En İyi İntikam, Kin Gütmemektir: Yaşamınızda İlerleyin ve Mutlu Olun
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
En iyi intikam kin gütmemek ve intikam peşinde koşmamaktır. En iyi intikam nefrete gülümsemektir. Öfkenizi boğmak ve mutlu olabileceğinizi göstermektir. Çünkü sağlam bir bakış ve huzur dolu bir kalple, o yükü taşımanız gerekmediğini bilerek sakin ve akıllıca adımlarla yolunuza devam etmekten daha iyi bir strateji yoktur.
Konfüçyüs’ün bilgece bir sözü var: “Bir intikam yolculuğuna çıkmadan önce, iki mezar kazın. Biri sizin, diğeri düşmanınız için.” Ne yazık ki bu sözle ifade edilen mesaja rağmen intikam “çekici” gözüküyor.
“Hata yapmak insana, bağışlamak ise Tanrı’ya mahsustur.”
– Alexander Pope
“Çekici” kelimesini kullanmamızın bir nedeni var. Bu bir insan davranışı, bunu biliyoruz. Aslında, yazarların ve film yapımcılarının iyi bildiği bir şey, intikamın bizi büyülemiş olmasıdır. İntikamın ilaç gibi olduğunu söyleyenler bile var: küçük dozlarda yardımcı olur, ancak yüksek miktarlarda alındığında bizi öldürebilir.
Edmond Dantès, nam-ı diğer Monte Cristo Kontu, bunun edebiyattaki en büyük örneklerinden biridir. Bize en iyi intikamın soğuk ve telaşsız bir tavırla ve mükemmel bir şekilde hesaplandığını öğretmiştir. Agatha Christie ise kötülüğün intikamının doğru bir şekilde alınması gerektiğini göstermek için karmaşık ve şiddet içeren “On Küçük Zenci” kitabını yazmıştır.
İntikam bizi çeker. Hatta bazen bunu haklı çıkarırız. Peki ama intikam arzusunun arkasındaki psikolojik süreçler nelerdir?
İntikam, çok insani bir arzu
Çoğumuz hayatımızın bir noktasında o kadar acı çekmiş, kırılmış ve aşağılanmışızdır ki o acı ama baştan çıkarıcı figürün gölgesi aklımızdan geçmiştir. Ahlaki pusulalarımız birkaç derece sağmıştır. İşte böyle zamanlarda canımızı yakanlara aynı acıyı yaşatmayı istemişizdir.
Başından beri net olması gereken ve suç davranışında uzman olan psikolog Gordon E. Finley’nin hatırlattığı bir şey, intikamın ahlakla pek ilgili olmamasıdır.
İntikam bir dürtüdür; öfke ve nefretin arınmasıdır. Örneğin, Zürih Üniversitesi profesörü Ernst Fehr’in çalışmaları, iş dünyasında gerçekleştirilen kararların % 40’ından fazlasının, rakibinden intikam almak olduğunu ortaya koymuştur.
Aynı şey suç eylemleri için de geçerli. Suçların yarısından fazlası, birine karşı birikmiş kin ve intikam alma arzusuyla gerçekleştirilmiştir. Bu gerçekler, iyi intikam diye bir şey olmadığını anlamamızı sağlıyor.
Sonuçlarının ötesinde, intikamın yol açtığı daha rahatsız edici bir şey vardır: bizi saldırgana dönüştürür. Canımızı acıtmış olan o kişinin ahlaki eksikliğini tekrar etmiş oluruz.
En iyi intikam, intikam peşinde koşmamaktır
En iyi intikamın intikam peşinde koşmamak olduğunu söylemek kolay çünkü ahlak ve sağduyu bunu gerektirir. Çünkü dini, manevi ve felsefi liderlerin bize anlattığı şey budur. Gelin şimdi bu konuyu tamamen psikolojik bir bakış açısıyla ele alalım.
Mesela, çok kinci insanların nasıl bir profili olduğunu hiç merak ettiniz mi? Aşağıdaki bölüme bakalım.
İntikamcı insanların profili:
- Kötü duygusal yönetim.
- Kendini yeterince tanımama.
- Mutlak ve evrensel olanı bildiklerine inanırlar. Onlar yasa ve adaletin vücut bulmuş hâlidir, her insanın olması gereken şeyin bir örneğidir.
- Her şeyi siyah veya beyaz olarak görmek. Ya benimle birliktesin ya da diğerleriyle. İşler ya doğru yapılır ya da yanlış yapılır.
- Empati kuramamak.
- Affetmemek ve unutmamak, geçmişe ve kızgınlığa zincirlenmiş olarak yaşamak.
Bu psikolojik ve duygusal çerçeveden de anlaşılacağı gibi intikamın veya intikam arzusunun iyi tarafı yoktur. Bu dürtü, bu ihtiyaç sizi yiyip bitirir ve sağduyunuzu yok eder. Daha iyi bir insan olma ve hayatınızdan zevk alma şansınızı tamamen ortadan kaldırır.
Edmond Dantès’in biraz da gülünç olan intikam macerası ve adalet anlayışını çekici bulabiliriz. Ancak bunun altında acı ve yalnızlıktan başka bir şey yoktur. Çıkardığımız sonuca bağlıyız: En iyi intikam, kin gütmemek ve intikam peşinde koşmamaktır. Esasen, hayatınızda ilerlemek ve insanlara mutlu olduğunuzu göstermek en iyi intikamdır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.