Zehirli Patronların Ana Özellikleri

Toksik bir patron, pozisyonunun gücünü kötüye kullanan biridir. İş psikolojisi çalışmaları, ekip üyeleri arasındaki iyi ilişkilerin daha iyi verimlilik ve ilerleme anlamına geldiğini göstermektedir. Bu araştırmalara rağmen, çalışanlarına zarar veren yöntemler ve davranışlar kullanan birçok patron var.

Bu tür “liderlerde” belli bir feodal miras vardır. Otokratik bir iktidar fikri vardır. Bu yüzden davranışlarının başkalarına zarar vermesinden endişelenmesler. İşi veya şirketlerini düzgün çalışması gereken bir makine olarak görüyorlar. Astları ise sadece makinenin çarklarından ibaret. Zehirli patronlar, süreçten ziyade sonuçlara odaklanırlar.

“… Kendisinin halk yığınları gibi muamele görmesine izin vermeyecek olan proletarya; halkın cesaretine, kendine olan güvenine, gururuna ve onun bağımsızlık duygusuna ekmeğinden bile fazla ihtiyaç duyar.”

– Karl Marx

Araştırmacılar defalarca, olumlu liderliğin daha fazla verime yol açtığı sonucuna ulaştı. Uzun vadede, demokratik ve yatay modeller işçiler arasında daha büyük saygı yaratıyor.

Özgün bir lider, ahlaki yetkisini başka herhangi bir şeyin üstünde uygular. Çalışanlarını şirket hedeflerine bağlı hissettirmek için baskı veya cezaya dayanmaz. Bunun yerine, onları motive eder ve ödüllendirir. Bu, çalışanlarda işlerine daha fazla bağlı olmaları için aidiyet duygusunu teşvik eder ve motive eder.

Zehirli bir patron ise korkuya dayanır. Bu, çalışanların şirket hedeflerine uymasını sağlamak için bu tür patronların kullandığı araç. Bu model kısa vadede çalışsa da, uzun vadede durgun bir örgütlenmeye yol açacaktır. Buna ek olarak, çalışanlar kendilerini hayal kırıklığına uğramış hissederek fırsat bulduklarında hazır hissedeceklerdir. Zehirli bir patron, bir bütün olarak organizasyona zarar verir. Şimdi, bu tür patronların en yaygın özelliklerinden bazılarını tartışacağız.

Zehirli patronlar kibirlidir

Toksik bir patron, güçlerinin onları herkesten daha iyi hale getirdiğine inanır. Mevcut pozisyonlarına nasıl ulaştıkları önemli değildir, her zaman kendilerini üstün hissederler. Buna ek olarak, sadece patron oldukları için başkalarına daha az önemli olarak davranma hakkına sahip olduklarına inanıyorlar.

Bu kibir, beden dili, ses tonu ve kolaylaştırma tarzıyla kendini gösterir. Zehirli patronlar korkutucu olmak ister. Çalışanlarının korkularını olumlu bir şey olarak yorumlarlar. Kibirleri her zaman güvenilmezlik ve özgüven eksikliğinden, gerçek üstünlükten daha fazlası ile ilgilidir.

Nasıl dinleneceğini veya iletişim kuracağını bilmezler

Zehirli bir patronun en belirgin işaretlerinden biri, başkalarını dinlemenin onlar için çok zor olmasıdır. Bu tür patronlar, çalışanlarını dinlemenin onlara haksız yere önem vermek olduğunu düşünür. Çalışanlarını dinledikleri takdirde, onların üzerindeki güçlerinin azalacağını varsayarlar.

Toksik bir patron nasıl iletişim kuracağını bilmez. Esasen, talimatları gereksiz yere karmaşık olabilir. Bunu, çalışanlarını denemek ve göz korkutmak için yapar. Toksik bir patron, her şeyin üzerinde son söz sahibi olduklarını vurgulamak için mutlak cümlelerle konuşur. Zehirli patronların başkalarının söylediklerini takdir etmemesi yaygındır. Bunu ilgisizlikle veya saygısız bir şekilde çalışanları sorgulayarak yapabilirler.

Kontrolcü ve katıdırlar

Zehirli patronlar, yönetim ve kontrol arasındaki farkı anlamaz. Liderlik etmek ve emir verme ete arasındaki farkı da görmezler. Çalıştıkları insanlara güvenmezler. Sonuç olarak, en iyi stratejinin her şeyi en ince ayrıntıya kadar yönetmek olduğunu düşünürler. İşlerinin gözlemek ve uygunsuz davranışlar olarak gördükleri şeyleri cezalandırmak olduğunu varsayarlar.

Zehirli patronlar esnek de değildir. Her şeyi siyah ya da beyaz olarak görürler. Güçlerinin katılık ile aynı anlama geldiğini ve esnek davrandıkları takdirde insanların onları zayıf olarak göreceklerini varsayarlar. Bu yüzden onların emirlerini sorgulayamazsınız ve fikirlerini size empoze ederler. Çalışanlar her şeyi aynen söyledikleri gibi yapmalıdır, aksi halde cezalandırılırlar.

Çatışmayı nasıl yöneteceklerini bilmezler

Bu tip patronlar öfkeye olumlu bakar. Kötü ruh hali ve sinirliliklerinin ciddi ve sorumlu bir çalışanın özellikleri olduğuna inanırlar. Bu nedenle, bu özellikleri bağlılık ve titizlik ifadeleri olarak yorumlarlar. Sonuç olarak, emir verirken genellikle canları sıkılmış gözükürler veya iş yerindeki sorunları bağırarak ”çözerler’‘. Çalışanlarını “azarlama” hakkına sahip olduklarını düşünürler.

Bir çalışanla bir problemleri varsa, çözümü yeni emirler vermek veya bir çeşit ceza vermek olarak görürler. Çalıştıkları insanların rahatsız olup olmadıklarını umursamazlar. Başka insanlar kurallara tam olarak uymazlarsa kızar ve bu insanları zayıf olarak görüyorlar. Toksik bir patron gergin ve baskı dolu bir ortam yaratır. Bunun çalışanlarını daha çok çalışmaya teşvik edeceklerine inanıyorlar.

Başkalarının inisiyatifini reddederler

İnisiyatif almak özerklik, güç ve yetenek belirtisidir. İşte bu yüzden zehirli bir patron, inisiyatif alan bir çalışan tarafından tehdit altında olduğunu hisseder.

Girişimi almak özerklik, güç ve yetenek belirtisidir. İşte bu yüzden zehirli bir patron, inisiyatif alan bir çalışan tarafından tehdit altında hissediliyor. Çalışanın sınırları ve zorlayıcı otoritelerini ihlal ettiklerini bile düşünebilirler. Zehirli patronlar, yenilik veya iyileştirme konusunda herhangi bir fikri olan herkesi reddeder.

Bu tür patronlar için işleri halletmenin sadece bir yolu var – onların gösterdiği yol. Çalışanlar, kendileri için düşünmenin ya da katkı yapmaya çalışmanın toksik patronlarını kışkırtmanın bir yolu olduğunu çabucak öğrenirler. Günün sonunda söz konusu organizasyon bu durumdan zarar görür. Patronun veya amirinin davranışı, personelin şirketi veya işi yeni fikirlerle zenginleştirmesini imkansız kılar.

Zamanı doğru yönetmeyi bilmezler

Personeli denetlemek ve yönlendirmek ve sorunlardan kaçınmak için doğru zaman yönetimi şarttır. Birini kötü bir patron yapan şeylerden biri kötü zaman yönetimidir. Bu, kötü planlama ve faaliyetlerin önceliklendirilmesini içerir.

Zayıf zaman yönetimi kaotik bir işyeri oluşturur. Çalışanlar genellikle çalışmalarını rekor sürede bitirmek zorundadır. Ya da yapacak hiçbir şeyleri olmadığı zamanlar olacaktır. Bu durumlarda işyeri kararsız ve örgütsüz kalır. Sonuç olarak, çalışanlar stresli ve gergin hissederler.

Çalışanlarının ihtiyaçlarını bilmezler

Kötü patronların, çalışanlarının neye ihtiyacı olduğuna dair hiçbir fikri yoktur. Zaten bunu öğrenmeye de istekli değillerdir. Kişisel eşyaların iş yerinde uygunsuz veya hatta alakasız olduğuna inanırlar. İnsanların kişisel hayatlarını çalışmalarına engel olarak görürler.

Tüm dünyada iş kanunu çalışanları korumayı deniyor, ancak gerçek şu ki, yasal olanın sınırlarını zorlayan çok sayıda patron var. Çalışanların haklarını bir şekilde görmezden geliyor ve insan ilişkilerinin tahmin edilemezliklerinin ardında sakıncalı tutumlarını gizliyorlar.

Zehirli patronlar kriz zamanlarında bol miktarda bulunur. Çizgiyi aşabileceklerini bilirler ve çalışanlarının çoğu işlerini kaybetmekten korktukları için hiçbir şey söylememektedir. Yine de, tüm çalışanlar haklarını bilmeli ve kendilerine kötü muamelede bulunulduğunu düşünüyorlarsa saygı çerçevesinde bu duruma karşı seslerini yükseltebileceklerinin farkında olmalılar.