Güvenilir İnsanlar Başkalarında Güven Uyandırırlar
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Güvenilir insanlar başka insanlarda güven uyandırırlar. Yürümemiz için güvenli bir yol yaratırlar. Karanlığımızı aydınlatırlar. Güvenilir insanlar belirsizlikle sakin bir şekilde yüzleşebilecekmiş gibi hissetmemizi sağlarlar. Çünkü tıpkı geçmişte olduğu gibi yine onlara sırtımızı dayayabileceğimizi biliriz.
Güvenilir insanlar yalnızca büyük jestler yaparak güvenilir olduklarını göstermekle kalmazlar. Aynı zamanda küçük şeylerle de güvenilir olduklarını belli ederler. Hatta o küçük jestler düşündüğünüzden çok daha değerlidir.
Güvenilir insanlar haklı çıkmak için yalana başvurmazlar
Güvenilir insanlar daha sakin ve daha özgüvenli hissetmemizi sağlarlar.
Sizinle buluşmayı ve birlikte yaptığınız planları sürekli erteleyen birini düşünün. Bazen siz onlarla buluşmak üzere yoldayken bile buluşmaları iptal ettikleri olur. Ayrıca onlara güvenmemeniz gerektiğini gösteren başka işaretler de verebilirler. Bir arkadaş bu tür bir belirsizliğin kaynağı olmamalıdır. Yeniden sözler verildiğinde ve planlar yapıldığında, davranışlarının nedenlerini açıklamak ve kendilerini haklı çıkarmak için türlü türlü bahaneler bulurlar.
Beyaz yalanlar birikir, yıkıcı bir şey ortaya çıkar: Güvensizlik. Güvensizlik ilişkileri öldürür. İçimiz şüphe ve endişeyle dolmasına sebep olur. Belirsizlik, o olmasa sağlıklı olacak ilişkilerin sessiz katilidir.
“Bir kişiye güvenip güvenemeyeceğinizi anlamanın en iyi yolu ona güvenmektir.”
– Ernest Hemingway
Bazı insanlarla birlikte zaman geçirmeyi istememek tamamen doğaldır. Bundan utanç duymamalıyız. Ayrıca eğer her zaman herkesle iyi geçinebiliyor olsak, bu oldukça tuhaf olurdu. Bir açıdan çözüm oldukça basit. Eğer bir şey ilgimi çekmiyorsa, onunla birlikte vakit geçirmek istemediğim için ondan uzak duracağım. Ancak bazı insanlar herkesi memnun etmeye o kadar düşkündürler ki içgüdülerine aldırış etmezler.
İçten içe hayatlarında bir şeylerin yanlış gittiğini fark ediyor olabilirler. Bir şeyler olması gerektiği gibi değildir. Yalnızca birini memnun etmek amacıyla bir şey yaptığınız bir anı düşünün. Büyük ihtimalle kendinizi rahatsız ve “satılmış” gibi hissetmişsinizdir.
Ancak söz konusu bizim için önemli olan insanlarsa, onların bize ne kadar güven duyduklarını düşünmeliyiz. Güvenilir olmak isteyip istemediğimize, bunun bizim için gerçekten önemli bir şey olup olmadığına karar vermeliyiz.
Güvenilir olmak istiyorsanız verdiğiniz sözleri tutun
Bir şeyi yapmak istemediğiniz bir anı düşünün. Diyelim ki gerçeği söylemek yerine onu yapmak zorunda kalmamanızı sağlayacak bir bahane uydurdunuz. Bir şeyi yapacağınızı söyleyip yapmadığınız zamanları düşünün. Büyük ihtimalle bundan utanç duymuşsunuzdur. Pişman olmuş bile olabilirsiniz.
Ama…neden pişman olasınız? Bir şeyi yapacağınızdan emin olmadığınız halde onu yapabileceğinizi söylediğiniz için pişmanlık duymak en sağlıklı seçenek olurdu. Bazen sözümüze sadık kalıp kalamayacağımızı objektif bir şekilde değerlendirmeden bazı sözler verdiğimiz olur. Eğer bir şey bizim için gerçekten önemliyse, tüm iyi niyetimizle verdiğimiz sözü tutmak için elimizden geleni yaparız.
Bu bağlamda, verdiğimiz sözleri tutmamanın ilişkilerimize nasıl zarar verdiğinin farkında olmalıyız. Güven duymak ve güvenilir olmak iyi bir ilişkinin temelleridir. Eğer bir kişiye güvenmiyorsam, onlarla birlikteyken kendimi güvende hissetmiyorsam o ilişki bana fazla bir şey kazandırmıyor demektir. Böyle bir ilişki, benim olduğum gibi davranmama izin vermez.
Verdiğiniz sözleri etraflıca değerlendirmek iyi bir başlangıçtır
Eğer verdiğim sözleri tutmuyorsam hiçbir zaman tutmuyorsam başka insanların bana güven duymasını engelliyor olurum.
Bununla birlikte, elbette bazen sözlerimi tutamadığım zamanlar da olacak. Bazen güvenilir insanların da verdikleri sözlerden dönmeleri gerekebilir. Onlar da kusursuz değillerdir. Bazen beklenmedik olaylar olur ve öncelikle bu olayların üstesinden gelmemiz gerekebilir.
“Özgüven sohbete ince esprilerden daha fazla katkı sağlar.”
– François de La Rochefoucauld
Ancak burada haklı çıkaracak bir sebep olmadan sistemli bir şekilde verdiğimiz sözleri tutmamaktan bahsediyoruz.
Her şeyi yapmak zorunda değiliz. İstemediğimiz şeyleri yapmama veya yapamayacağımızı bildiğimiz şeyler için kendimizi zorlamama hakkına sahibiz. Kendimize ve başkalarına karşı dürüst ve içten davranmak hakkımız. Ancak aynı zamanda verdiğimiz sözlerin ne kadar değerli olduğunu görmemiz de önemli.
Bu şekilde düşünürsek ilişkilerimizi ve davranışlarımızı gözden geçirmek bizim için daha kolay olacaktır. Eğer verdiğimiz sözlerin, ne kadar küçük olurlarsa olsunlar, hem başkaları hem de kendimiz için ne kadar önemli olduklarını görebilirsek, onlara hak ettikleri değeri vereceğiz. Böylece, eğer bir şeyi yapamayacaksak, onu yapacağımıza dair söz vermekten de uzak duracağız. Kolay kolay kimseye gereksiz yere söz vermeyeceğiz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.