Yas – Kaybınızın Üstesinden Gelmeniz İçin Size Yardım Edebilecek 5 Alıntı
tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Gema Sánchez Cuevas
Herkes hayatının bir noktasında bir yas sürecinden geçmiştir. Sürecin her aşamasını yaşamak kaybınızı kabullenmenize yardımcı olabilir. Ancak süreç o kadar acı doludur ki bazen bir aşamasında olması gerektiğinden daha uzun süre takılı kalırız. Aşağıda yas tutmayla ilgili yazdığımız alıntılar bu süreçte size yardımcı olabilirler. Matem günlerinde sizin için ışık ve umut kaynağına dönüşebilirler.
Bu alıntılar sizin için yas sürecini kolaylaştırmakla kalmayacak aynı zamanda bu süreçten öğrenebileceğiniz her şeyi derinlemesine düşünmenizi ve sürecin ilerleyen aşamalarında belli eğilimlerden kaçınmanız gerektiğini anlamanıza yardımcı olacak.
“Artık daha iyi hissetmeniz gerektiğini düşünerek kendinizi kovalamayın. Zamanınız size ait. Unutmayın matem günlerinde en kötü düşmanınız kendinizi sevmemeniz olur.”
– Jorge Bucay
1. “Konuşmayan kederden daha büyük bir keder yoktur.”
Henry Wadsworth Longfellow bu sözleriyle acımızı ifade etmediğimizde sırtımızda taşıdığımız ağır yükün altını çiziyor. Bir kaybımız olduğunda derin bir acı çekeriz ama bazen bunu belli etmemek için şartlanırız.
İnsanların ortasında ağlamamak için kendimizi tuttuğumuzda veya birinin bizi görmesinden korkarak duygularımızı ifade etmediğimizde, bu durum bizim yaşadığımız kaybı kabullenmemizi ve yas sürecini atlatmamızı engeller. Sonuç olarak, sırtımızda acının o ağır yükünü taşırız ve uzun süre orada kalmasına izin vermiş oluruz. Nasıl hissettiğimizi ifade etmemenin ağırlığı derin bir depresyona dönüşebilir.
Duygularınızı ifade etmek için kendinize izin vermeniz önemlidir. Onları bastırmak daha fazla zarara sebep olacaktır.
2. “Yas tutmak iyidir. Yas sayesinde hayatımız dönüşüm geçirir.”
Rick Warren’ın söylediği bu söz, süreci, bizi bırakan kişiye elveda demek için bir fırsat olarak görmeye davet eder. Bazen o kişiye veda etme şansı bulamamış gibi hissedersiniz ve yas tutmak zamanla o kişiden kopabilmenize yardımcı olabilir.
Warren aynı zamanda yas tutma sürecini hayatımızda yeni bir döneme girmeye hazırlandığımız bir süreç gibi de görmemizi istiyor. Bu yeni dönemde kaybettiğiniz kişi fiziksel olarak yanınızda olamasa da kalbinizde olmaya devam edecek.
Yas sürecinden geçmek veda etmenizi sağlayacak, o kişiyle olan ilişkinizi dönüştürecek ve artık ilerleyebileceğinizi size fark ettirecek.
“Hayatınızı sevgiyle yaşayın, kaderinizle yüzleşin ve onu kabullenin. Varlığınızın geçici ve zenginleştirici bir deneyim olduğunu kabul edin.”
– Amparo Carmona
3. “Yas tutmak bir durum değil bir süreçtir.”
Bu yazının başında bazen yas sürecinin olması gerektiğinden daha uzun sürdüğünden bahsetmiştik. Bu nedenle Anne Grant bu sözüyle yasın bir durum değil bir süreç olduğunun altını çiziyor. Yas, inkar etme, öfke, pazarlık, depresyon ve son olarak da kabullenmeden oluşan çok katmanlı bir süreç. Ancak her zaman tam olarak bu sırayı izleyecek diye bir şey de yok.
Çoğunlukla insanlar bu katmanlardan birinde takılıp kalırlar. Uzun süre inkar dönemini atlatamayabilirler veya üzüntüleri hayatları boyunca devam edebilir. Grant bizi gözlerimizi açıp yasın kalıcı bir durum olmadığını fark etmeye davet ediyor.
Eğer yasın bir durum olduğunu düşünürseniz hayatınıza devam etmenizi ve mutlu olmanızı engeller. O kişiden kopabilmeniz önemlidir. Çok acı verse de bu sizi özgürleştirecektir.
4. “Yas bir daha sevmemiz için bize meydan okur.”
Terry Tempest Williams bizi süreci bir meydan okuma olarak görmeye davet ediyor. Bazı insanlar kayıplarıyla yüzleşemezler. Kendilerine birini bir kez daha sevme şansı vermezler çünkü yine kaybetmekten korkarlar. Ancak bu alınmaya değer bir risktir.
Her şeyin pozitif ve negatif yönleri vardır. Eğer hüznün ne olduğunu bilmezseniz mutluluğa değer veremezsiniz. Birini hayat boyu kaybetmiş olsak da yas sürecinin aşamalarından geçmek veda etmemize ve birini tekrar sevme riskini göze alabilmemize yardımcı olacaktır.
“Yalnızca sevgiden kaçabilen insanlar yastan kaçabilirler. Önemli olan yas sürecinde öğrendiklerimiz ve sevgiye açık olabilmemizdir.”
– John Branter
5. “Kendinizi bir çitle çevirerek değil arkadaşlarınızla çevirerek koruyun.”
Bu Çek atasözü oldukça anlamlıdır. Bazen bir kayıp yaşadığımızda başka insanlardan uzaklaşırız. Arkadaşlarımızla, ailemizle görüşmeyi bırakır, sosyal hayattan uzaklaşır, daha önce severek yaptığımız şeylerden uzak dururuz.
Hissettiğimiz acıdan kendimizi korumak için etrafımıza bir duvar örmüş gibiyizdir ancak aslında tek yaptığımız acıyı güçlendirmektir. Kendinizle ve acınızla baş başa kalmanız önemlidir ancak başkalarıyla paylaşmak ve onların sizi desteklemesine izin vermek de çok önemlidir.
Size yardım edecek elleriniz, sarılacak ve söyledikleriyle sizi rahatlatacak arkadaşlarınız varsa acınızla daha sağlıklı bir şekilde baş edebilirsiniz. Eğer kendinizi başkalarından uzaklaştırırsanız, acı sizi tüketebilir ve ondan kurtulmayı başaramayabilirsiniz.
“Dünya yuvarlaktır ve son gibi görünen yer başlangıç da olabilir.”
– Baker Priest
Daha önce yas sürecinden geçtiniz mi? O süreci atlatmayı nasıl başardınız? Bu alıntılar süreçte nelerin yaşandığını, duygularınızın içinde boğuluyormuş gibi hissederken nasıl yüzeyde kalabileceğiniz anlamanıza yardımcı olacak. Son gibi görünen bir şey her zaman son olmayabilir. Arkasında saklanan yeni başlangıçlar veya fırsatlar olabilir. Belki de kaybettiğiniz kişiyle kendinizi bağdaştırmanın farklı yollarını bulursunuz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.