Facebook Paylaşımlarınız Sizin Hakkınızda Ne Söylüyor

Facebook Paylaşımlarınız Sizin Hakkınızda Ne Söylüyor

Son Güncelleme: 03 Aralık, 2016

Neden bazı insanların Facebook paylaşımları eğlenceli kişisel anektodları üzerineyken, bazıları partnerlerine olan aşklarını ilan eder, başkaları siyasi fikirlerini belirtir veya bazılarımız ise bir gece önceki yemeğin detaylarını verir?

2004 yılında Facebook’un hayatımıza girmesinden itibaren, durum güncellemeleri onun en çok kullanılan özelliklerinden biri. Durum güncellemeleri kullanıcılara duygu ve düşüncelerini, arkadaşlarıyla olan aktivitelerini paylaşma imkanı sunuyor. Kişinin arkadaşları da bunları “beğenme”, paylaşma veya yorum yapma fırsatı elde ediyor. Ama sanırım siz bunları zaten biliyorsunuz, öyleyse hadi ilginç olan kısıma geçelim.

Durum güncellemeleri Facebook kullanımında merkezi konumda olmasına karşın, birkaç çalışma insanların hangi konular hakkında gönderim yaptıklarına ilişkin detayları araştırdı. Bu doğrultuda adım atan bir çalışma, aşağıdaki dört temel konuda yapılan paylaşım sıklıklarının kişilik özellikleriyle olan ilişkisini inceledi:

  1. Sosyal aktiviteler ve günlük hayat
  2. Entelektüel aktiviteler
  3. Başarılar, rejim ve egzersizler
  4. Önemli ilişkiler

Çalışma ayrıca bu korelasyonların Facebook kullanımına neden teşkil edip etmeyeceğini de inceledi, örneğin: onaylanma ihtiyacı (ilgi ve kabul görme arayışı), kendini ifade etme (kişisel görüşlerini açıklama, hikaye anlatma ve şikayet etme), iletişim (yazışma ve bağlantı) ve kişisel olmayan bilgiler paylaşma (mesela günlük etkinlikler).

Çalışmanın bir başka amacı da özellikle belli başlı konularda daha fazla paylaşım yapan kişilerin gönderimlerine daha yüksek sayıda beğeni veya yorum alıp almadıklarını araştırmaktı.

Daha çok beğeni ve yorum alanlar sosyal kapsayıcılık hissinin avantajlarını yaşarken, diğerleri ise daha düşük aidiyet hissine ve düşük özgüvene sahiplerdi.

Narsist paylaşımlar

Çalışmaya göre, alışkanlık olarak Facebook duvarlarında yaptıkları rejim, egzersizler ve başarıları hakkında gönderim yapan insanlar diğerlerine oranla narsist olmaya daha meyillidir. Öte yandan, başarıları gururla sergilemenin sanal “arkadaşlarımızın” ilgisini daha fazla çekmekte olduğu görülmekte.

Facebook kullanıcıları için, narsist ifadeler önemli görünüyor, zira gönderimlerine daha fazla beğeni ve yorum alıyorlar. Ancak, çalışmanın sonuçları ortaya koydu ki Facebook arkadaşlarımız dostça bir destek verirlerken bir yandan da içten içe bu tür benmerkezcil yaklaşımlardan rahatsızlık duyuyorlar.

Kişilik ve Facebook kullanımı arasında daha fazla ilişki

Çalışma, kişilik ve Facebook kullanımı arasında başka bağlantılar da ortaya çıkardı:

  • Romantik partnerleri hakkında paylaşım yapan kişiler daha düşük özgüvene sahip olma eğilimindeler.
  • Kendini iyi tanıyan ve çocuk sahibi olan kişiler daha sık olarak çocukları hakkında paylaşım yapma eğilimindeler.
  • Dışa dönük insanlar daha çok günlük yaşamları ve sosyal aktiviteleri hakkında paylaşımlar yapmaya hevesliler.
  • Tez canlı ve iletişim kurma heveslisi insanlar da daha çok entelektüel konularda paylaşım yapmaya meyilliler.

İki ilginç noktayı daha ifade ederek bu makaleyi sonlandıracağız. Öncelikle, reklamlar sadece ziyaret ettiğimiz sayfalara değil, sosyal medya üzerinden yaptığımız gönderimlerin içeriğine de odaklanmakta ve bu giderek yaygınlaşıyor. Sosyal medya üzerinden paylaşımlarda bulunurken, potansiyel müşterilerine ulaşmaya çalışan firmalara faydalı bilgiler sağlıyoruz.

İkinci olarak da, diğer bir pilot çalışma ortaya koydu ki gelecekte hayatını kaybetmiş bir insanla, kendisinin hali hazırda yapmış olduğu paylaşımlar sayesinde iletişim kurmaya devam edebiliyor olacağız. Belli algoritmalar sayesinde bu bilginin, ölü bir insanla çok benzer şekilde iletişim kurabilen bilgisayarlaştırılmış bir profil oluşturmak için kullanılabileceğine inanılmakta. Hayal edebiliyor musunuz? Bu olasılık hakkında ne düşünüyorsunuz?


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.