Anı Yaşarken Mutluluğu Ölçmek
Yazan ve doğrulayan psikolog Rocío García Garzón
Anda bulunmanın ve yaşamanın muhteşem yararları vardır. Anı yaşarken mutluluğu ölçmek harika bir felsefe olsa da onu gerçekten yapmak zordur. Hayatı anksiyete ve mutsuzlukla geçen hastalarda bu zorlanmayı görürsünüz. Fakat bunu aynı zamanda yaygın görülen pek çok alışkanlıkta da görebilirsiniz. Daha önce fark etmiş miydiniz?
Geçmiş için nostalji duyarsınız, karnınız acıyana dek güldüğünüz ya da sonsuza dek sürsün istediğiniz anlar. O anları tekrar yaşamaya teşebbüs ettiğiniz zaman yarın için binlerce plan yaparsınız, hepsinin mükemmel ve eşsiz olacağını umarak. Bunun için çok fazla çalışma ve hazırlık gerekir. Bu yüzden zamanınızı bu şekilde geçirirsiniz, çoktan olup bitmiş hatıraları hatırlayarak ve hayal ederek.
Geçmiş hakkında anksiyete
Herkes geçmişini düşünür, zira bu oldukça normal bir şeydir. Siz de bir insansınız ve hatıralarınız, sizi tanımlayan şeylerden biri. Hayat içinde ilerledikçe anda kendinizi iyi hissetmediğiniz zaman geçmişe dönme isteği duyarsınız. Güzel anlara sizin için en büyük hazineymiş gibi takılıp kalmak (şimdi güzel hatıralar oldular) kolaydır.
Anılarda yaşamak isteğiniz kişisel gelişiminizin önünü tıkadığı zaman ortaya problem çıkar. Bu tarz hareketler zihinsel sağlığınızı etkiler, özellikle de takıntılı bir hal aldıysa.
Bu bağlamda bazı anılar size kendinizi kötü hissettirebilir. Bu geçmiş anlar hala size çok fazla mutsuzluk ve suçluluk hissettirebilir, özellikle de onlarla nasıl sağlıklı yollarla baş edeceğinizi bilmiyorsanız.
Henüz kurmadığınız geleceğin belirsizliği
Herkes gelecek için endişelenir. Düşüncelerinizin birbiriyle yarıştığı ve gelecek hakkında düşünmekten kendinizi alamadığınız anlar yaşamışsınızdır. Bu alışkanlık modern toplumda ve çok sayıda insanın hayat tarzı dahilinde oldukça yaygındır. Zihninizi yüksek seviyede alarm halinde tutar ve kaynağını tüketmesine neden olur.
Gelecek korkutucu olsa da bu korku olabilecek her türlü korkunç şeyi hayal etmekten ileri gelir. Bu, insanların tür olarak hayatta kalmak için kullandığı bir stratejidir. Fakat başarısızdır, belirsizlik için belli bir toleransı geliştiremez ya da anksiyeteyi önlemek adına strateji geliştirmek için sezginizi kullanamazsınız.
“Gelecek için gerçek cömertlik anın hepsini vermektir.”
– Albert Camus
Anı yaşarken mutluluğu ölçmek
Davranışınızda değiştirebileceğiniz tek gerçeklik şu an olandır. Bu, hayatın başladığı, siz satırları okuyorken olan bitendir. Yapabileceğiniz tek şey, tecrübe edebileceğiniz her anın tadını çıkarmak. Günün sonunda hayat bu küçük anlardan ibarettir.
Geçmişe geri döndüğünüz ya da gelecek hakkında düşündüğünüz zaman önemli olan bunu neden yaptığınızı tarafsız bir şekilde fark etmektir. Duygularınızı durumlardan ayırabilmeyi öğrenmelisiniz ve yeni yolları keşfedebilmelisiniz ki böylece hayatta ilerleyebilesiniz. Bunu gerçekleştirmenin yollarından biri kendinizi şu ana sıkı bir şekilde yerleştirmek ve her anda mutluluğu ölçmek olabilir.
Tabii ki bunu söylemek yapmaktan daha kolaydır. Fakat bu alışkanlığı pratikle edinebilirsiniz. İlk adım, değişmekte hiçbir sorun olmadığı düşüncesini kabullenmektir. Hayatın değişim ve evrimle eş anlamlı olduğunu ve hayatın şu andan ibaret olduğunu kabul edin.
Yazar ve liderlik ve yönetim uzmanı Francisco Alcaide bu ipuçlarını duygularınızı nasıl idare edersiniz ve hayatınızın kontrolünü nasıl elinize alırsınız sorusuna yanıt olarak vermiştir:
- Geçmişe minnet duygusu ile bakın
- Anın tadını hevesli bir şekilde çıkarın
- Geleceğinizi umutla inşa edin
Anın tadını çıkarın
Günlük hayatınızı yaşarken bazen durup odağınızı değiştirmeniz gerekebilir. Acele etmeyi bırakmayı ve olumsuz iç diyaloğunuzu kapatmayı deneyin. Ancak o zaman bu anda yaşayabilir ve anın tadını gerçekten çıkarabilirsiniz.
Farkında olmaya çalışmak yardımcı olacaktır, bu anın tamamen farkında olmanıza yardımcı olacak bir tekniktir. Başınıza gelen şeylere sadece tepki vermek değil, yanıt vermek için ihtiyacınız olan huzuru verir.
Yapmanız gereken tek şey durmak ve hayatınızı oluşturan anlar hakkında düşünmektir. Eğer dikkat ederseniz en sevdiğiniz anların genellikle şans eseri meydana geldiğini görürsünüz. Siz onları arayıp bulmasanız da siz anı yaşarken onlar başınıza gelir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.