Bir Prensese Aşık Olmak İstemiyorum

Günümüzde feminizm popüler hale geldi, bu da büyük bir sosyal ilerleme olarak ifade edilebilir. Bununla birlikte, birçok kişi hala feminizmin eşitliği temsil ettiğini anlamıyor ya da kabul etmiyor. Feminizmi kabul etmeyen erkekler basmakalıp prensesi seviyor gibi görünürken, feminist olan erkekler prenseslerden hoşlanmıyorlar.

Onun prenses olmasını istemiyorum. Sonuçta, açık hava sporları yapmaktan dolayı kirli olursam, onun da benimle birlikte kirlenmesini istiyorum, burada sadece resim çekmek için oturmasını istemiyorum. Buna ek olarak, eğer ben bacaklarımı, koltuk altlarımı tıraş etmiyorsam ya da kaşlarımı almıyorsam, neden ondan bunları yapmasını beklemeliyim? Her şey kişisel kararlarımızla ilgili ve onun bir prenses olması gerektiğini hissetmesini istemiyorum.

“Bütün mutlu aileler birbirine benziyor; fakat mutsuz olan her ailenin mutsuz hissetmek için özel bir nedeni var.”

– Leo Tolstoy

Onun prenses olmasını istemiyorum. Sonuçta, sabah aynaya baktığım zaman, dağınık olan saçım bana iyi uyuduğumu söylüyor ve ben onun saçlarının da benimkiler gibi dağınık olmasını istiyorum.

Ev hanımı olmaya ihtiyacı yok. Sonuçta, ben de ev işlerini sevmiyorum! Evi temiz tutmak konusunda bir rol model olmayışım, onun rol model olması gerektiği anlamına gelmez.

Genel olarak, ben peri masallarını hiç sevmemişimdir zaten. Cadılara hep daha çok ilgi duymuştum. Onların kötülüklerinden dolayı değil, karar verme özgürlüklerinden ötürü.

Bir çift mutlu kurbağalar

Onun prenses olmasını istemiyorum, çünkü beyaz atlı prens olmak istemiyorum.

Onun bütün içkileri için ödeme yapmak, kapılarını açmak, soğukken ona ceketimi vermek ya da kısa etekler görünce ağzının suyu akan bir seks canavarı olmak istemiyorum.

O bir prenses olmamalı. Kalbine doğru giden yolu satın almak zorunda kalmak istemiyorum. O bana her kızdığında ona gül ya da mücevher vermek zorunda olmamalıyım. Sonuçta, bir kadın onları sevmeyebilir bile!

Onu kurtarmak için arayışa girmek zorunda kalmak istemiyorum. Onun beni bulmasını istiyorum ya da aramamız gerekmediği bir zamanda, birbirimize rastlayalım istiyorum.

“Sevgide, gülünç, sevimsiz ya da müstehcen bir tutum yoktur. Aşkta, her şey gülünç, sevimsiz ve müstehcendir.”

– Mario Benedetti

Onun prenses olmasını istemiyorum. Vücudunun arzu nesnesi olmasını istemiyorum, fakat kendini kabul ettiğinin bir kanıtı olsun istiyorum.

Delikanlı prensesler

Onun kraliyet kanına sahip olmasını ya da üstünlük tacı giymesini istemiyorum. Başkalarına yukardan bakarak konuşmamalı ya da millete tepeden bakmamalı.

Sonuçta, ona bakmak ve camdan ayakkabı getirmek zorunda olan prens olmak istemiyorum bile. Sadece birlikte olduğumuz zaman bile zaten havalara uçmamıza rağmen onu dansa götürmek için bir limuzin kiralamak istemiyorum.

Onun prenses olmasını istemiyorum. Bir podyum modeli olmayabilir, ancak o gayet model bir feministtir. O benim rol modelimdir.

Onun olmak istediği şey olmasını istiyorum. Her şeyden önce, toplumun ondan olmasını istediği şeyi değil, kendisinin olmak istediği şeyi olmasını istiyorum.

“İnsan özgür, sorumlu ve mazeretler olmadan doğar.”

– Jean-Paul Sartre

Beni, benim seni sevdiğim gibi sevmeni istiyorum ve beni sevdiğin için, kendini ne kadar sevdiğini de bil istiyorum.