Doğum Öncesi Psikoloji: Bebekle Sağlıklı Bir Bağ Kurmanın Önemi
tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Gema Sánchez Cuevas
Doğum kadınlar için büyüleyici bir deneyimdir. Ancak doğumun fiziksel yönüne o kadar yoğunlaşırız ki zihinsel yönünü unuturuz. Doğumdan önceki psikolojiyi anlamak aslında çok önemlidir. Psikolojinin bir kadının hamile kalmasından doğum sonrasına kadar geçen dönemde yaşadığı psikolojik değişimleri inceleyen bir dalı vardır.
Doğum muhteşem bir deneyim olsa da anneler yalnız, hazırlıksız, endişeli ve çok stresli hissedebilirler. Üstelik sıkıntılı bir ev ortamı veya travmatik bir doğum, doğum sonrası depresyonuna yol açabilir. Doğumdan önceki psikolojiye odaklanılmasının sebebi bu tür durumları engellemek ve iyileştirmektir. Hem annenin hem çocuğun sağlıklı olması adına, kadınları zor durumların üstesinden gelebilmeleri için yönlendirir.
Ancak anneler için doğum öncesi psikoloji sadece bununla sınırlı kalmaz. Ayrıca annelerin bebekle sağlıklı bir bağ kurmaları ve onların daha mutlu ve sağlıklı bir hayata sahip olmalarını sağlamaları için bazı araçlar ve zihinsel stratejiler sunar.
Doğum ve annelik sürecindeki endişeler ve korkular
Anneler bebek yoldayken büyük miktarda korku yaşarlar. “Her şey yolunda gidecek mi? Ya ultrasonda ters giden bir şey görürsek? Doktorun tuhaf bir yüz ifadesi vardı, benden bir şey mi saklıyorlar?” gibi sorular akıllarına takılır.
“Hamileliğiniz ister özenle planlanmış olsun, ister tıbbi müdahaleyle gerçekleşmiş olsun, ister sürpriz olmuş olsun, kesin olan bir şey var – hayatınız bir daha eskisi gibi olmayacak.”
– Catherine Jones
Annelik radikal bir değişimdir: Elbette korku, güvensizlik ve stres beraberinde gelir. Ters giden pek çok olabilir: Erken doğum, travmatik doğum, emzirme sorunu, bebekle bağ kurma sorunu, düşük yapma, hamilelik sürecinde ortaya çıkabilecek sorunlar…
Ancak anneler doğum öncesi psikolojiden yararlanarak korkularıyla başa çıkabilirler. Doğumdan önceki psikolojiyi anlamaları karşılarına çıkabilecek şeyler için hazırlıklı olmalarını sağlayacaktır: Düşük sonrası yaşanan üzüntü, karmaşık ebeveynlik sorunları, çocukla bağ kurma v.b.
Doğumdan önceki psikoloji aileyi de kapsar
Doğum öncesi psikolojinin anneyle ilgili yanlarını konuştuk. Ama diğer ebeveyni ve aileyi de buna dahil etmeliyiz. Onlar da oldukça önemli ve rolleri büyük. Anneye destek olabilecek yeni stratejiler öğrenmeye açık ve istekli olmalılar.
Anne merkezdedir. Yaşadığı fiziksel değişimler nedeniyle hamilelik elbette herkesten çok onu etkiler. Bunun yanı sıra hormonal ve duygusal değişimler de yaşar ve doğum öncesi psikolojinin bu konuda söyleyecek çok şeyi vardır. Peki, nasıl yardımcı olur?
Doğum öncesi psikoloji şöyle yardım eder…
- Hamile kalmadan önce: Çift bebek sahibi olma konusunda sorun yaşıyor olabilir ve doğurganlık tedavilerine başvurmaları gerekebilir. Bu da yoğun miktarda baskı ve stres yaratır. Doğum öncesi psikoloji, hamile kalma seçeneğinin olmadığı durumda çiftin çocuk sahibi olma isteği üzerinde çalışabilir. Ayrıca potansiyel ebeveynlere, bebek aldırma veya düşük gibi geçmişte yaşadıkları şeylerle ilgili yardımcı olabilir.
- Hamilelik boyunca: İlk kez anne olacak kişiler doğum yapmaktan çok korkabilirler. Ne de olsa daha önce hiç doğum yapmadılar. Ayrıca doğumun yarattığı fiziksel ve psikolojik değişimleri de ilk kez öğreniyorlar. Bu durumda anksiyete yaygın görülen bir tepkidir ve doğum öncesi psikoloji bu konuda yardımcı olabilir. Sakinleşme ve nefes teknikleriyle, korkusunu ve stresini yönetebileceği araçlarla annenin sinirlerini yatıştırabilir.
- Doğum sonrası: Çocuk doğru pozisyonda olmazsa, doğum ekibinin doğum kaşığı kullanması gerekirse veya normal doğum denendikten sonra sezaryen yapılması gerekirse, doğum travmatik bir deneyim halini alabilir. Bu durumda, doğum sonrası depresyonunun önüne geçilmesi ve anneyle çocuğun arasındaki bağın doğru kurulması için psikolojik destek hayati olacaktır.
- Aile için: Çocuğun gelişi annenin yaşamını değiştirecektir – ama aynı zamanda eşinin ve tüm ailenin hayatı da değişecektir. Bu değişime uyum sağlamak her zaman kolay olmaz. Doğum öncesi psikoloji hem ebeveynlerin hem de ailenin tüm bunları idare edebilmesi ve yeni gerçeklerine uyum sağlamaları için cihazlar ve yol gösterici ilkeler sunar.
Bağ kurma
Doğum öncesi psikoloji anneye, bebeğiyle sağlıklı bir şekilde bağ kurması için yardımcı olabilir. Bağ kurma süreci bebek annenin rahmindeyken, oldukça erken başlar. O dönemden itibaren özel bir ilişki gelişir ve anne bebeği kollarına aldığı ilk an bu ilişki pekişir.
Özellikle anne doğum sonrası depresyonu yaşıyorsa emzirme veya süt sağma konusunda sorunlar ortaya çıkabilir. Bebeğin ihtiyaçlarını bilmek ve karşılamak kadar onunla temas halinde olmak, iletişim kurmak da çok önemlidir.
Doğum öncesi psikoloji anneye, güvenli bir bağın temeli olacak şekilde, çocuğuyla sevgiyle bağlantı kurmasını öğretir. Güvenli bağ kurulması her zaman öncelikli amaçtır.
“Yetişkinler olarak çocuğun ihtiyaç duyduğu şeyleri ona vermekle ilgili sorun yaşadığımızda, çocuğu suçlamadan önce kendi ihmallerimizi sıkı bir şekilde gözden geçirmek bizim sorumluluğumuzdur.”
– Laura Gutman
Doğum öncesi psikolojinin, doğumun sonrasındaki dönemin tamamı dahil, doğumun her döneminde sunabileceği pek çok şey vardır. Amaç mutlu, sağlıklı bir bebek, mutlu, sağlıklı bir annedir ve her şeyin ötesinde güçlü bir bağlılıktır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.