Arkadaşlık Silinmeyen Bir Mürekkebe Benzer
Gittikçe daha bağımsız olduğumuz bir toplumda yaşıyoruz ve bir arkadaşımızla buluşup kahve içmek yerine, paylaşımlarımızın Facebook’ta kaç “beğeni” aldığıyla, kaç tane sanal arkadaşımız olduğuyla ilgileniyoruz. Ancak, dostluk sosyal medyada aldığınız bir “beğeni”den çok daha fazlasıdır.
Dostluklar daha geçici bir hale geldi ve insanlar çok daha kolay dostluk kurmaya başladı. Artık pek çok kişi eğer birini sevmezsem ya da birden bire beni rahatsız etmeye başlarsa, onu Facebook ve WhatsApp üzerinden engelleyerek kurtulabilirim diye düşünüyor. Hayat boyu süren arkadaşlıklarımızın sayısı gittikçe azalıyor. Genellikle mekanlara göre arkadaş ediniyoruz ve etkinliklerde iş bağlantıları kurmaya çalışıyoruz. Aslında, canımız kanımız sayabileceğimiz çok az gerçek arkadaşımız var.
“Arkadaşlık müzik gibidir; aynı şekilde akor edilen iki tel, yalnızca birine vurduğunuzda canlanır.”
– Francis Quarles
Günümüz teknolojilerinin dostluk kavramını değiştirdiği doğrudur çünkü tanımadığımız insanlarla iletişime geçmeye alıştık. İnternet, cep telefonları ve mevcut uygulamalar, arkadaşlık ve ilişki kurmak için yeni bir yol açtı.
Arkadaşlarımızı nasıl seçiyoruz?
Amerika Birleşik Devletlerindeki California San Diego Üniversitesindeki bilim insanlarının yürüttüğü bir araştırmaya göre, akrabalarımızla sadece genetik benzerlik göstermekle kalmıyoruz, aynı zamanda arkadaşlarımızı da DNAmıza göre seçiyoruz.
Bilim insanları, birbirinden bağımsız iki farklı sağlık araştırması yürüttü ve bu araştırmaya katılan insanlar arasındaki genetik benzerlikleri ve bağları araştırdı. Bu araştırmalar, kişilerin çeşitli genom dizilimleri ve bunların sosyal ağları hakkında ayrıntılı bilgiler içermektedir.
“Dürüstlük size fazla arkadaş kazandırmayabilir, ancak her zaman iyi arkadaşlar kazandırır.”
– John Lennon
Bilim insanları, bir bireyin sosyal bağlantılarıyla ilgili olan genetik belirteçler gözlemledi. Buna göre, insanlar altı adet belirteçten ikisini paylaştıkları kişilerle dostluk kurma eğilimindeler.
Bu çalışmanın bir başka ilginç yanı ise, hem arkadaş hem de partner olarak bizi tamamlayan insanları seçiyoruz. Başka bir deyişle, sahip olmadığımız özellikteki genlere sahip kişileri daha çekici buluyoruz.
Arkadaşlık hakkındaki gerçekler
Arkadaşlığa dair pek çok fikrimiz var. Örneğin, arkadaşlarımızla özel bir bağımız olduğunu, kadınların ve erkeklerin arkadaş olamayacağını, eski sevgilimizle arkadaş kalabileceğimizi ve arkadaşlığın sağlık bakımından iyi bir şey olduğunu düşünüyoruz.
Diğer bir deyişle, hayatımız boyunca arkadaşlık hakkında doğru olan ya da olmayan pek çok şeye inanıyoruz.Aşağıda size arkadaşlıkla ilgili birkaç bilimsel gerçekten bahsedeceğiz:
Kadınlar ve erkekler arkadaş olamaz
Hepimiz, başroldeki erkek ve kadının asla arkadaş olamayacaklarını çünkü seksin buna engel olduğunu düşündüren “Harry ile Sally Tanışınca” filmindeki meşhur sahneyi hatırlıyoruzdur.
2012 yılında Wisconsin Üniversitesindeki psikoloji profesörü Blesh-Rechek tarafından yürütülen bir çalışma, erkeklerin kadınlara kıyasla daha çok romantik ilişki ihtimalini düşündüğünü söylüyor.
Bu çalışma ayrıca, erkeklerin kadın arkadaşlarına hem seksüel hem de romantik açıdan yaklaşmaya daha meyilli olduğunu gözlemledi. Bu durum, erkeklerin mevcut bir ilişkileri olup olmamasından bağımsızdır. Zamanla kaybolma eğiliminde olsa da, cazibe bir çeşit dürtü olarak kabul edilir.
“Aramızda aşktan çok daha güzel bir şey var; suç ortaklığı.”
– Marguerite Yourcenar
Sevgilimiz olduğunda arkadaşlarımızdan uzaklaşıyoruz
Oxford’daki Evrimsel Antropoloji Profesörü Robin Dunbar, bir partnere sahip olmanın arkadaşlıkları nasıl etkilediği üzerine bir araştırma yaptı. Her zaman 5 kişiden oluşan arkadaş grubunun yerini 4 arkadaşa ve 1 partnere bıraktığını gözlemledi.
Dolayısıyla bu, partnerimize daha fazla vakit ayırarak, ilgi göstererek hayatımızdan bir arkadaşımızı ya da akrabamızı çıkardığımız anlamına geliyor.
Aşk zamanımızın büyük bir kısmını kaplıyor ve biz de zamanımızı partnerimizle geçirmeyi tercih ediyoruz. Ancak eğer arkadaşlarımızla bağlantı halinde kalmazsak, arkadaşlık bağlarımız eninde sonunda zarar görecektir.
Arkadaşlık sağlık için faydalıdır
Adelaide (Avustralya) Flinders Üniversitesi Yaşlanma Araştırmaları Merkezinde 70 yaş üstü insanlarla yapılan uzun soluklu bir araştırma, iyi arkadaşlara sahip olmanın akrabalık ilişkilerine göre ömrü uzatma ihtimalinin çok daha yüksek olduğunu söylüyor.
Arkadaşa sahip olmak sadece ruh sağlığı için değil beden sağlığı için de oldukça önemlidir. Büyük bir arkadaş grubuna sahip olan insanlarda daha az tansiyon hastalıkları görülüyor, daha az stres problemine rastlanıyor ve bu bireyler çok daha uzun yaşıyor. Arkadaşlık hastalıkların üstesinden gelmeye, en önemlisi de memnuniyet ve mutluluk duygusu yaratmaya yardımcı oluyor.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.