Sorunlarınızı Kendiniz Yaratıyorsunuz

tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Sergio De Dios González

Tarafından yazılmıştır Eva Maria Rodríguez

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Hayatın iniş çıkışları vardır. İşler her zaman bizim istediğimiz gibi gitmez ki bu iyi bir şeydir. Sorunlar sağdan soldan çıkabilir – bu gerçekten öyle midir? Gerçekte problem nedir peki? Acaba hayatta sandığımız kadar çok mu sorunumuz var yoksa bir şeylerin yanlış olduğunu düşünerek hayatı karmaşıklaştıran kendimiz miyiz?

Aslında tavrınız bir sorun olup olmadığına ve varsa ne kadar büyük olduğuna karar verir. Yani bu bir durumu nasıl ele aldığınızla ve bunun bir tehdide dönüşüp dönüşmediğiyle ilgilidir.

Eğer çevrenizdekileri oldukları gibi kabul ederseniz bunu öğrenmek ve gelişmek için bir avantaja çevirebilirsiniz. Zorluklara karşı gelmenin bir yolu da kabul etmektir, özellikle de başka alternatif yoksa ya da yeni bir tane yaratmak çok pahalıya mal olacaksa.

Sorunlarınızı birer fırsat olarak görün

İster hoşunuza gitsin ister gitmesin, eninde sonunda karşınıza zorluklar çıkacak. Karşınıza çıkacak sorulardan en önemlisi ise bir sonraki adımın ne olacağı ve bundan gelecekte nasıl ders çıkaracağınızdır. Başka bir deyişle ya söz konusu durumun bir sorun olmasına yol açacak ya da bunu gelişmek ve yeni şeyler öğrenmek için bir fırsata çevireceksiniz.

İlk başta acı ve endişe hissetmek normal. Hatta başta acımasına izin vermek sağlıklıdır. Eğer acıya karşı koyarsanız sadece süreci uzatmış olursunuz. Acı doğal bir histir. Ve ona yaşanması için zaman vermelisiniz. Duygusal acı geçtikten sonra ise durumla yüzleşmenin vakti gelmiş demektir.

Hayatı ne kadar karmaşıklaştırsa da acı çekmek kendinizi daha iyi tanımanıza ve kendinize değer vermenize yarayan bir fırsattır. Bu bakış açısı başınıza geleni değiştirmez ya da çözüm sunmaz ama size keşfetme fırsatı verir ki bu bile tek başına yeterli.

“Sıkıntı müreffeh şartlarda hareketsiz olan yetenekleri ortaya çıkarma etkisine sahiptir.”

– Horace

Değişimi kabullenmek ve ayak uydurmak

Yeni durumlara uyum sağlamayı öğrenmek, ne kadar zor olursa olsun, tam ve mutlu bir yaşam sürmenin sırrıdır. Zor görünüyor ama mümkün. Ancak basitçe adapte olmak yeterli değildir; ayrıca ne olduğunu kabul edebilmelisiniz. Bu, ortamınızda veya kendi içinizde olsun, her zaman değişimin başlangıcı olacaktır.

Uyum sağlamak zorlukla mücadele anlamına gelmez sadece kendi kontrolünüzü yeniden ele almak demektir. Bernabé Tierno’nun da dediği gibi her şeyle yüzleşebilirsiniz ama her şeyle başa çıkamazsınız. Sadece kabullenmek gerçekten uyum sağlamayı sağlar ve hayatın her anından avantaj kazanmanıza yardım eder.

“Herkesin hayatı, özellikle de sizin, sürekli kabul, uyum ve yenilenme olmalıdır.”

– Bernabé Tierno

Değiştiremeyeceğiniz şeyleri kabul etmeyi öğrenin

Friedrich Schiller’e göre, değişmeyeceklerini kabul etmeyi öğrenenler mutlu. Değişim ne kadar zor olursa olsun ya da problemi ne kadar zor olursa olsun, onunla başa çıkmayı öğrenmek, kabul etmek ve duruma kendinizi adapte etmek, genellikle ilerlemenin tek yoludur. Varsa, başka herhangi bir alternatif, ödeyebileceğinizden çok yüksek bir bedele mal olur.

Değişimi kabul etmeyi ve değişime uyum sağlamayı öğrenirken, diğer değişikliklerle de yüzleşmeniz gerekir. Çünkü bu, yaşamın dinamik doğasıdır. Bu durumlarda, ilk tepkiniz, tehdit altında hissettiğinizde eylemlerinizi etkileyen doğuştan gelen bir içgüdü olan savaş veya kaç emri olabilir.

Ama zihinsel olarak uyum sağlamaya hazırsanız ne kadar zor olursa olsun, daha kolay zamanlar sizi bekler. Değişimi kabul edenler ve uyum sağlamayı öğrenenler yeni hedefler koyabilir, yeni kararlar alabilir ve bunlara emin adımlarla ilerleyebilirler.

Sahip olmadıklarınızın yasını tutacağınıza sahip olduklarınızın keyfini sürün

Kayıp acısına veya zorluklara yenik düşerseniz çok fazla derdiniz olur. Bu sorunlar sizi geri çeken birer yüke dönüşür.

Zor durumların yorucu ve hayal kırıklığı yaratan bir dönüşü olmak zorunda değil. Umutlarınız ve hayalleriniz bitmek zorunda da değil. Biraz iyimserlik ve cesaretle yeni fırsatlar bulabilirsiniz. Sınırlarınızı siz belirlersiniz. Hala gidilecek uzun bir yol var ve destek alabilirsiniz.

Zorluk ortaya çıktığında yerde kalmak cazip gelebilir. Bu kolay yol. Kaybın, başarısızlığın ya da hastalığın yasını tutabilirsiniz ama orayı eviniz yapmayın. Hala hayatınızı doldurabilecek çok fazla fırsatınız var. Fakat bunlardan yararlanmak için, gerçekleşen değişimi kabul etmeli ve uyum sağlamaya başlamak için bir başlangıç ​​noktası olarak kullanmalısınız.

“Yaşamak için tek bir nedeni olan biri tüm nasıllarla başa çıkabilir.”

– Friedrich Nietzsche