Logo image
Logo image

Madde Bağımlılığı: Tolerans ve Yoksunluk Dönemi

3 dakika
Madde Bağımlılığı: Tolerans ve Yoksunluk Dönemi
Gema Sánchez Cuevas

Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas

Tarafından yazılmıştır Alejandro Sanfeliciano
Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Madde bağımlılığı, tolerans ve yoksunluk terimlerini hepimiz duymuşuzdur. Peki, bu kelimeler tam olarak ne anlama geliyorlar?

Yaygın olarak anlaşıldığı üzere, madde kullanım bozukluğu terimi, vücuda girdiğinde bir kişinin zihinsel durumunu ve davranışlarını etkileyen tüm maddeler için kullanılır. Bu maddeler arasında alkol ve sigara gibi kullanımı yasak olmayan maddeler olduğu gibi kullanımı yasal olmayan esrar, kokain ve l.s.d. gibi maddeler de bulunur.

Psiko-aktif maddelerin kullanımıyla ilgili güncel veriler şok edici. 15 yaş ve üzerindeki insanların yüzde 91’i alkol, yüzde 64’ü sigara tüketmiş. 14 ve 18 yaşları arasındaki madde kullanımıyla ilgili rakamsal veriler daha da endişe verici. Bu grubun yüzde 66’sı bir önceki ay alkol tükettiğini, yüzde 37’si de bir önceki ay sigara kullandığını söylüyor.

Madde bağımlılığının neden oluştuğunu anlamamızı sağlayacak anahtar etkenler tahammül ve sakınma süreçleri. Bu iki süreç bağımlılıkla yakından ilişkili çünkü ikisi de vücudun verdiği telafi edici tepkiler. Ancak bunun detayına girmeden önce, uyuşturucu kullandığımızda beynimizde neler olduğunu anlamalıyız.

Some figure

Madde kullanımı ve ödül sistemi

Psiko-aktif maddelerin çoğu beyindeki ödül sistemi ve dopaminle yakından ilişkili. Dopamin, “haz veren” aktiviteler yaptığımızda salınan bir sinir taşıyıcısı. Fonksiyonu, gelecekte de tekrarlamamızı sağlamak için bu davranışları pekiştirmesi. Dopamin, temelde vücudumuzun bize verdiği bir “ödül”. Onun doğru olarak algıladığı bir şey yaptığımızda haz duymamızı sağlıyor.

Uyuşturucular ödül sistemimizdeki dopaminin salgılanmasını tetikliyor hatta dopamin salgılanıyormuş gibi hissetmemizi sağlıyorlar. Bu maddelerden bazıları, örneğin alkol, dolaylı mekanizmalar yoluyla bunu yapıyor. Diğer maddeler benzer bir kimyasal bileşime sahip ve dopamin gibi hareket ediyorlar. Amfetaminler bu son gruba örnek olarak verilebilir.

Madde kullanımı esnasında dopaminin böyle yanlış bir şekilde salgılanması ödül sistemimizin aktif hale geçmesine sebep oluyor. Bu yüzden belli durumları haz duygusuyla ilişkilendiriyoruz. Beyin, çok zararlı olmalarına rağmen, bu maddelerin kullanımının vücut için faydalı olduğunu düşünmeye başlıyor.

Ancak, dopamin böyle “yanlış” bir şekilde salgılanması bireyin organizmasında şiddetli bir dengesizliğe yol açıyor. Bu dengesizliği düzeltmek için vücudun düzenleyici mekanizmaları harekete geçiyor. Bu son aşama, aşağıda açıklayacağımız tolerans ve yoksunluk süreçlerine sebep oluyor.

Madde bağımlılığında tolerans ve yoksunluk sendromu

Vücudun düzenleyici mekanizmaları, beynimizin kimyasını değiştirerek iç dengesizliğin oluşmasını engelliyorlar. Madde kullanımı bu durumun ortaya çıktığı örneklerden biri. Şimdi nasıl bir süreç yaşandığına bakalım.

Diyelim ki her Cumartesi dışarı çıkıyorsunuz ve birkaç kadeh alkol içiyorsunuz. Alkol, endorfinleri taklit eden bir madde olduğu için iç opioid sisteminiz hiperaktif hale geliyor. Bunun sonucunda dopamin salgılanıyor ve haz duygusu oluşuyor. Eğer bu davranışı tekrarlarsanız, vücudunuz bunu öğrenecek ve telafi edici bir tepki oluşturacak.

İşte bu noktada uyuşturucu maddeye tolerans başlıyor. Bir dahaki Cumartesi dışarı çıktığınızda beyniniz alkol tüketmek üzere olduğunuzu biliyor olacak ve bu bir dengesizliğe yol açacak. Bu yüzden de taban endorfin seviyesini düşürecek.

Bu, iç opioid sisteminizin bunalmasına sebep olacak ancak içmeye başladıktan sonra normale dönecek. Siz, alkolün size bir etkisi olmadığını düşüneceksiniz. Böylece, tolerans nedeniyle oluşan telafi edici düşüklüğü gidermek için daha fazla içmek zorunda kalacaksınız.

Peki, bu durumda, bir anda alkol içmeyi bırakırsanız ne olur? Telafi edici tepki ne hale gelir? Alkol tüketiminizi en aza indirgeseniz de, alkolü tamamen bıraksanız da telafi edici tepki varlığını sürdürecek.

Önceki örneğe dönersek, alkol alma niyetiniz olmadan dışarı çıksanız bile beyniniz alkol alacağınızı düşünüyor olacak. Çünkü geçmişteki deneyimleri ona böyle olacağını öğretti.

Bu yüzden endorfin seviyeniz hızlıca düşecek. Alkol tüketimiyle bu durumu telafi etmediğiniz için sonuçta anksiyete ortaya çıkacak. Yoksunluk sendromu olarak bilinen şey bu.

Some figure

Sonuç

Tolerans ve yoksunluk madde bağımlılığının açık belirtileridir. Eğer tolerans belirtileri ortaya çıkmaya başlarsa, madde tüketimi olmadığında yoksunluk semptomları da görülecektir.

Üstelik, yoksunluk belirtileri genellikle kişinin iyi hissetmek için madde tüketmesine yol açar. Madde bağımlılığı sürecini anlayabilmek için bu biyolojik mekanizmaları göz önünde bulundurmalıyız.

Madde kullanımı, global bir sağlık sorunudur. Sağlık problemlerinin yanı sıra kişinin sosyal hayatında, özel hayatında ve iş hayatında çok sayıda soruna sebep olur. Bunun yanında, insanların hayat kalitelerini artırmak istiyorsak, madde bağımlılığının nasıl bir süreç olduğu hakkında farkındalık yaratmalıyız ki insanlar riskleri anlasınlar.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.