Logo image
Logo image

Paylaştığımız Olağanüstü Anlar

4 dakika
Paylaştığımız Olağanüstü Anlar
Sergio De Dios González

Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González

Tarafından yazılmıştır Valeria Sabater
Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Hayatınızdaki en olağanüstü anların çoğu, paylaştığınız anlardır. Bunlar, olağanüstü insanlarla olan büyülü bağlılığın parçalarıdır. Arkadaşlarla, aile üyeleriyle, yaz aşklarıyla veya hayatınızın aşkıyla olabilir. Minnettar olduğunuz ve zor zamanlarda size güç veren mutlu anlar oldu, oluyor ve olacaktır.

Hayatınızdaki her anın fotoğraf karelerine sahipseniz, bazı karelerin özel bir şekilde parlaması mümkündür. Bunlar neşe, sağlık ve hassas dengenin bulunduğu anlardır. Bu zamanlarda aniden hayatınızdaki her şeyin uyumlu olduğunu hissedersiniz. Bu mükemmel anlar daha sık yaşanmadığı için şikayetçi olmak yerine, bu anları deneyimleyebildiğiniz için minnettar olmalısınız.

“Zaman size anlardan başka bir şey vermez. Size verilen her an ile zaman kazanmak sizin görevinizdir.”

– Georges Poulet

1990 yılında Martin Seligman, depresyon veya öğrenilmiş savunmasızlık çalışmasını bırakarak mutluluğu çalışmaya başladı. O zamandan beri birçok yazar, nasıl mutlu olunacağı hakkında milyonlarca kitap yazdı. Bunlar daha önce bahsettiğimiz olağanüstü deneyimlerin nasıl yazıldığını anlatan kitaplardır. Yararlı kararlar vermeyi ve mutluluğun, özgüvenin ve kişinin kendine olan inancının mimarı olmayı anlatırlar. Yaşamlarımızın bu yönleri üzerinde çalışmak, günlük hayatlarımızın kişisel ihtiyaçlarımızla daha iyi kesişmesi anlamına gelir.

Seligman’ın pozitif psikolojisi, birçok eleştiriye maruz kaldı. Aslında, New York Üniversitesi’nden Jerome Wakefield gibi tanınmış psikiyatristler ve sosyal psikoloji alanında çalışanlar, günümüz toplumumun “mutlu olma” konusunda takıntılı olduğuna inanıyor. Bu takıntı yüzünden, üzüntüye nasıl tahammül edeceğimizi veya onunla nasıl baş edeceğimizi ve olağanüstü zamanlardan nasıl zevk alacağımızı unuttuk.

Anların gerçekten mutluluk yarattığını unutuyoruz. Bunlar, parıltılı sabun köpükleri gibi var olup sonra yok olan, zamanın değerli parçalarıdır… Ama bu parçalar, yüzümüzde bir gülümseme oluşmasını sağlar ve çocukken hissettiğimiz o büyülü hisleri anımsatırlar.

Some figure

Paylaşılan anlar mutluluğun anahtarıdır

Bir anlığına gözlerinizi kapatın. Hafızanızdan sizi mutlu bir zamana götürmesini isteyin. Bir saniyeden birazcık daha fazla süreliğine o zamandasınız. Belki sınıf arkadaşlarınızla bir yaramazlık yapıyorsunuz ya da kardeşlerinizle havuzda oyun oynuyorsunuz. Burnunuza klor kokusu ve yeni biçilen çimenlerin kokusu geliyor. Belki kendinizi büyükanneniz veya büyükbabanızla görürsünüz, okuldan sonra el ele yürüyüp hikayelerini dinliyorsunuzdur. Bu olağanüstü anlar çok değerlidir.

Hafızanız çocukluk anlarına dönmeye yatkındır. Fakat mutlu anlarınız, partnerinizle masanın altında el ele tutuşmak veya onun yanında uyandığınız zamanlar da olabilir. Ve tabii ki uzun süreli arkadaşlarınızla unutulmaz bir seyahat olabilir.

Paylaşılan bu olağanüstü anlar duygularınızın, karşılıklı anlayışlarınızın ve sevginizin sizi birleştirdiği anlardır. En samimi düşüncelerimiz ve kişisel geçmişimizdeki eşsiz mücevherlerdir. Onlar, “yaşanan hayatlar”, bizleri biz yapan geçmişin parçalarıdır.

Kaliforniya Üniversitesi’nde bir psikoloji profesörü olan Sonia Lyubormirsky, meslektaşları tarafından “mutluluğun bilim insanı” olarak adlandırılıyor. Lyubormirsky, mutlu olmanın çalışma ve çaba gerektirdiğini açıklıyor. Fakat, zaman ve çaba harcarsanız oldukça eğlenceli olabildiğini anlayacağınızı da söylüyor.

Bu neden böyledir? Mutluluğa ulaşmanın bir yolu, başlarıyla nasıl bağlantı kurulacağını öğrenmektir. Arkadaşlara ve önemli ilişkilere sahip olmak, daha sık gerçekleşen “büyülü” anlar yaratmak için harika bir yoldur. Zaman zaman, birisiyle bir kahve içmek harika ve mutlu bir anınızın olması için yeterlidir.

Some figure

Olağanüstü anlarınızı yaratırsınız

Mutluluk hakkında söylenen “Hemen köşede duruyor.” veya “Mutluluk, en az beklediğiniz zamanda gelir.” gibi klişe sözlerin ötesine bakmalıyız. İnsanlar her zaman bu gibi şeyler söylerler. Fakat, birkaç şey hakkında net olmalısınız. İyi bir tavır ve özgüven, hayattan zevk almanın anahtarlarıdır. Yeni şeylere açık olmalısınız. Eğer değilseniz, hayattan zevk almanız çok zor olacaktır. Bağlanma becerinizi ve gözlem gücünüzü geliştirmediğiniz sürece birçok kapalı kapıyla karşılaşacaksınız.

Günlük hayatınıza uygun filtreler uygularsanız, olağanüstü anlar yaratabileceksiniz. Sonuç olarak, hayattan daha çok keyif alacaksınız.

“Hafıza, ruhun parfümüdür.”

– George Sand

Kaliteli anlar yaratmaya yönelik ipuçları

İlk strateji, önemli olan şeylere nasıl odaklanacağınızı bilmektir. Kalbinizin özünde kimin veya neyin yer aldığını aklınızdan çıkarmayın. Sonuç olarak, hayatınızın bu özel parçalarına zaman, emek ve enerji harcayabileceksiniz.

İkinci adım ise cömertliktir. Genellikle güzel anlar, başkası için bir şeyler yaptığınızda ya da birisi sizin için bir şeyler yaptığında ortaya çıkar. Kalbinizden bir şeyler paylaştığınız için ortaya çıkarlar. Diğer kişiye gerçek bir sevgi duyarsınız. Bunlar, bencillik ya da saklı çıkarlar içermez.

Üçüncü strateji, anda olma beceriniz ile ilgilidir. Ne kadar iyi bir şekilde yaşadığınız anda ve yerde bulunuyorsunuz? Çünkü, mutluluğun planlanmayan bir şey olduğunu anlamanız çok önemlidir. Bugün hissedebileceğiniz mutluluğu yarına ertelemeyin.

Some figure

Son strateji ise minnettarlık ile ilgilidir. Başta da söylediğimiz gibi, mutluluğun gelip giden bir şey olduğunu anlamalısınız. Bu büyülü anlar sonsuza kadar sürenler değildir. Bu nedenle, onlardan zevk aldığınız süre boyunca minnettarlığınızı göstermelisiniz. Etrafınızdaki özel insanlara teşekkür edin. Bir insan olarak büyümenize yardımcı olan bu deneyimlerin tadını çıkarabildiğiniz için şükredin. Sonuç olarak, en iyi halinizde olabilir ve bu pozitif duygulara layık hissedebilirsiniz.

Sonuç olarak, her zaman mümkün olduğunca bu olağanüstü anları yaratmaktan çekinmeyin.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.