Her Şeyi Yaşamak İstiyorum

Düşündüğümüz zaman, hayat çok kısa… O zaman neden her şeyin getirdiklerini yaşamayı denemiyoruz? Neden hayatın sunduğu güzellikleri aramıyoruz? Neden hayatı kuvvetli bir şekilde ve korkusuzca kavramıyoruz?

Hiçbir anı kaçırmadan hayatı yaşamayı öğrenme zamanı! Böylece yaşlandığımız zaman dünyanın en iyi avcısı gibi hissedeceğiz kendimizi çünkü bütün güzel deneyimleri avlamış olacağız. Güneşi kavrama ya da ayı yakalama gücüne artık sahip olmadığımızda istediğimiz her şeyi yaptığımızı söyleyebileceğiz.

“Yaşamak; yalnızca var olmak demek değil, var olmak ve yaratmaktır; hayatın tanıdı çıkarmakla birlikte acı çekmeyi, rüya görmeksizin uyumayı bilmektir.”

– Gregorio Marañón

Her şeyi yaşamak istiyorum

Korkmadan ve acı çekmeden her şeyi yaşamak istiyorum. Aşkı tanımak, hayatın büyük küçük tüm zevklerini tatmak istiyorum. İyi bir şakaya gülmek ve bir çocuğun gülümsemesiyle günüm aydınlansın istiyorum. Hiçbir şeyi dışarıda bırakmak istemiyorum. Hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorum.

Yıllar ve tecrübeler ardından, hayatın hızla akıp gittiğini anladım.Buradaki zamanımız geçici. Öyleyse, günlerimizi üzülerek, kızarak ya da sızlayarak geçirmenin anlamı ne?

“Hayatın gerçek anlamının, ona vermek istediğim anlam olduğunu keşfettiğimde fevkalade bir yaşama arzusuyla doldum bir kez daha.”

– Paulo Coelho

Bugünden itibaren günlerimin güzel bir şekilde ve yepyeni şeylerle dolu olarak geçmesini istiyorum. Çünkü dünün kötü bir gün olduğu, bulutu olduğu ve üzgün olduğum neden önemli ki? Bugünün dün gibi olmasını istemiyorum. Negatif düşüncelerin, hayatıma akın etmesini istemiyorum.

Her şeyi yaşamanın yolu nedir?

1. Hayatın size sunduğu her yeni andan faydalanın.

Yaşadığınız küçük ve büyük tüm anların farkında olun, hepsinden sonuna kadar faydalanın. Yarını düşünmeksizin her anın tadını çıkarın. Etrafınızda sevdiğiniz insanlar var mı, birlikte güzel zaman geçirip bir kahvenin tadını çıkarıyor musunuz? Bugün güzel bir mektup aldınız mı? Güzel anlardan faydalanın. Kötü anlar zaten geldiğinden geliyor.

“Her an, görmeyi bilenler için altın değerindedir.”

– Henry Miller

2. Tavrınızı değiştirin.

Tavrınızı neden değiştirmiyorsunuz?Bugün işler istediğiniz gibi gitmedi mi? Yarın yeni bir gün. İş arkadaşlarınızla sorun mu yaşadınız? böyle şeylere önem vermeyin. Hayat, küçüklü büyüklü farklı güçlükleri düzenleyip çıkardığınız bir oyuna benzer. Bunların karşısına cesaretle çıkın ve güçlükleri aştığınız için kendinizle gurur duyun.

3. Tutkularınızın peşinden gidin. 

Spor yapmayı, enstrüman çalmayı, müzik dinlemeyi,konsere gitmeyi, okyanusun kokusunu, çocukların tebessümünü seviyor musunuz? Durmayın o zaman, ya da “bir gün yaparım”, “Şansım varsa, istediğim şey beni bulur” diye düşünmeyin. İstediğiniz şeyin peşinden gidin. Tutkulu olduğunuz şeyleri arayın ve bunları yapın. Hiçbir şey kaybetmezsiniz.

4. Yeni şeylerin olmasına izin vermekle kalmayın, bunların yolunuza gelmesini teşvik edin.

Aşık mı olmak istiyorsunuz? Pozitif şeyler getirecek yeni arkadaşlar mı istiyorsunuz? Üstümüze düşeni yaparsak, bu şeyleri ararsak, bize ulaşma şansları da yükselecektir. Kanepemizde oturup beklemekle, asla olmayacak bu. D

5. Günlük hayatınızda küçük zevklerin tadını çıkarın .

Nefes aldığınızın, koku aldığınızın, gülümsediğinizin ve tat aldığınızın farkında olun … Gülün, güzel bir pastanın tadını çıkarın, okyanus dalgalarının sesini dinleyin. Günlük hayatınızda her küçük zevkin tadını sonuna kadar çıkarın.

6. Bir çocuk gibi yaşamayı öğrenin.

Çocuklar nasıl yaşıyor, hiç dikkat ettiniz mi? Anı yaşarlar, yarını düşünmezler, gülüp eğlenir, mutlu oldukları anın tadını çıkarırlar … sanki yarın yokmuş gibi ve başka hiçbir şey düşünmeden. Yere düştüklerinde, biraz ağlar, sonra yine gülmeye başlarlar, yeni bir maceraya atılırlar. Neden çocukların doğallığından bir şeyler öğrenmiyoruz?

7. Hayata pozitif bakan yaşlılarla zaman geçirin. 

Çok endişeli olduğunuz bir zamanda, büyük babanızla konuştuğunuz ve gençliğinden bir hikayeyle size bir ders verdiği oldu mu hiç? Büyük anne büyük babalar, bir bilgelik kuyusudur. Hayatı ve sırlarını bilirler. Size pek çok şeyi sağlayabilirler. Kendinizi onlarla sarın.

Hikayenin ana fikri: “Carpe diem“, “Günü yakalayın!“ Unutmayın ki mutluluk bir tavırdır, yani mutluluğu oluşturmak elinizde. Başlangıç olarak niçin bu şarkıyı son ses çalmıyorsunuz?