Dudakların Vücut Dili: Sizi Ele Veren 4 İşaret

Sözlü olmayan iletişim ve yüz ifadeleri, çevremizdeki kişilerin duyguları veya kişisel durumları hakkında birçok bilgi verir. Bu durum çoğu zaman bize istemeden de olsa “insanları okumak” için bir fırsat penceresi açar. Bu nedenle, bakışlar, mimikler, yüz buruşturma veya dudakların vücut dili, kendi sözlerinizden bile daha açıklayıcı olabilir.

Spesifik bir noktaya değinmemiz gerekirse, ağız bölgesine yapılan bu analiz son derece bilgilendiricidir. Gülümseme şekliniz veya dudaklarınızı konumlandırma ve açma şekliniz, belirli bir kişinin veya belirli bir durumun sizde uyandırdığı duygular konusunda ipucu verebilir. Dudakların vücut diline, özellikle de ağız hareketlerine ayrı bir dikkat göstererek başkalarında okuyabileceğimiz 4 ifadeyi inceleyelim.

Gülümseme

Gülümseme, mükemmel bir ifade biçimidir. Kişiyi yansıtan en iyi kapat fotoğrafıdır. Gülümseme sevinç, umut, dahil olma ve kabullenmenin bir işareti olabilir. Ancak pek çok gülümseme çeşidi vardır. Bu nedenle vücut dilinin incelenmesi yapılırken dudakların ve yüz kasların incelenmesi gerekmektedir.

Örneğin; yapılan araştırmalar bize mutluluk ifadesini bize gösteren en iyi şeyin üst dişlerin tamamen göründüğü ağız hareketi olduğunu söylemektedir. Çünkü bu kontrol edilemez ve bilinçsizce yapılır. Mutluluk, endorfin salgılar ve serebral zevk devremizi harekete geçirir. Benzeri olmayan bir ifadedir ve buna genellikle şen bir kahkaha eşlik eder.

Ancak, dikkat edin! Bazen doğal ve içten gülümseme ile sahte ve zorlanmış bir gülümsemeyi ayırt etmek zordur. Her ikisinde de gerçekleştirdiğimiz hareketler farklıdır. Bunun sebebi her durumda farklı kas türlerinin kasılmasıdır. Ancak bunu ilk bakışta ayırt etmek çok zordur. Bu nedenle bu tür şüpheli durumlarda göz çevresini gözlemlemek daha açıklayıcı olur.

Bir gülümsemenin gerçek olup olmadığını öğrenmek istiyorsak, bunun en iyi yöntemi gözleri çevreleyen orbikularis okuli kasını gözlemlemektir. Göz çevresinde kırışıklık oluşmasına sebep olan bu kaslardır. Burada zygomaticus major ve minör kasları da devreye girerek bize kulaklarımıza kadar uzanan karakteristik gülümseme ifadesini verir. Bu gerçek gülüş, Duchenne gülümsemesi olarak bilinir.

Dudakların vücut dili: alt dudağı ısırmak

Alt dudağımızı ısırma şiddetine bağlı olarak, sözlü olmayan beden dilimizin anlamı farklı olabilir. Ya da en azından bize şu ya da bu yöne doğru rehberlik eder. Nazik ve hafif bir şekilde yaparsak, çekiciliği ortaya çıkarır. Eğer, tam tersi, güçlü bir şekilde alt dudak ısırılıyorsa dişler belirginleşir, burada bir gerginlik durumundan söz etmek mümkündür.

Çekicilik

Bir kişiye karşı ilgi duyduğumuzda, bu hareketi istemeden de olsa yaparız. Alt dudağımızı ısırır veya neredeyse otomatik olarak dişlerimizle sıkarız. Buna ek olarak, genellikle başını bir tarafa veya aşağıya doğru hafif bir şekilde eğerek bu ifademize eşlik ederiz, bu da karşı tarafın arkadaşlığından memnun ve mutlu olduğumuzu gösterir.

Bu tarz sözlü olmayan iletişim, karşımızdaki kişiye ve duruma karşı kendimizi nasıl hissettiğimizi yansıtır (hareketin tam olarak neyi ifade ettiğini bilmek genellikle zordur). Dudakların bu beden dili bilinçsiz olmasına rağmen, genel olarak hangi hareketleri yaptığımızı söyleyebiliriz. Yazımızda hızlıca bu duruma değinirsek, bu ifadelerin ne demek olduğunu size bir yere kadar anlatabiliriz.

Yaptığı işe çok odaklanmış iş arkadaşlarınızdan birini takip etmeye çalışın. Saçını karıştırabilir ve boynunu kaşıyabilir veya ellerini ve bacaklarını durmadan hareket ettirebilir. Şimdi sadece gün boyunca yüzünde gösterdiği küçük değişikliklere odaklanın.

Bunlardan biri muhtemelen dudaklarını ısırması olacaktır. Bu genellikle kendini gergin hissettiği, acelesi olduğu, endişeli veya gergin olduğu anlamına gelir. Aynı zamanda fizyolojik iç aktivasyon durumunun arttığının açık bir işaretidir.

Dudakların karar almayı gösteren vücut dili

Dudaklarımızı sağdan sola hareket ettirirsek, karakteristik bir karar verme hareketine rastlarız. Dudaklarımızı yanağımızın bir tarafından diğer tarafına taşıdığımız bu süreçte derinlemesine düşünür, düşünür ve karar vermeye çalışırız. Beynimiz çalışır durumdadır ve bu da fizyolojik olarak ağzımıza yansır.

Genellikle yüzümüzü ilk buruşturma anımız en uzun süren andır. Ardından hareketi iki veya üç kez daha tekrar ederiz. Daha sonrasında ise kendi içimizde düşünüp taşınıp gerekçeyi veya kararı telaffuz veya ifade ederiz. Çok sayıda araştırma, vücut dilinin dışa vurduğumuz bilgi miktarının %50 ile %70’ini temsil ettiğini düşünmektedir.

Gördüğümüz gibi özellikle dudaklar ne düşündüğümüzün ya da hissettiğimizin harika bir küçük haritası olabilir. Bununla beraber, içinde bulunduğumuz duruma, el hareketlerine veya gözler gibi diğer ipuçlarına da dikkat etmek önemlidir. Bu hareketler sözlü olarak ifade edemediğimiz ancak bizim içsel durumunuzu ifade etmenin bir parçası olan hislerimiz hakkında sonsuz bilgi sağlar.