Pozitif İçsel Diyalog Sağlığınızın Anahtarıdır
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Herkes kendi içinde, içsel diyalog olarak adlandırılan ve derinlerden gelen bir sese sahiptir. Bu ses, her hareketimizi değerlendirmemizi, sorgulamamızı ve her biri üzerine derinlemesine düşünmemizi sağlamak için vardır. Vazifesi ise ilerlememize ve büyümemize yardımcı olmak. Bununla birlikte, bu ses çok talepkar bir hal aldığında ortaya sorunlar çıkar. Bu şekilde, bizi ilerlemek konusunda teşvik etmek yerine, konfor alanımızda sıkışıp kalmamıza neden olur. Bu hiç sizin de başınıza geldi mi? Kendinizden o kadar aşırı taleplerde bulunduğunuz ki bunun sonucunda benlik saygınızın hasar gördüğü zamanlar oldu mu?
Cevabınız evet ise, bu makalede kişisel eleştiri seviyelerinizi sağlıklı bir seviyede tutabilmek adına faydalanabileceğiniz uygulanabilir birtakım tavsiyeler bulacaksınız. Ayrıca pozitif içsel diyalog ne anlama geliyor, öğreneceksiniz. Genel olarak belirtmek gerekirse, her şey kendini anlamakla ilgilidir. Duygusal olarak yorulmadan ve mükemmelliğe ihtiyaç duymadan kendinizden daha iyi bir performans dilemeyi bilmeniz gerekir. Gelin birlikte bu konunun derinlerine inelim.
Pozitif içsel diyalog için hayal kırıklığıyla başa çıkmayı öğrenmek
Pozitif içsel diyaloğu aktif hale getirmenin ilk adımı, hayal kırıklıklarına karşı gösterdiğiniz toleransı artırmaktır. Bu, her gün gerçekleşen olağan değişiklikleri kabul etmeniz gerektiği anlamına gelir. Bir şeyler istediğiniz gibi ilerlemediği zaman, siz böyle hissetseniz bile, “dünyanın sonu” gelmez.
Başka bir deyişle, hayal kırıklığı karşısında daha hoşgörülü olmak istiyorsanız, duygusal nedenle mücadele etmek zorundasınız. Duygusal neden, gerçekten işin aslını analiz etmekten ziyade, hissettiklerinizden yola çıkarak vardığınız noktadır.
Ayrıca, hayal kırıklığı karşısında daha hoşgörülü olmak istiyorsanız, duygularınıza biçim vermek için kullandığınız dili ve kelimeleri değiştirmeniz gerekir. Bu da tamamen düşüncelerinizi dönüştürmek ve daha esnek ve sevecen bir içsel dil kullanmakla alakalı. Örneğin, bozguncu ve dramatik kelimelerinizi, sizi gerçekliğe geri taşıyacak başkalarıyla değiştirmelisiniz. Bunu yaparak, dilin gücünü lehinize kullanmaya başlarsınız.
Empati kurmak
Sağlıklı bir içsel diyalog başlatmanın en iyi yollarından biri, bunu çevrenizdeki insanlara uygulamaya başlamaktır. Bunu yapmak için, başkalarından neler kadar talep ettiğinizi incelemeniz gerekir. Başarılı olmaları konusunda teşvik mi ediyorsunuz yoksa beklentilerinizi karşılamadıkları zaman onları cezalandırıyor musunuz? Bu yüzden başkalarından beklentilerinizi dengede tutmanız çok önemlidir. Eğer onları konfor alanlarından çok uzağa iterseniz, panik olmalarına veya korkmalarına neden olabilirsiniz. Ve bunlar, daha sonra içerleme halini alır.
Aynı zamanda, başkalarını beklentilerinizi karşılayıp karşılayamıyor olmalarına göre etiketlemeye bir son vermelisiniz. Bu sayede kendinize de aynı şekilde davranmaya bir son verirsiniz.
“Arkadaşlarımızdan şikayet ediyoruz çünkü onlardan verebileceklerinden daha fazlasını talep ediyoruz.”
– Santiago Ramon Cajal
Bu nedenle, empati, kendinizden ve diğerlerinden sağlıklı ve makul beklentiler içinde olmak öz konusu olduğunda olmazsa olmaz bir beceridir. Hedeflerine ulaşamadıkları zaman ve işleri yolunda gitmediğinde başkalarının nasıl hissettiğini düşünün. Sizce bu duygular yeterli değil mi? Kendinizi veya başka bir kişiyi, hali hazırda hissettiklerinin üzerine, bir de bu şekilde eleştirmenize gerek var mı?
İlgi alanlarınızı, refahınızı ve ihtiyaçlarınızı dengede tutmak
Her zaman neyi ve onu neden talep ettiğiniz aklınızda bulunsun. Her şeyden önce, taleplerinizin sonuçları hakkında kafa yormalısınız. İç sesiniz o kadar talepkar bir hale geldi ki, aileniz, iş arkadaşlarınız veya partnerinizle aranızda problem ve çatışmalar ortaya çıkmışsa, daha esnek olmanın ve hedeflerinizi yeniden belirlemenin vakti gelmiş demektir.
Uzun vadede, kendinize karşı bu kadar sert olmanıza değmez. Günlük yaşamınızda kendinizle sağlıklı bir iç diyalog kurmayı öğrenmeniz gerekir. Hırslı tarafınızın sesini biraz kısın ve zevk almanın ve rahatlamanın tadına varın. Her şey iş, yükümlülükler ve mükemmellik hakkında olmak zorunda değildir.
Bu nedenle, stres kaynaklarından tamamen uzaklaştığınız anlara öncelik vermeniz gerekir. Bu anlardan kendinize ilgi göstermek için faydalanmanız gerekir. Mükemmeliyetçi iç diyaloğunuzun sesini kısmak için uygulayabileceğiniz harika bir egzersiz zihinsel molalar vermektir. Bu, çalışırken saatte en az bir kere hareket etmeniz, su içmeniz ve dikkatinizi başka bir şeye odaklamanız gerektiği anlamına gelir. Bu dikkati kişisel ihtiyaçlarınıza yönlendirin. İçsel diyalog bir aracı olmalıdır, bir son değil.
“Bir makine sıradan elli insanın işini yapabilir. Hiçbir makine olağanüstü bir insanın işini yapamaz.”
– Elbert Hubbard
İçsel diyaloğun, konfor alanınızın birkaç adım dışına çıkmanıza yardım etmesi gerektiğini unutmayın. Eğer sizi bu sınırlar içinde tutar ve korku sizi hareketsiz hale getirdiği için ilerlemenize izin vermezse, bu sağlıklı bir içsel diyaloğa sahip olmadığınız anlamına gelir.
Bu engelleyici iç sese bir son vermek sizin elinizdedir. Kendinizi olduğu gibi kabul edin ve kendinize ve başkalarına karşı biraz daha esnek olmayı öğrenin.
Kendinizden talep ettiklerinizi değiştirmeye çalışırsanız ve bunu tek başınıza yapamayacağınızı fark ederseniz, her zaman bir profesyonelden yardım isteyebilirsiniz. Kendinizin en sağlıklı ve en iyi versiyonu olmanıza yardımcı olabilecek iyi eğitimli çok sayıda psikoloji uzmanı vardır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.