Korku, Üzüntü ve Hayal Kırıklığı: İzolasyon Sırasında En Yaygın Duygular
Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater
Korku, üzüntü ve hayal kırıklığı. Evde geçirdiğimiz bu izolasyon süreci içerisinde en yaygın olan üç duygunun bunlar olduğunu söylesek yanlış söylüyor olmayız. Bu duygular, camdan dışarı baktığımız sessiz anlarda istenmeyen misafirler olabilir. Hatta, fazla düşünmekten kaçınmak için yapabileceğimiz her şeyi yaparken bile bize ulaşabilirler.
Bunlar, bizleri bu zor zamanlarda bir araya getirmekte olan üç son derece normal zihinsel durumdur.
Uzmanlar, mutluluk üzerine temellendirilen binlerce kişisel gelişim kitabı ve makalesinin bizleri negatif duygulara tolerans gösteremeyen insanlara dönüştürmüş olduğunu sık sık söylerler. Nasıl mutlu olacağımızın bize öğretildiğini ve insanların bizlere acı ve korku geldiğinde ne yapacağımızı söylemeyi unuttuğunu belirtirler.
Ancak, gerçekte, insanlar bu daha olumsuz duygusal durumlara ve bu durumların nasıl hissettirdiğine hep çok tanıdık olmuşlardır. Herkes, iyisiyle kötüsüyle, bunlarla kendi yolunu kullanarak başa çıkmayı denemiştir.
Acı çekmek bizim için yeni olan bir şey değil. Ancak, bu durumda farklı bir formda hayatlarımıza girdi ve bizi hazırlıksız yakaladı. Herkes de bu durumu kendi spesifik yollarında yaşıyor.
Bazı insanlar ailelerinin yakınlarında ve sağlıklı olması, ve işlerinin güvende olmasının keyfini çıkarabildikleri için güvende hissediyor. Ancak diğer yandan, diğer insanlar kayıpların ve belirsizliğin günlük şeyler olduğu daha olumsuz senaryoları yaşıyor.
Nereden olursak olalım, ve durumumuz ne olursa olsun; hepimiz korku, huzursuzluk ve üzüntüyü az da olsa çok da olsa deneyimliyoruz.
Koronavirüs hayatımızda akıl sır ermeyen acılardan oluşan boşluklar bırakıyor ve bu gerçeklikten bihaber kalmamız imkansız.
Korku, Üzüntü ve Hayal Kırıklığı, İzolasyon Sırasında En Yaygın Duygular
Hayat, sürreal ve korkutucu tonlarda bir hikaye anlattığı bir noktaya ulaştı. Hayat şimdilerde son derece nahoş bir yazar tarafından kaleme alınıyormuş gibi gibi görünüyor ve bunun üzerine düşündüğünüzde, olan herhangi bir şeyin üzerinde kontrolünüz olmadığını fark ediyorsunuz.
Anlamanız gereken bir şey var. Etrafınızdaki şartları kontrol edemezsiniz, ancak kendi reaksiyonlarınızı ve davranışlarınızı kontrol edebilirsiniz.
Bunu nasıl yaptığınız, önümüzdeki günleriniz için daha uygun bir yaklaşım belirleyecektir. Bugünlerde özümsemeniz gereken anahtar kelimeler kabul, dönüşüm ve psikolojik sağlamlık olacaktır.
Ünlü hümanist psikolog Abraham Maslow’un da dediği gibi hayat sürekli bir büyüme sürecidir ve bu genellikle acı verici bir görevdir. Ancak, acının daha yoğun olduğu ve sizden daha fazla şey beklendiği zamanlar da olacaktır. Bunlara hazırlıklı olmalısınız.
Yüzleşmeniz gereken ilk adım içinizdeki duygusal dünyayı anlamaktır. Beyninizin İngilizce, İspanyolca ya da Çince konuşmadığını hatırlayın. Beyniniz duyguların dilini konuşur ve bunları anlamanız gerekir.
Bundan dolayı, bu izolasyon sürecinde evde az da çok da olsa yanımızda olacak en yaygın üç duygu korku, üzüntü ve hayal kırıklığı olacaktır.
Korkuya Dikkat Edin
Kalbinizin kapısını koruyun çünkü korku onu istila etmek istiyor. Bunu hissetmenizin normal olduğunu, ve etrafınızda gördüğünüz her şeyden korkmaya izniniz olduğunu kabul edin. Korkuya giden kapıyı mümkün olduğu kadar sıkı bir şekilde kapattığınızdan emin olun. Korku normal ama irrasyonel korkular içinize sızıp paniğinizi besleyebilir. Henüz olmamış şeylerin korkusuna teslim olmayın.
Korkularınızın nefesinizi kestiğini hissettiğinizde odaklanın, bunları rasyonelleştirin ve güvendiğiniz biri ile konuşun.
Psikolojide, yatkınlık yanlılığı adlı, dikkate almanız gereken bir mekanizma vardır. Çoğunlukla, insanlar belirsizlik ve korku ile dolu durumlar yaşadıklarında okudukları yalan haberleri, aldıkları olumsuz mesajları ve sahip oldukları temeli olmayan düşünceleri pekiştirirler.
Beyniniz korku deneyimlemeye başladığında mantıklı ve dengeli bir şekilde mantık yürütmeyi bıraktığını hatırlayın. Bu tehlikeli duygu beyninizi ele geçirir, ve onun kontrolünü ele almanız gerekir.
Üzüntü, Derinlemesine Düşünmenin Tavan Arası
Korku, üzüntü ve hayal kırıklığı… Bunlar, bu dönemde en yaygın duygularımızdır ve kendi içlerinde bir anlamları ve bir amaçları vardır, evet, izolasyon içerisindeyken bile. En iyi strateji bunları kabul etmek ancak sizi tamamen kontrol etmemeleri için onlara çok fazla güç vermemektir.
Bu durumlarda üzüntü zaman zaman tırmanmamız gereken zihinsel bir tavan arası görevi görür. Bu duygu anlam ile doludur: size söylemeye çalıştığı şeyleri keşfetmek için açmak zorunda olduğunuz bir sandık gibidir. Bu durumda, yaşıyor olduğunuz şey normaldir ve üzüntünüz ile biraz zaman geçirmekte yanlış bir şey yoktur.
Gidenlerin acısını hissedersiniz. Diğerleri için ıstırap çekersiniz. Yarın ne olabileceğini düşünmek sizi üzüntü ile doldurur. Aileniz ile ilgili endişelenirsiniz, ebeveynlerinizin hasta olmasından korkar ve çocuklarınızın yaşıyor oldukları şey hakkında üzgün hissedersiniz. Tüm bu içsel gerçeklikleri kabul etmeniz son derece gereklidir.
Sürekli %100 iyi olmak zorunda olduğunuz fikrine takıntılı hale gelmeyin, çünkü bu tamamıyla imkansız. Kendinize bu duyguları deneyimleme iznini verin.
Hayal Kırıklığı, Nasıl Yön Vereceğinizi Bilmeniz Gereken Duygu
En yaygın üç duygu olan korku, üzüntü ve hayal kırıklığı arasından en dinamik olanları sonuncusudur. Bunu daha iyi anlamak için bu boyutun önemini anlamanız gerekir.
Bu dönemde hayal kırıklığı hissetmek tamamen normaldir. Hayat stiliniz değişti ve kişisel belirsizlikler, çalışma hayatının belirsizliği ve ekonomik belirsizlik sizi içten içe yiyor.
Birçok şey sizi endişelendiriyor, diğerleri ise sizi öfkelendiriyor olabilir. Ancak dikkat edin, çünkü hayal kırıklığı öfkeyi tetikleyen bir şey de olabilir. Hayal kırıklığı sizi günün belli zamanlarında kötü bir ruh haline sokar, ve sizi memnuniyetsizlik ve gerginlik ile doldurur.
Bunları iyi kullanmak için bir şeyi anlamanız gerekir. Hem öfke hem de hayal kırıklığı sizi harekete geçmeye davet eden duygulardır (çok daha içsel olan üzüntünün tam tersidirler).
Buradaki anahtar bu duygulara düzgün bir şekilde yön verebilmektir. Hayal kırıklığı sizden değişmenizi ister, sizi rahatsız eden şeylere tepki verebilmeniz için pratik zeka ve yaratıcılık talep eder.
Hayal gücünüzü kullanın. Eğer işiniz hakkında endişeliyseniz o halde bir plan yapın ve kadercilik tuzağına düşmeden seçenekleriniz hakkında düşünün. Zihninizi; açık, esnek ve olumlu düşüncelerin aktığı bir fikirler nehrine çevirin. Korku, üzüntü ve hayal kırıklığına sadece bu şekilde yön verebilirsiniz.
Bundan dolayı, devam edin, duygularınızı nasıl yönetebileceğinizi öğrenin ve kendinize bakmayı unutmayın. Duygusal sağlığınızı analiz etmenin zamanı geldi.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.