedalaşırken size “Seninle konuştuğum için mutluyum.” diyor ve sizin tepki vermeniz biraz zaman alıyor. Biraz geriliyorsunuz ve kaygılı bir biçimde “Aynı şekilde” diye cevap veriyorsunuz. Soyunma odasına doğru giden yolda, başka insanlarla konuşurken ne kadar saçmaladığınızı ve biraz önce ne kadar aptalca davrandığınızı düşünmeden duramıyorsunuz.
Bu tip durumlarda en önemli şey farkında olmaktır. Bir aynanın önünde durup kendinize “Ne düşünüyordun ki?” diye sorarken pozitif miydiniz? Farkında olmadan kendi özsaygınızı tekrar tekrar nasıl dibe çektiğinizi göreceksiniz.
3. Şimdiki zamana bağlı kalın
İncinmiş duygularla başa çıkmanın bir diğer yolu ise şimdiki zamana bağlı kalmaktır. Muhtemelen daha önce farkındalık tekniği diye bir şey duymuşsunuzdur. Geçmiş ve gelecek hakkında düşünmeyi bir dakikalığına bir kenara bırakıp sadece şimdiki zamanı yaşamak size yardımcı olacaktır çünkü acı çekmenizin bir sebebi de budur.
Bir hafta boyunca her gün düşünmek isteyebileceğiniz şeyler seçin. Örneğin; Pazartesi günü nasıl nefes aldığınızı, Salı günü yere nasıl adım attığınızı, Çarşamba günü elinizi ya da bulaşıkları yıkarken, ya da duş alırken suların cildinizin üstünden nasıl akıp gittiğini… Aynı şeyi haftanın her günü için yapın. Bu, yaptığınız küçük şeyleri takdir etmenize ve sizi inciten şeylerden uzaklaşmanıza yardımcı olacaktır.
Canımızı yakan şeylere tutunmak yaşadığımız ufak tefek şeylerden zevk almamızı engeller çünkü tek düşündüğümüz şey çektiğimiz acı olmaya başlar. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi bu hislerden istediğimiz zaman uzaklaşabiliriz.
4. Başınıza gelebilecek en kötü senaryoyu düşünün
İncinmiş duygularla başa çıkmanın dördüncü yolu, size acı veren şeylerden uzaklaşmanıza ve dramayı hayatınızdan çıkarmanıza yardımcı olacaktır. Acı çeken birinin gözünden bakıldığında her şey çok kötüymüş gibi görünür. Bu yüzden başınıza gelebilecek en kötü senaryoyu hayal etmeyi denemelisiniz.
Partnerinizden ayrıldığınızı hayal edin. Size acı veren bir ilişki içerisindesiniz ve buna bir son vermek sizin için oldukça zor. Bazen, mantığınız sizi bir karar vermeye iter ancak korkularınız sizi tüketir ve harekete geçmenizi engeller. Ne kadar zor olursa olsun, kendinizi en kötü durumdayken hayal edin.
Olabilecek en kötü şey nedir? Belki yalnız kalmak, belki tüm arkadaşlarınızın aksine bir partnerinizin olmaması… Bütün bu kötü olayları bir yere yazmanızı tavsiye ediyoruz, fakat fazla dramatik olmaktan kaçının. Bu şekilde, korktuğunuz birçok durumun o kadar da ciddi olmadığınızı görebileceksiniz.
Her bir durum için, neden canınızın yanacağını düşündüğünüze dair bir sebep bulun. Bazılarında cevabınızın çok da mantıklı olmadığını fark edeceksiniz. Diğer durumlar meydana geldiğinde acı çekebileceğinizin farkında olacaksınız ya da size acı verenin, bu korkulara tutunarak yaşamak olduğunu bileceksiniz.
5. Temel bir soru
Size acı veren şeylere tutunmak, çektiğiniz acının artmasına sebep olacaktır. Bu noktaya kadar başınıza gelen olaylara daha iyi bir bakış açısıyla yaklaşabilmeniz için size bazı yollar gösterdik, bu sayede daha doğru kararlar verebileceksiniz.
Son olarak, bu konudaki son adımımız sadece temel bir sorudan oluşuyor. Sizinle aynı durumları yaşayan birine ne derdiniz? Sizinle tam olarak aynı şeyi yaşayan kişinin kardeşiniz ya da bir arkadaşınız olduğunu düşünün. Soracağınız soru aslında size sorulmuş olacak. Bu soru gözlerinizi açmanıza yardımcı olabilir.
“Bazen durup akışına bırakman gerekiyor.”
– Anonim
Acılarımıza tutunup daha da büyütmeye her zaman meyilliyizdir. İronik olan şudur ki, olayları her istediğimizde akışına bırakabiliriz ancak bunu başarmak için ne yaptığımızın farkında olmak zorundayız. Bu güne kadar kaç kere sizi üzen şeylerle başa çıkmaya çalıştınız? Kaçında başarılı oldunuz?
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.