Partnerinizle Rahat Bölgesinde Misiniz?

Partnerinizle Rahat Bölgesinde Misiniz?

Son Güncelleme: 11 Ağustos, 2019

Bir ilişkinin başında her iki taraf da kendilerinin en iyi versiyonunu göstermeye çalışırlar. Öyle ki aşk ve yakınlık, eylemsizlik meselesi gibi gözükür. Ne var ki zaman geçtikçe çift birbirine daha çok yaklaşır çünkü birbirleriyle daha rahat ederler ve “gerçek” benlikleri ortaya çıkar.

Bu noktada güven, güvenlik ve rahat sayesinde ilişkimizi bir başka boyutta yaşayabiliriz. Kimileri için bu adım, nahoş bir keşif olabilir. Başkaları için ise ilişkiyi daha derin ve özgün bir şekilde yaşamak anlamına gelir.

Peki ama bir ilişkide rahat alanına ne zaman ulaşılır? Bunun gerçekleştiğine dair işaretler nelerdir?

İlişkilerde rahat bölgesi

Bu rahat bölgesi biraz negatif bir şey gibi gelebilir kulağa. Sıkıcı durağan ve duygudan yoksundur. Kim o ilk aylarda, ilk zamanlarda ve keşiflerde midesinde kelebeklerin uçuştuğunu hissetmek istemez mi? 

kolilerle oynamak

Ne var ki bu noktaya varmak için zamana ihtiyaç vardır. Ayrıca partnerinizle kendinizi tamamen rahat ve özgür hissettiğinizi keşfettiğinizde o güven anlarından zevk alırsınız. Esasen, o rahat bölgesine ulaşmadığınız takdirde ilişkiyi derinleştirmeniz ve ilerletmeniz zordur.

O rahat bölgesine ulaşıp ulaşmadığınızı bilmek, ilişkinizin temel özelliklerine değer vererek gelecek için önemli kararlar almanıza yardımcı olur.

Rahat bölgesine ulaştığınızı nasıl anlarsınız?

Yakın zamanda yapılan bir araştırma, ilişkilerin 11 ay ve 24 gün sonunda rahat bölgesine ulaştığını ortaya koymuştur. Yaklaşık 2000 heteroseksüel çifti inceledikten sonra araştırmacılar, bir başka kişiyle hayatınızı ve yaşam alanınızı paylaşmaya alışmanın yaklaşık bir yıl aldığı sonucuna ulaşmıştır.

Bu araştırmaya göre ilişkilerde rahat bölgesine ulaşıldığını gösteren temel işaretlerden bazıları partnerinizin sizi “doğal halinizle”, hastayken görmesine izin vermek ya da banyodayken kapıyı kapatmamak olarak sayılabilir. Ama hepsi bu değil.

beraber vakit geçirmek


Bu çalışma partneriyle rahat bölgesine ulaşmış bir kişinin en hassas konularda bile açıkça konuşabildiği sonucuna varmıştır. Bu diğer kişinin ağzının kokması ya da deodorant kullanmasını istemek gibi bir şey olabilir ve kişi partnerinin incinmeyeceğini bilerek bunu açıkça söyleyebilir.

Bu çalışmada ayrıca incelenen birçok çiftin (yaklaşık üçte birinin) ilişkisinde kişilerden birinin çok çabuk rahat bölgesine ulaştığını ve bu nedenle perdenin gerekenden önce kapanarak mükemmel ilişki yanılsamasının kaybolduğunu (böyle bir ilişkinin olmadığını biliyor ama onu istemeye devam ediyoruz) ortaya koymuştur. Çalışma ayrıca çoğu zaman erkeklerin daha çabuk rahat hissettiğini göstermiştir.

Bu çalışmaya göre bir ilişkinin rahat bölgesine ulaştığını gösteren diğer işaretler, kullanılan giysilerle ilgilidir (mesela, evde spor giysiler ya da iç çamaşırı giymek). Başka kişisel özellikler de söz konusudur (ağda yapmamış veya tıraş olmamak olmayı çok dert etmemek gibi).

İlişkiler ayrıca çiftler hassas sağlık meselelerini tartıştıklarında, birbirlerine en gizli takıntılarından bahsettiklerinde veya birbirinin karşısında ağlamaktan çekinmediklerinde rahat bölgesine ulaşmaya başlar.

Evlilik ya da çocuk sahibi olmak gibi konulardan söz etmek ya da önceki ilişkilerden rahatça bahsedebilmek de bir ilişkinin iyiye gittiğine işarettir.

sarılmak paylaşmaktır

Uzun süreli bir ilişki için rahat hissetmek

Araştırmalar, bu işaretlerin yalnızca bir rahat bölgesine ulaştığınızı değil aynı zamanda ilişkinizin uzun süreli olacağını da gösterdiğini söylüyor.

Araştırmacılara göre bazı kişiler ilişkide bu işaretlerin romantizmin sonuna işaret ettiğini söyleyebilir ama partnerinizin yanında kendinizi rahat hissetmeniz ve yargılanmaktan korkmadan her şeyi paylaşabilmeniz iyi bir işarettir.

Zaten hepimizin aradığı şey bu değil mi? Bir süre geçtikten sonra partnerinizle hâlâ rahat değilseniz, belki bazı şeyleri yeniden gözden geçirmeniz gerekmektedir.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.