Ağlamanın 7 Büyük Olumlu Yönü
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Ağlayan bir insan gördüğümüzde, aklımızda hemen olabilecek en kötü senaryoyu canlandırırız. Aslında gerçek şu ki, ağlamak sadece nostalji, hüzün, keder, acı ya da öfkeyi değil, aynı zamanda mutluluk ya da neşeyi de ifade eder. Yapılan birçok çalışma bize, bir kişinin fiziksel ve duygusal refahı için ağlamanın yararlarını destekleyen kanıtlar sunmaktadır.
Ağlamak, herhangi bir anda yaşadığımız duyguları dışarı yansıtmak için kullandığımız bir yoldur, genellikle de yansıttığımız negatif duygular olur. Ağlamak, aslında insanların düşündüğünden daha doğal, yararlı ve normaldir. Herhangi bir durumda ağlamamamız bizi daha güçlü ya da zihinsel olarak daha stabil kılmaz. Aslında, ağlamanın faydaları çoktur ve bu yazımızda size en önemlilerinden bazılarını anlatacağız.
Tüm gözyaşları birbiri ile aynı değildir
İnsanlar üç farklı tipte gözyaşı üretirler. Her biri işlev gördüğü yere ve başlangıç noktasına göre kendine ait bir içeriğe sahiptir.
- Bazal gözyaşları genel olarak protein yapılıdır ve her bir göz kırpmasından sonra gözlerin nemlenmesine yardımcı olur.
- Refleksif gözyaşları sigara dumanı ya da rüzgar gibi çevresel faktörlere bağlı olarak üretilir. Gözlerin bu tarz dış etkenlerden kaynaklanan iritasyonunu engeller.
- Duygusal ya da psikolojik gözyaşları o anda hissettiğimiz duygulara bağlı olarak üretilirler, bunlar ağlarken gözlerimizden döktüğümüz gözyaşlarıdır. Doğal ağrı kesici etkisi olan çeşitli nöromodülatör elemanlar (prolactin, adrenokortikotropik hormonlar ve enkefalin) içerirler.
Ağlamak sakinleştirir
Ağlamak, sizi rahatlatır ve üzerinizdeki kötü bulutları atmanıza yardımcı olur. Ama aslında ızdırap yaşamanıza sebep olan şeyler gibi altta yatan daha derin konuların, çözülmesine ve kendinizi değiştirmenie yardımcı olur. Anlayacağınız, ağlamak aslında iyidir.
Peki ya neden? Çünkü ağlamak, kısa bir süre içinde sonra vücudun gevşemesini teşvik eden ve sonrasında da devam ettirilmesini sağlayan ve vücudun dinlenme döneminden sorumlu olan parasempatik sinir sistemini (PNS) harekete geçirir. Vücudunuzdaki parasempatik sinir sistemini tetikleyen molekülleri harekete geçirerek, strese tepki göstermesine ve metabolik düzenlemeye katılmasına yardımcı olur.
Ağlamak, ağrı kesici, mod yükseltici ve uyku arttırıcıdır.
2014 yılında yapılan bir çalışmada, duygusal ya da psikolojik tabir edilen gözyaşlarının insanların iyi hissetmek için ihtiyaç duydukları iki maddeyi serbest bıraktığı bulunmuştur: oksitosin ve endorfinler. Hem fiziksel hem de duygusal olarak hissedilen negatif duyguları hafifletir, çünkü salgılanan bu hormonlar zevk ve derin bir iyilik hissi yaratır.
Ağladıktan sonra bazen durup gülümseriz. Daha az önce ağlamaktan tüm mendillerimizi bitirmişken şimdi nasıl gülümsüyor olabiliriz? Çünkü salgılanan oksitosin ve endorfin hormonları ruh halinizi iyileştirir. Onun yatıştırıcı, mod yükseltici ve ağrı giderici etkisi, sonrasında daha kolay uykuya dalmanıza ve kaliteli uyumanıza yardımcı olur.
Gözyaşları sizi bakterilerden korur
Gözyaşının yapısında bulunan bir enzim olan lizozim sizi bakterilerden korumada önemli bir rol oynar. Bakteriyostatik bir bariyer görevi görür, çünkü bakterilerin sahip olduğu hücre duvarlarının yapısını değiştirir ve eritir. Bu nedenle, fiziksel düzeyde bakıldığında, gözlerinizi sağlıklı ve temiz tutmak için çok etkili ve doğal bir yoldur. Hatta yapılan bazı araştırmalar, şarbon gibi maddelerden korunmanıza ve bakterilerin antibiyotiklere karşı geliştirdiği direncin üstesinden gelmenize bile yardımcı olduğunu söylüyor.
Ağlamak stres atmanıza yardımcı olur
Düşündüğümüzde bu, ağlamanın en iyi yanlarından biri, değil mi? Stres yaşadıktan sonra bu duruma karşı ağladığınızda, gözyaşlarınız ilk esnada strese neden olan kimyasallarla aynı kimyasalları serbest bırakır. Aslında paradoksal, ama doğru.
Örneğin, ağladığınızda, manganez seviyeleriniz düşer. Manganez, anksiyete, sinir ve saldırganlık durumlarıyla yakından ilişkili bir mineraldir. Ağlamak ayrıca adrenalin ve noradrenalin gibi stresli ya da tehlikeli durumlarda normalden daha fazla salgıladığınız maddelerin vücuttaki konsantrasyonunu düşürür.
Empati kurarak ağlamak
Normalde, başka bir insanın ağladığını gördüğümüzde, onlarla empati kurarız ve onlara omzumuzda ağlayabileceğini söyleriz. Yardıma ihtiyaçları olduğunu ya da hayatlarında bir şeylerin korkunç gittini varsayarız. Ağlayan kişinin onu inciten ve üzen bir durum yaşadığı anlamını çıkarırız. Her halükarda, karşımızdakinin ağlaması ona yardım etme isteği duymamıza sebep olur ve bizi karşımızdakine duygusal olarak bağlar.
Ağlamak çevremizdeki insanlardan rahatlık ve destek almanın bir yoludur. Nedeni ise bağlanma davranışıdır. Bu açıdan değerlendirildiğinde, ağlamak, yardım ya da çevremizden ilgi istemek için bir yoldur.
Ağlamak kendimizi daha iyi tanımanıza yardımcı olur
Michael Trimble gibi bazı yazarlar, ağlamanın bir “bilimi” olduğunu iddia ediyorlar. Bu, bazı insanların ağlamaya neden diğerlerinden daha fazla yatkın olduğunu açıklayabilir. Ad Vingerhoets gibi başka uzmanlar ise, birinin ağlamaya yatkınlığının iki farklı karakter özelliğine bağlı olduğunu söylüyor: empati ve nevrotiklik.
Neyden kaynaklanıyor olursa olsun, kendinizi daha iyi tanımak, ağlamanın en büyük faydalarından biridir. Ağlamak genellikle bir zayıflık işareti gibi kabul ediliyor olsa da, gerçekte duygusal güce işaret eder. Gözyaşları, bizimle ilgili aslında çok şey anlatır. Zayıf yönlerimizi anlamamıza, başkalarına ne zaman ve ne kadar ihtiyacımız olduğuna ve bizi gerçekten etkileyen şeylere dair bize öngörü sağlarlar.
Şimdi artık ağlamanın neden yararlı olduğunu biliyorsunuz. Gözyaşlarınızı tutmak, ağlamamaya çalışmak ihtiyacın olan duygusal boşalmayı ve rahatlamayı geciktiriyor. Bu nedenle kendinizi ifade etmemizi sağlayan bu durumdan korkmanıza ya da utanmanıza gerek yok. Bırakın gözyaşlarınız aksın gitsin!
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.