Aşk Hakkında 7 Gerçek

Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González

Tarafından yazılmıştır Sara Clemente

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Aşk karşılık beklemeyen bir şeydir. Anlamı insanın kendini bir başkasına teslim etmesi ve adamasıdır. Aşk anlamak, saygı duymak, kabul etmek ve sevilmeye izin vermektir.

Aşk sınırsız mıdır? Verdiğimin aynısını mı istemeliyim? Benim bir beyaz atlı prensim ya da yakışıklı şövalyem var mı? Bunun gibi sorular kendimize devamlı sorduğumuz sorulardan sadece bazıları. Yine de bunların bir yanıtı yok.

Aşkta bilmediğiniz gerçekleri size anlatmaya geldik. Yazının devamında…

İdealleştirmeyin

Mükemmel kadınla veya erkekle birlikte olma hayalleri ergenlikte başlar. Kimse kimse için yaratılmamıştır. Kimse kimsenin kaderi değildir aslında.

İlk görüşte aşk diye bir şey var ama Eros’un oku diye bir şey yok.  Aşk tamamen şartlara bağlı. Deneyimler ve içinde bulunduğumuz durum ile ait olduğumuz kültürün de bunda payı var.

Herkesin olumlu ve olumsuz özellikleri vardır. Bu nedenle romantik bir ilişki aynı zamanda hem olumlu hem de olumsuz yanlar sahiptir.

Bunu aklımızda tutmanın faydası var. Böylece hangi özelliklerimiz üzerinde çalışabileceğimizi görmüş oluruz. Kendimizi bu şekilde geliştirebiliriz.

Vererek aşka doyma hissi

Birinin sevmenin en iyi yanı başkasını severken aslında kendinizi de sevmenizdir. Aşk hakkındaki en büyük gerçeklerden biri de budur: kendinizi sevdiğiniz sürece aslında bir başkasını da sevip sevilebilirsiniz.

Aşk belki de en zor anınızda gelip sizi bulan bir mucizedir. Ancak kendinizi kabul ettikten sonra bir başkasına hayranlık duyabilirsiniz.

Aşk kendiniz kadar başkası için de huzuru, acıyı, mutluluğu hissetmektir.

Kendi tutku ve mutluluğunuzu bir başkasıyla paylaşmak çoğaltır. Büyüdüğünüzü hissedersiniz. Geliştiğinizi görürsünüz. Hayatınız sevgi ve mutlulukla dolar. Neden bu duyguları yok sayıp mutlu olmaya direnelim?

Zamanla güçlenir ve asla kaybolmaz

Aşkı bir ağaç gibi düşünün. Başta küçük bir tohum ekersiniz toprağa. Sonra büyür gelişir ve kök salar. Yavaş yavaş iyice sularsanız onun nasıl büyüyüp güzel bir ağaç olduğunu görürsünüz.

İlk yıl belki büyük bir gelişim görmezsiniz ama su verdikçe yavaş yavaş güçlenip yeşerdiğini göreceksiniz.

En başta yeni bir aşkın heyecanı her şeyi kusursuz gibi gösterir. Ancak ilk fırtına geldiğinde kökler de çok derin ve sağlam değilse bu ilişki acı verici bir hal almaya başlayabilir.

Aşk anlık değildir, uzun sürer

Zygmunt Bauman kırılgan ilişkileri tanımlamak için “sıvı aşk” terimini belirledi. Her bir kişinin karşılıklı olarak pek bir şey vermeden çok şey istediği ilişkiler.

Bu bencil, banal, yüzeysel sevgi ve tüketen toplumun bir ürünüdür. Yani, biri artık yararlı olmuyorsa sizin için, onu kapı dışarı atıp başka birini aramaya başlarsınız. Bu değiştirme krallığı.

Sevgiyle ilgili en büyük gerçeklerden biri, onun geçici, anlık ya da anlamsız olmadığıdır. Küçük krizlere veya esnek olmayan anlara sahip olmak normaldir, ancak genel olarak bu, kararlılık ve isteklilik gerektiren kalıcı bir koşuldur.

Uzun süreli ama asla sonsuz değil

Birbirine aşık olmanın iki kişiyi sonsuza kadar bir arada tutacağına ilişkin yaygın bir inanç var. Bu da aşk hakkında yarı doğru olan bir doğrudur.

Bir ilişkinin devam etmesi için karşınızdakini derinden sevmeli ve önemsemelisiniz. Fakat bu ilişkiyi yine de her gün beslemeye özen göstermelisiniz. İlişkideki küçük şeyler ateşi canlı tutmaya yarar. Bunlar sevgilinize neden aşık olduğunuzu tekrar hatırlatıp ilişkiyi güvende tutar.

Aşık kolay kolay, zor olansa aşık kalabilmektir.

İşte bu nedenle yıllar geçtikçe eşinizi daha iyi tanır her hareketinden ve sözsüz eyleminden aslında ne demek istediğini anlarsınız.

Gerçekten seven insan ağlatmaz

İnsanlar çoğu zaman gerçekten seven insanın acı gerçek acıtsa bile söylediğine inanır. Böyle olması gerektiğini savunur.

Bir noktaya kadar sevilen kişinin olaylara gözünü açması için doğruyu söylemek gerekir. Ama aslında sizden gizlenmesinin sizin yararınıza olduğunu düşünürseniz bunun da bir sevgi gösterme şekli olduğunu sanabilirsiniz.

Sizi seven biri sizi incitecek şey yapmaz. Onun yerine sizi anlamaya çalışır. Sizinle birlikte acı çeker ve gerekirse sizinle birlikte ağlar.

Melanie Greenberg’in, teknik direktör ve farkındalık uzmanı, aşk hakkında bazı yararlı tavsiyeleri var. “Aşk en önemli ve en az anlaşılan duygulardan biri” diyor.

Bu irrasyonel, çaba ve pratik gerektiren bir beceridir. Bu otomatik değildir ve herkesin aslında ne kadar bu işe koyulma isteği olduğuna bağlıdır.

Aşk ve nefret arasındaki ince çizgi

Araştırmacılar romantik aşkın ve nefretin yakın bir ilişkiye sahip olduğunu gösterdi. Her ikisi de beyindeki aynı subkortikal bölgelerde aktivite üretir: putamen ve insular korteks.

Nefreti normal olarak olumsuz bir şey olarak kabul etmemize rağmen, bunun sevgi kadar ilginç bir duygu olduğunu kabul etmeliyiz. Yine de dikkatli olmalıyız.

Romantik ilişkilerden nefret etmek, küçük yanlış anlaşılmaların oluşmasıyla ilişkili olma eğilimindedir. Bu ilişkide taraflardan biri ciddi bir suç işlemişse de olabilir.

Görebildiğimiz gibi, aşkla ilgili gerçekler kitaplarda ve filmlerde gördüğümüz aşk gibi değil. Çalışması için çaba, özen, niyet ve isteklilik gerektirir.

Bu, bir insanın yaşayabileceği en güzel şeydir, ama buna dikkat etmiyorsanız en geçici olanıdır ve çizgiyi geçerseniz en tehlikeli olanıdır.