Yıkıcı Eleştiri: Herkese Kaybettirir

Yıkıcı Eleştiri: Herkese Kaybettirir
Sergio De Dios González

tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Sergio De Dios González.

Tarafından yazılmıştır Irati Novella

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Zaman zaman eleştiri ve yargılama yapıcı ve yardımcı olabilir. Ne var ki çoğu zaman yapıcı bir niyet yoktur yapılan eleştirilerde ve zarar verici sözler söylenir. Nedense, yargılama ve eleştirme yoluyla kendi negatifliğini ve güvensizliğini başkalarına yansıtan insanlar her zaman karşımıza çıkar. Başkalarında gördükleri bütün “kusurlara” işaret etmeyi amaç hâline getirmiş kişilerdir bunlar.

Hepimiz bir noktada bu tür insanların kurbanı olmuşuzdur. Kimi zaman ise bu kişiler bizzat biz olmuşuzdur. Esasen birini eleştirmek öyle yaygınlaştı ki pek çok TV ve radyo programının ana teması hâline geldi. Artık yaygın bir şaka ya da konu eleştiri. Bir sürü insan bu programları izliyor. Peki ama neden? Neden bu şekilde eleştiriyoruz insanları?

Eleştiri mekanizmasını anlamak bu davranış şablonunun nasıl işlediğini fark etmemize yardımı olabilir. İşte bu nedenle insanların başkalarını eleştirmelerinin temel bazı nedenlerini ele aldık bu yazımızda.

Her şey eleştirilebilir ama bu, hayal gücünü kullanma meselesidir.

1. Aşağılık hissi

Kendini aşağı hissetmek, insanları başkalarını eleştirmeye itebilir. Diğer zamanlarda ise üstünlük hissi, motive edici bir faktördür. Bir çok insan için üstün davranmak, aşağılık hislerini gizleyen bir kılıftan ibarettir. Kendilerini daha güvenli hissetmeye uğraşırlar.

Dolayısıyla, kendilerini güçlü ve üstün hissetme ihtiyaçlarını tatmin etmek için başkalarını eleştirir ya da insanların kusurlarına odaklanan TV programlarını izlerler.

“Kollarında kas olmayan insanlar bu eksikliği dilleriyle telafi eder.”

– Migel Delibes

suda ayna

2. Kendinden memnun olmama

Bazen başkalarını eleştiririz çünkü bu kişiler bizim eksikliklerimizi yansıtır. Başkalarını eleştirdiğimizde sorunun bizde değil diğer insanlarda olduğunu düşünerek kendimizi kandırırız. Başkalarının da kusurları olduğuna be bu kusurların bizimkilerden kötü olduğuna kendimizi ikna etmek için başkalarını eleştiririz.

Yani aynı şeyi defalarca eleştirerek kendimiz hakkında hoşumuza gitmeyen şeyi yansıtmış oluruz. Kendi korku ve güvensizliklerimizi yansıtırız. Esasen, kusurlarımızı kabul etmez ve bu eksiklikleri başkalarında arayarak reddetmeye yol açar ve eleştiriyi etkinleştiririz. Bu fenomene “kendini inkâr” adı verilmektedir.

Kıskanç insanlar en büyük eleştiri üreticileridir. Biri karşısında aşağılık hissine kapıldıklarında eleştiriyi bir savunma olarak kullanırlar. Diğer kişinin niteliklerini küçültüp ister gerçek ister hayali olsun kusurlarını ise büyütür.

Bu insanlar öz eleştiri yapma eğiliminde değildir, enerjileri başkalarını yargılamaya odaklıdır. Kendilerinden öteye bakarlar çünkü görebilecekleri şeyden çok korkarlar.

3. Grubun parçası olma ihtiyacı

Bazen insanlar sosyal ilişkiler nedeniyle başkalarını eleştirir. Çalışmalar gösteriyor ki bir grubun parçası olabilmek için farklı bir gruptan olan insanları eleştiririz. Bu bakımdan eleştiri aitlik hissimizi güçlendirmeye yarar ve o grubun parçası olduğumuz başkalarını ikna eder.

Bu gibi durumlarda eleştiri grubun tavrı aracılığıyla şekillenecektir. Grup içinde teşvik ediliyorsa daha sık ve yoğun biçimde gerçekleşecektir. Diğer yandan, grubun diğer üyeleri eleştiriden hoşlanmadıklarını belli ederse grubun parçası gibi hissetmek isteyen kişi başka davranışlar yönelecektir.

Son olarak, bir konuda uzman olduğumuzu düşündüğümüzde kendi otorite konumumuzu ne kadar bildiğimizi ve onayladığımızı göstermek için başkalarını eleştirmeye başlayabiliriz. Bu durum, öz güven eksikliğinden ve başkaların hayranlıktan kaynaklanır.

4. İntikam ve korkaklık

Eleştiri intikam temelli de olabilir. Çözülmemiş ya da affedilmemiş durumlar olabilir. Böyle durumlarda karşımızdakini cezalandırma veya utandırma amacıyla eleştiriye yöneliriz. Canımızı yakmış biriyle yüz yüze konuşma cesaretine sahip olmadığımızda sinir bozukluğu ile öfkemizi ve acımızı yatıştırmak için eleştiriye yöneliriz.

 “Eleştiri gerçekte öfkemizi yerleştirdiğimiz bir yerdir. Sonra ne yaparız? Eleştiririz, çünkü oraıkta oturup öfkemizi izlemekten daha iyidir böyle yapmak.”

– Jorge Cassieri

pencere önünde tartışanlar

Bir intikam türü olarak eleştiri intikam için manipülasyona başvurmaya çok benzer. Bazen onları arkadaşlarından ayırmak ya da yalnız hissetmelerine neden olmak gibi sapkın bir amaçla eleştiririz başkalarını.

5. Narsisizm ve egoizm

Özel bir muamele hak ettiğimizi ama bunu görmediğimizi düşündüğümüzde başkalarının bize bir şey borçlu olduğuna inanabiliriz. Bazen de narsistçe bir his nedeniyle başkalarının bize daha çok yardım etmesi gerektiğine inanırız. Böyle durumlarda şikayet etmek, küçümsemek ve başkalarının kendini kötü hissetmesine neden olmak için eleştiriye başvurabiliriz.

“Başkalarını eleştirmek yerine onları övün. Göreceksiniz bir y gibi kısa bir sürede içinizde çok büyük bir değişim gerçekleşecek.”

– Alejandro Chaban

Eleştiriye karşı alınacak tavır

Hiç şüphesiz eleştiri kaçınılmazdır. Daima bir şekilde hayatımızda kendini gösterecektir. Bu bakımdan Stamateas’ın açıkladığı gibi “üç üçte bir kuralı” uygulanmalıdır. Üçte biri bizi seven insanlar, diğer üçte biri ise bizden nefret edenler oluşturur. Üçüncü üçte bir ise bizi tanımadığı hâlde hakkımızda fikir sahibi olanlardır.

Ne var ki üçüncü kısımdaki eleştirmenlerin negatif ve yıkıcı gücünü göz ardı etmemeliyiz. Winston Churchill eleştirinin bıraktığı acıyı fiziksel acıyla karşılaştırmıştır. Dahası yakın zamanda yapılan bir çalışma reddetme, eleştiri ve aşağılamanın, fiziksel acıyı işlemekle sorumlu beyin lanı tarafından işlendiğini ortaya koymuştur. 

“Eleştirenlerin size atmaya kalktığı taşlarla bir anıt dikebilirsiniz.”

– Kant

Biraz mesafe

Yıkıcı eleştirinin zehirli bir salgına dönüştüğü bu ortamda ayakta kalabilmek için uymamız gereken bir temel kural var: negatif insanlardan uzaklaşın veya kendinizi onlardan koruyun. Bu negatif varlıklar, hayatlarını başkalarına zehirlemeye adamıştır.

gülen kadın

Yapılacak en akıllıca şey, mesafenizi korumaktır, özellikle de başkaları sizi eleştirilerinin ortağı kılmaya çalıştığında. Bu tür kişilerle etkileşimin duygusal ve sosyal sağlığımıza zarar verebileceğini unutmamalıyız.

Kısacası, işin sırrı başkalarının negatifliğinin sizi zehirlemesine izin vermemek ve eleştiri hedefinde olduğunuzda bunu kişisel olarak algılamamaktır. Unutmayın ki eleştiri, o eleştirinin yöneltildiği kişiden ziyade onu dillendiren kişi hakkında çok şey anlatır. Bu onların sorunudur, bizim değil.

“Eleştiriden uzak durmak için hiçbir şey yapmayın hiçbir şey söylemeyin hiçbir şey olmayın.”

– Elbert Hubbard


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.