Logo image
Logo image

Seçici Serotonin Geri Alım İnhibitörü

4 dakika
Seçici serotonin geri alım inhibitörü nedir, hangi ilaçlarda bulunur? Bu sorunun cevabını yazımızda bulabilirsiniz.
Seçici Serotonin Geri Alım İnhibitörü
Sergio De Dios González

Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González

Tarafından yazılmıştır Francisco Pérez
Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Son yıllarda yapılan birçok çalışma, farklı müdahalelerin etkisini artırmak için belirli semptomların yoğunluğunu veya sıklığını azaltmaya yaran bir dizi etkili ilaç olduğunu göstermiştir. Bu, özellikle depresyon tedavisinde kullanılan seçici serotonin geri alım inhibitörlerinin (SSGİ’lerinin) yaptığı bir işlevdir.

Muhtemelen bazı seçici serotonin geri alım inhibitörlerini duymuşsunuzdur. Bu ilaçlar piyasada sitalopram, essitalopram, fluoksetin, paroksetin, sertralin vb. isimleri altında  bulunmaktadır. Peki, bu isimler size de tanıdık geldi mi?

Seçici serotonin geri alım inhibitörleri, ortak bir amacı olan bir dizi ilacı kapsayan bir etiket isimleridir. Genel olarak depresif duygu durumu yaşayan kişilerde, anksiyete bozukluklarının ve bazı kişilik bozukluklarının tedavisinde antidepresanlar olarak kullanılırlar.

Depresyon hapları

Ancak, SSGİ’ler piyasada bulunan tek antidepresan değildir. Antidepresan ilaçlar 1957 yılından bu yana psikiyatri hastalarında klinik kullanıma sunulmuştur. Onu takip eden on yılda, pek çok trisiklik antidepresanlar (TCA’lar) geliştirildi. Bu ilaca paralel olarak, monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI’ler) de kullanıldı.

Some figure

Trisiklik antidepresanlar, vakaların %65’inden fazlasında depresif semptomlarda gerileme veya iyileşme sağlar. Bunun yanında, yan etkileri de çoktur. Bu özelliği ile diğer antidepresanlara göre bir dezavantajdır.

Antidepresan ilaçlar, diğer uyarıcılardan (amfetaminler, metilfenidat vb…) farklı olarak, sadece daha önce depresyon sorunu yaşamış kişilerde ruh halini iyileştirirler. Depresyonu olmayan kişilerde ruh halini iyileştirmezler.

Hangi antidepresan ilaçlar vardır?

Şu anda piyasada bulunan antidepresan türleri aşağıdaki gibidir:

  • Trisiklik antidepresanlar: Kimyasal yapılarına göre adlandırılırlar.
  • Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSGİ’ler): Farklı kimyasal yapılarla farklı elementleri bir araya toplayan antidepresan grubudur. Presinaptik bölgede serotonin reseptörleri üzerinde hareket ederek serotonin hormunun seçici geri alımlarını inhibe ederler.
  • Seçici serotonin ve norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI’ler): Aynı zamanda serotoninin ve norepinefrinin yeniden emilimini engelleyerek presinaptik reseptörleri inhibe ederler.
  • Monoamin tersinmez oksidaz inhibitörleri ( MAOI’ler), Monoamin oksidaz A’nın ( RIMA’lar) tersinir inhibitörleri, monoamin oksidaz enzimlerine bağlanarak onları geri döndürülemez şekilde inhibe eder.
  • Noradrenerjik ve spesifik serotonerjik antidepresanlar (NaSSA): Sinaptik aralıkta norepinefrin ve serotoninde artışa neden olurlar.
  • Seçici Noradrenalin Geri Alım İnhibitörleri (ISRN): Etkisi esas olarak noradrenalin ile sınırlıdır.
  • Seçici dopamin geri alım inhibitörleri (DRI’ler): Dopamin hareketini hedef alırlar.

Bu makalemizde seçici Serotonin geri alım inhibitörlerini (SSGİ’lerini) yakından tanıyacağız. Ama önce serotonin nedir, öğrenelim.

Serotonin, bize iyi hissetmemizi sağlayan nörotransmiterlerdir

Serotonin, insan vücudu tarafından üretilen ve sinirler arasında sinyal ileten, bir nörotransmitter olarak işlev gören bir kimyasaldır. Bazı araştırmacılar tarafından ruh halimizi dengede tutmaktan sorumlu kimyasal madde olarak kabul edilir, bu nedenle serotonin eksikliği depresyona neden olur.

Serotoninin davranış üzerinde genel bir modüle edici ve inhibe edici etkisi vardır. Bu nörotransmiter, çoğu beyin fonksiyonunu etkiler. Serotoninin “mutluluk hormonu” olduğu kadar “ruhu yöneten hormon” olduğunu da söyleyebiliriz.

Serotonerjik işlevi genel olarak engellemektir. Uyku düzenini etkiler ve ayrıca ruh haliyle, duygularla ve depresif hallerimizle yakından ilişkilidir. Kalp atışının sıklığının yanı sıra kardiyovasküler işlevi de etkiler.

Depresyon ve serotonin arasında yakın bir ilişki vardır. Bununla birlikte, bilim adamları, azalmış serotonin seviyelerinin depresyona katkıda bulunup bulunmadığından emin değiller. Hatta tam tersine, depresyonun serotonin seviyelerinin azalmasına neden olduğu ortaya çıkmıştır.

Some figure

Seçici serotonin geri alım inhibitörleri nasıl çalışır?

Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSGİ’ler), serotoninin yeniden emilimini (yeniden alımını) engeller. Böylece, nöronlar arasındaki serotonin seviyeleri, 5HT1A reseptörlerinin aşağı regülasyonunu sağlayan intersinaptik aralıkta artmaktadır. 5HT1A reseptörlerinin sayısının azaltılmasından sonra, nöron sinaptik boşlukta daha fazla serotonin salınımını “engellenmez”.

Intersinaptik (sinaptik boşluk) alanındaki serotonin seviyesindeki bu artış, kişinin ruh halini iyileştirebilir. Ayrıca, Selektif Serotonin Gerialım İnhibitörlerine seçici denir, çünkü bunlar çoğunlukla diğer nörotransmiterleri değil serotonini etkiler.

Parlayan her şey altın değildir

Tüm seçici serotonin geri alım inhibitörleri benzer bir yapı oluşturarak çalışır. Bütün ilaçlarda olduğu gibi sık görülen bazı yan etkiler vardır, bu tedavi sırasında mutlaka ortaya çıkacakları anlamına gelmez.

Aslında, bazı yan etkiler tedavinin ilk haftalarından sonra kaybolabilir, bazıları ise doktorunuzun tedaviyi değiştirmeye karar vermesine neden olabilir.. Bir seçici serotonin geri alım inhibitörlerine tahammül edemiyorsanız, bir başka ilaca tahammül edebilirsiniz. Çünkü kimyasal bileşenleri farklıdır.

Parlayan her şey altın olmadığından, SSGİ’lerin olası yan etkileri, diğerleri arasında şunları içerebilir:

  • Uyuşukluk.
  • Hastalık.
  • Kuru ağız.
  • Uykusuzluk hastalığı.
  • İshal.
  • Gerginlik, ajitasyon veya huzursuzluk.
  • Mide bulantısı
  • Cinsel istek azalması, orgazma ulaşma zorluğu veya ereksiyonun devam edememesi gibi cinsel sorunlar (erektil disfonksiyon).
  • Baş ağrısı.
  • Bulanık görme.
Some figure

Gördüğümüz gibi, Selektif serotonin geri alım inhibitörleri, özellikle depresyon için tasarlanmış ilaçlardır. Bununla birlikte, başka tedavi yöntemlerine de ihtiyaç duyulabilir (uzun süreli endişe ve obsesif-kompulsif bozukluk tedavisi gerektirmesi gibi).

Bu ilaçlar yan etkilerden arındırılmış değildir, MAOI’ler veya ADT’ler gibi diğer antidepresanlardan daha düşük olmasına rağmen. İlaca ihtiyacınız olabileceğini düşünüyorsanız, yapmanız gereken ilk şey doktorunuzu başvurmaktır. Kendi kendine ilaç kullanmanın çok tehlikeli olabileceğini unutmayın.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.