Bırakın Aşk Her Yanınızı Sarsın

“Seni seviyorum ve neden bilmiyorum, ne zamandır seni sevdiğimi ya da ne kadar daha seveceğimi bilmiyorum. Ama özgür hissettiğimi, kendim olduğumu ve mutlu olduğumu biliyorum. Kanat çırpmama izin veriyorsun, hayaller kurduruyorsun bana. Mutlu ve üzüntülü anlarımı, heyecanlı ve sıkıntılı zamanlarımı seninle paylaşmak istiyorum. Hayat nasıl akacak görmek istiyorum. Aşkın beni her yanımdan sarmasını istiyorum.”

Hepimiz bir noktada böyle hissetmişiz ve korkumuz nedeniyle kendimize şu soruları sormuşuzdur: Neden benden hoşlanıyor? İlişkimiz nasıl olacak? Kavga edecek miyiz? Beni bırakırsa ne yaparım?

“Aşk, cesur kişiler için sadece bir egzersizdir. İyi bir uyarıcı varsa, her şeyi akışına bırakmak eğlencelidir.”

– Roque Valero

Aşk bir risktir

Her aşık olduğumuzda, bir riskle karşılaşırız. Bu bizi korkutan bir risktir ama şüphe ve huzursuzluğun aklımızı işgal ederek anın tadını çıkarmamıza engel olmasına izin vermemeliyiz. Sevdiğimiz kişi de aynı şekilde hissediyor mu yoksa bizi terk mi edecek şeklindeki sorularla yüzleşmeliyiz.

Anı yaşamazsanız, biri için bir şey hissetmeyi göze almazsanız, bulutlara çıkmanın ne demek olduğunu asla bilemezsiniz. Sürekli gülümsemek, sevişmek, tutkuyu hissetmek. Her şeyin yolunda gideceğinin garantisi yok, ilişkinizin süreceğini ya da sevgilinizin aynı şekilde hissedeceğini de bilemezsiniz. Ama buna değer.

Aşık olduğunuzda ne olur?

Aşık olduğunuzda dünyanın farklı olduğunu hissedeceksiniz, her şey farklı bir ritmde hareket edecek. Aşık olduğumuzu gösteren bazı tepkiler ya da işaretler vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

Sevdiğiniz kişiyi idealleştiriyorsunuz

Çoğu zaman, karşımızdakinde görmek istediğimiz şeyi görürüz. Zamanla hayal kırıklığına uğrayabilir, gördüğümüzü sandığımız o kişinin aslında var olmadığını fark edebiliriz. Karşımızdaki kişi değişmiştir ve bu yüzden hislerimiz değişir.

Bu kişiyi çok daha mantıklı bir şekilde, oldukları gibi görüp sevebiliriz de. Böylece, ilişki daha gerçekçi olur.

“Bazı karanlık şeyleri sevdiğin gibi, gizlice, gölgelerle ruh arasında seviyorum seni.”

– Pablo Neruda

Reddedilmekten korkuyorsunuz

Hepimiz, reddedilmekten korkarız ama denemezsek ne olacağını asla bilemeyiz. Aşkta karşılıklılık çok karmaşık bir konudur, çünkü pek çok faktörü içerir. Bazen zamanlama doğru değildir, bazen ise karşımızdaki doğru kişi değildir. Kimi zaman ise sırf korktuğumuz için kaçarız.

Korku, koruma içgüdümüzün yansımasıdır. Korkmak normaldir ama sınırlarının olması gerekir. Bizi felç edememesi için ne kadar ileri gidebileceğini belirlememiz önemlidir.

Bedeniniz tepki verir

Davranışlarımız, hoşlandığımız bir şey karşısında bizi ele verir. Farkına varmadan o kişiye bakarız; hareketlerini, konuşmalarını, giyiniş tarzlarını inceleriz. O kişiyi her gördüğümüzde büyük bir duygunun işgaline uğrarız. Bu öyle büyük bir duygudur ki göğsünüzün derinliklerinde hissedersiniz. Sakarlaşırız. Yüzümüz kızarır.

Gözlerinizi kapayın ve bırakın aşk her yanınızı sarsın…

Psikolog Mihaly Csikszentmihalyi, şu anki aktivitemize odaklanıp tadını çıkardığımız durumu temsil eden ‘akış’ konseptini geliştirmiştir. Bunu başarmak için sanki zaman ve mekan kavramını unutmuş gibi tamamen şu an meşgul olduğunuz aktiviteye odaklanmalısınız. Bu yüzden, şu anınızın, şu an hissettiklerinizin tadını çıkarın. Yarın nasıl hissedeceğiniz konusunda endişelenmeyi bırakın, çünkü bilemezsiniz bunu. O belirsizlik hakkında düşünmek, sizi şu anki muhteşem anı görmekten alıkoyacaktır.

Asla unutmayın ki aşk, acı çekmeyi içermez. Aşk için acı çekmek gerekmez. Aşkın yaşanması, tadının çıkarılması gerekir. Sizi mutlu ve memnun etmeli, eğlendirmeli, farklı duyguları yaşamanızı sağlamalıdır. Cesaretiniz var mı aşka?

“Aşık olduğunuzda, kimseye bir şey açıklamayın. Hiç ayrıntılara girmeden bırakın aşk, her yanınızı sarsın.”

– Mario Benedetti