Her Çiftin Konuşması Gereken 3 Sıkıntı Konu
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Er ya da geç, bunu yapmanız gerekiyor. Ya her gün, anlamsız ve alakasız bir muhabbet sizi zaten oraya götürür ya da bir an önce konuşup halletmeniz gereken bir konudur. Bu tip sıkıntılar mevzular eğer üzerinde durulup, dikkat ile incelenmezse, bir ilişkiyi uçuruma sürükleyebilir.
Aslında, karşıt fikirlerde olduğunuzu fark ederseniz ve hiç kimse bir orta yola gelme emaresi göstermezse, bu durumun devam etmesi, ilişkiyi tamamen sona erdirebilir. Ancak, buradaki fikir, bu sıkıntılı konuları görmezden gelmek değildir. Bunun yerine, her kişi kendilerine ne anlatmak istediklerini sormalı ve mümkün olan en iyi şekilde bunu dile getirmelidir. Peki çiftlerin kesinlikle konuşması gereken bu rahatsız edici ve sıkıntı mevzular nedir? Ve bunların daha büyük sorunlara sebebiyet vermemesi için, onlara nasıl yaklaşmalıyız?
Eski sevgililer: geçmişin geri gelme gibi bir huyu vardır
“O kadında/erkekte ne buldun gerçekten anlamıyorum.” “Öyle biriyle nasıl birlikte olabilirsin ki zaten?” Bu cümleler ve benzerleri, insanların eşlerine eski sevgilileri hakkında konuşurken sorduğu sorulardır. Daha çok serzenişlerdir. Masum bir şekilde de sorulabilen bu sorular, Pandora’nın kutusunu açabilir.
Dolayısıyla, bu konuşmaların bir işkenceye ya da kavgaya dönüşmesini engellemek için, olayı net bir biçimde açıklama önemlidir. Peki, eşinizin zihninde ve yaşamında, eski sevgilinin yeri nedir? Eğer birkaç yıldır evli kalıp, çocukları da olmuşsa, ilişkilerinin sadece birkaç ay sürmüş olmasına imkan yoktur.
Ve bunu bilmenin tek yolu soruyu sormaktır. Fakat bunu, dürüstlükten, saygıdan ve anlayıştan kopmadan yapın. Yine de, eşinizin yanıtındaki üç önemli hususa dikkat etmeniz gerekir.
Sıkıntılı konularda eşinizin eski sevgilisi ile ilgili üç önemli özellik…
- Onun hakkında nasıl konuşuyor? Sesinde bir öfke, acıma, hor görme veya kayıtsızlık var mı? Bu gibi hisler, size hala onun için taşıyabileceği duygular hakkında bir ipucu verecektir.
- Eğer her günlük sohbetler içinde ismini anıyorsa: Geçmişte yaşadıklarından durduk yere, gereğinden daha önemliymiş gibi bahsediyor ve eğer bunu çok normal bir şeymiş gibi anlatıyorsa.
- Eğer birbirleriyle hâlâ, hangi sıklıkla görüşüyorlar ise: Çok sık sık konuşup, hangi iletişim kanallarından yararlanıyorlar. Eski sevgilisi, kendi arkadaş grubunun hala bir parçası mı ya da cebinden numarasını silmiş mi?
Bununla beraber, unutmayın ki, eşinizle bazen bu tür sıkıntılı konulardan bahsederken, geçmiş her zaman olduğu gibi görülmelidir. Örneğin, eşinizin deneyimlerini kendi ilişkinize göre yorumlamaya çalışmayın. Elbette, birçok durumda farklı şeyler yapmayı tercih edersiniz, ama anlayışı elden bırakmayın.
Ve eğer, ortada bir kıskançlık varsa, eşinizin artık onu daha iyi tamamlayan biriyle olduğunu hatırlamak iyi olur. Ve bu kişi sizden başkası da değil.
Gelecek: belirsizlik sizi boğabilir
Sevgilim, beni hayatının aşkı olarak mu görüyor? Bir gün benimle evlenmeyi düşünüyor mu? Benimle bir aile kurmak istiyor mı? Ondan iyi bir anne / baba olacak mı? Ebeveyn içgüdüsü bir gün ortaya çıkar mı? Bunlar, biriyle ciddi bir ilişki kurmaya başladığınız zaman, herkesin sorduğu sorulardan bazılarıdır. O özel kişi ile.
Bu soruları gündeme getirmek kolay değildir, kabul ediyoruz. Daha fazla körü körüne aşık olmak ihtimalinin yanında, bu soruların cevapları bizi yıkıp geçebilir de.
Ayrıca, bu soruları sormak ve bunları düşünmek için zamanınız olmadıysa, şimdilik sonraya saklayabilirsiniz. Gerçek şu ki, bazen geçmişten gelen şeytanları ve korkuları engellemek için elimizde olması gereken tüm araçlara sahip değiliz. Ve biz cevap veremeyip, panik yapabiliriz. Bunun yerine, şu şekilde düşünün: durumun ne olduğunu ne kadar erken öğrenirseniz, kendi geleceğiniz üzerinde daha fazla güç elde edersiniz. Belirsizlik, iyi bir yol arkadaşı değildir.
Bilgi güçtür.
Ya cevaplarımız farklıysa?
Gelecek hakkındaki görüşlerinizde bir takım farklılıklar varsa, bu farklılıkları tartışmak için bu, iyi bir zamandır. Tamamen karşıt görüşlere sahipmiş gibi görünseniz de, örneğin çocuk sahibi olmak istemek ile ilgili düşünceler, bunlar ve benzerleri, üzerinde fırtınalar koparacak konular değildir.
Geleceğinizi organize etme zamanı geldiğinde, görüşlerin en çok uyuştuğu alanlarla başlamak en iyisidir. Sonra, yavaşça, zorluğu artırabilir ve kabul etmediğiniz şeylerin altını çizebilirsiniz.
Ayrıca, neye istekli olduğunuza ve neyi kabul etmeyeceğinize de zaman içerisinde karar verebilirsiniz. Ne tür tavizler vermek konusunda bir sıkıntı duymuyorsunuz? Ve ne tür mevzular sizin kırmızı çizginizdir? Ayrıca, her birinizin sahip olduğu tavizleri öğrenmeniz gerekir. Bu sayede her ikiniz de verdiğiniz kararlara mutabık kalacaksınız.
Paylaşmak hayatın bir parçasıdır
Evim evim güzel evim. Kulağa tatlı geliyor değil mi? Eğer eşinizle yeni bir eve taşındıysanız, er ya da geç yaptığınız masrafları paylaşmak zorunda kalacaksınız. Veya daha iyisi, paylaşılan bir hayat fikrine adapte olacaksınız.
Birlikte yaşamak zordur, kabul. Sadece ilişkiyi ufak tefek meseleler ile yıpratmakla kalmayıp, eğer her iki tarafta özverili davranmazsa, küçük bir tartışma, bir ayrılığa bile dönüşebilir. İstediğiniz kadar sevgi dolu, tatlı ve şefkatli olun, evin içinde size afakanlar basıyorsa, bir sorun var demektir!
O zaman en büyük sorun, bunu diğer kişiye açıklama zorunda olduğunuz zaman gelir. Artık daha fazla kaldıramayacağınız bir an gelir ve son damla da damlar. O anda oturup, bir güzel “konuşmanız gerekir”. Bu konuşmaya nasıl bir giriş yapmalısınız? Eh, içinizden geldiği gibi ve doğal olarak tabi ki.
Yapılması gereken haftalık işlerin bir listesini yazarak işe koyulabilirsiniz (eğer sorun buysa). Sevgiliniz ya da eşinizin bahsettiği, en çok değer verdiği veya vazgeçilmez olduğunu düşündüğü değerleri de hesaba katın. Yani bu alıştırma, onları biraz daha yakından tanımanıza imkan da sağlayacaktır.
Daha sonradan, ikiniz arasında, her ikinizin de rahat olduğu bir şekilde bu liste üzerinden görev dağılımı yapabilirsiniz. Her iki tarafın da sürece dahil olması ve anlaşmanın her iki tarafça kabul edilmesi için, bu iyi bir yoldur.
Konuşulamayacak garip bir mesele yoktur
Gördüğünüz gibi, bu garip konuşmalardaki çiftlerin izlemesi gereken esas yol, durumu anlamak ve karşılıklı olarak tatmin edici bir çözüme varmaktır. Ama bu çözüm, bir gecede olmaz. Ve hayatınızı geçirmek istediğiniz kişiyi gerçekten yeteri kadar tanımıyorsanız, bunu zaten yapamazsınız.
Geleceği olan bir çift, hayalleri ve fikirleri, sorunları ve endişeleri hakkında açıkça konuşabilen bir çifttir. Sorunlarından kaçınmaya ya da onları görmezden gelmeye çalışmayan bir çifttir. Bu sorunlara, ifade ve anlayış gücü ile yaklaşıldığında, çözeceklerinden emin olan bir çifttir.
Sağlıklı bir ilişki, güven, saygı ve ümit üzerine kuruludur. Böylece, bu garip konuşmalarda yapılacak en iyi şey, bu üç unsuru unutmamaktır. Oturup konuşmaya zamanı geldiğinde, bunu her ikinizin de hatırlaması, ilişkinin yararına olacaktır. Bu, bir çift olarak ve her iki bireyin de bireysel olarak birlikte yaşayacağı bir noktaya ulaşabilmenin tek yoludur.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.