Logo image
Logo image

Sağlık Çalışanları Arasında Tükenmişlik Sendromu

4 dakika
Sağlık Çalışanları Arasında Tükenmişlik Sendromu
Gema Sánchez Cuevas

Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas

Tarafından yazılmıştır Sara Clemente
Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Günümüzde başka insanlarla ilişkiyi gerektiren sayısız meslek bulunmaktadır, örneğin sağlık alanında çalışanlar. Bu meslekler sürekli kişiler arası, özellikle hastalarla etkileşimi gerektirir. Bu karşılıklı ilişkilerin negatif birtakım etkileri olabilir. Bu olumsuz etkilerden biri de şudur: tükenmişlik sendromu.

Tükenmişlik sendromu çalışma ortamına karşı gösterilen duygusal bir reaksiyondur. Üç ana semptomu bulunmaktadır: Duygusal çöküntü, duyarsızlaşma ve kişisel tatmin eksikliği. Bu bağlamda sağlık çalışanları arasında yaşanan tükenmişlik sendromu ciddi ve negatif sonuçlara yol açabilir. Bu hem çalışılan kurum, hem de çalışan kişilerin kendi fiziksel ve zihinsel sağlığı için de geçerlidir.

Dolayısıyla bu sendrom sağlık çalışanlarını büyük oranda etkilemektedir. Diyetisyenlerden, doktorlardan, hemşirelerden, eczacılardan, psikologlardan, psikiyatristlerden, iş ve aile terapistlerinden, sosyal hizmet uzmanlarından, evlilik danışmanlarından ve idari personelden herhangi biri bu sendroma yakalanabilir.

Ruh halimiz işimizi nasıl etkiler?

Ruh halimizin düşüncelerimiz ve davranışlarımızda derin tesiri bulunmaktadır. Verdiğimiz hükümler ve kararlar içinde bulunduğumuz duygusal durumumuza göre olumsuz anlamda etkilenebilir. İyi bir ruh hali çalışanları güçlü hissettirebilir ve görevleri yerine getirmede, sorunlarla mücadele etmede daha etkili olabilirler. Kötü bir ruh hali ise çalışanların işlerini yapamadıklarını düşündükleri durumlar yaratabilir.

Some figure

Kişisel sorunlar endişeye sebep olabilir. Bu endişe profesyonel performansımızı olumsuz yönde etkileyebilir. Bu özellikle sorunlarımızın işimizle ilgili olmadığı durumlarda yaşanabilir. Kafa karışıklığı, konsantrasyon bozukluğu, hatalara karşı aşırı duyarlı vb. gibi sorunlar yaşayabiliriz.

Kafanızda başka şeyler varken işinizde yoğunlaşmaya çalışmak zordur. Ve işiniz yüksek bir konsantrasyon gerektiriyorsa durum daha da karmaşık hale gelebilir.

“Pozitif ruh hali yüksek seviyede yaratıcılık, yenilenme ve daha yüksek zihinsel esneklikle bağlantılıdır.”

– Isen

Yoğunlaşmak için yeteneğimiz sınırlıdır. Bu nedenle daha büyük zihinsel çabayı gerektiren görevlerimizi yerine getirirken üzüntü veya depresyondan daha fazla etkileniriz. Bu durum endişe ya da depresyon sebebiyle takıntılı düşüncelerimizi de ilave etmemizle daha da kötüye gidebilir.

Sağlık çalışanları arasında tükenmişlik sendromu

Semptomlar kişisel koşullara ve karakteristik durumlara göre kişiden kişiye değişebilir. Fakat en yaygın işaretlerden biri sabahları kalkarken zorluk yaşamak ve kronik yorgunluktur.

Buna ilaveten bu sendrom başka semptomları da doğurabilir:

  • Psikosomatik semptomlar: Baş ağrıları, mide problemleri, uykusuzluk, çarpıntı, kronik yorgunluk, göğüs ağrıları, yüksek tansiyon, sık soğuk algınlığı veya alerjik semptomlar.
  • Davranışsal semptomlar: Sık sık iş devamsızlığı, sıkılmak, kuşkuculuk, ilgisizlik, düşmanlık, iğneleme, karamsarlık, sinirlilik, genel endişe hali ve işle ilgili endişe duymak.
  • Duygusal semptomlar: Yılgınlık, can sıkıntısı, duygusal uzaklaşma, endişe, sabırsızlık, uyumsuzluk ve sürekli hissedilen bir cinsel güçsüzlük.

Tükenmişlik sendromuna yol açan faktörler

Sağlık çalışanları arasında işle ilgili faktörlerden dolayı tükenmişlik sendromu yaşanabilir. Sağlık çalışanları sürekli duygusal sıkıntıları olan veya zor durumlarla karşı karşıya olan insanları tedavi etmektedir. İnsanlarla yoğun, kalıcı veya sık etkileşimi gerektiren işi yapanlar stres seviyelerinde zirveyi yaşayabilirler.

Buna ek olarak işlerine derinden bağlı kişiler veya işi kendine zor gelen insanlar tükenmişlik sendromu yaşamaya daha yatkındırlar. Ayrıca kadınlar bu sendromu erkeklerden daha fazla yaşarlar.

Pines, Aronson ve Kafry’e (1981) göre bu sendromun ana sebebi mesleki bezginliktir. Bu mesleki bezginlik bir dizi duygusal sonuçlara yol açabilir. Bu sonuçların sebebi ise şunlardır:

  • İşin özellikleri: iş vardiyaları, program, istikrar, güvenlik, profesyonel kıdem, şirkete gelen yeni teknolojiye uyum sağlama, özerklik, maaş, geri bildirim, vb.
  • Çevreyle ilgili ve kişisel özellikler: Başarısızlığa karşı tolerans göstermeme ve yılgınlık, yüksek oranda kontrol ihtiyacı, hırs, sabırsızlık veya aşırı mükemmeliyetçilik ve rekabetçilik.

“Tükenmişlik, duygusal olarak zorlu durumlara uzun süreli dahil olmanın neden olduğu fiziksel, duygusal ve zihinsel yorgunluk halidir.”

– Pines, Aronson ve Kafry

Some figure

Üç farklı tükenmişlik faktörü

Maslach ve Jacson, Maslach tükenmişlik ölçeğinde sağlık çalışanlarında görülen tükenmişlik sendromunun üç farklı faktörün kombinasyonu olduğuna inandıklarını belirtmişlerdir:

  • Duygusal tükeniş: İşteki beklentilerden dolayı duygusal düzeyde tükeniş.
  • Benlik yitimi: Topluma karşı bir ilgisizlik ve hissizlik durumu. Bu, sıklıkla çalışanların aktif katılımcı olmaktansa kendi tecrübeleriyle bir dış gözlemci olmaları anlamına gelir.
  • Kişisel sorumluluklarını en düşük düzeyde yerine getirme: Başarma hissinin eksikliği, sorumluluklarını yerine getirme, bağımsızlık ve kendini gerçekleştirme.

Bununla birlikte tükenmişlik sendromunu diğerlerinden ayıran tanısı genellikle başka iki sendromla birlikte yapılmaktadır: depresyon ve kronik yorgunluk. Son yıllarda sağlık çalışanlarında tükenmişlik sendromu daha yaygın hale gelmiştir. Bu değişiklik sağlık çalışanlarının çalıştıkları yerlerde daha çok stres altında olduklarını açıkça göstermektedir.

Tükenmişlik sendromunu önlemek için bu sendromu tamamen anlamak önemlidir, özellikle sağlık alanında çalışıyorsanız. Buna ek olarak bunun üstesinden gelebilmek için farklı araçlarla çalışmak önemlidir. Uyum stratejileri veya daha iyi iletişim yetenekleri geliştirmek sizi daha dayanıklı yapar.

Öte yandan kurumlar grup çalışmasını teşvik etmeli ve periyodik olarak çalışma koşullarını denetlemelidirler. Ayrıca tükenmişliği engellemek için atölye çalışmaları yapılmalıdır. Birçok sorumluluğu olan ve sürekli başkalarıyla iletişim halinde çalışan kişilerde bu tür çalışmalar yardımcı olabilir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


Lloyd, C., King, R., & Chenoweth, L. (2002). Social work, stress and burnout: A review. Journal of Mental Healthhttps://doi.org/10.1080/09638230020023642


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.