Kıskançlık Nasıl Aklınızı Yiyip Bitirebilir?
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Kıskançlık, bir şeyin tek sahibi olma arzusunun, aşırı bir şekilde ortaya çıkmış duygusudur. Bunu genellikle insani ilişkiler ve aşk açısından düşünürüz. Sözlük ise, kıskançlık kelimesini “bir rakibe karşı kıskançlık, başarılı veya avantajlı birisine karşı kıskançlık, ya da bir başkasının başarısına ya da sahip olduğu avantaja karşı olmak” olarak tanımlamaktadır.
Biz sadece bir sevgiliden ya da eşten bahsetmiyoruz. Kıskanç davranışlar, ebeveynlerin çocuklarına olan sevgisi veya arkadaşlık gibi diğer ilişkilerde de gayet rahat bir biçimde görülebilir. Hatta baz eşyalarınıza karşı da kıskançlık hissedebilir ve böylece onları başkaları ile paylaşmak istemez çünkü bundan zevk alan tek kişi siz olmak istersiniz. Onların, sadece ve sadece sizin için var olan, kişisel birer mal olduğunu düşünürsün.
Kıskançlık ne zaman başlar?
Kıskançlık çocuklukta bile başlayabilir. Çocuklar, ebeveynlerinden birinin veya her ikisinin sadece kendilerine yönelik şefkatini kazanma çabasıyla, kardeşlerinden birini kıskanabilir. Çocuklar ebeveynlerinin sevgisini paylaşmak istemez, çünkü aksi bir durumda, daha az sevileceklerini düşünürler.
Buna benzer bir şey ebeveynler için de geçerli olabilir. Bir baba veya anne, diğer ebeveyne daha fazla yakınlaşmaları durumunda, çocuğunun sevgisini kaybetmekten korkabilirler. Diğer zamanlar da ise, çocuğun tüm sevgisini kendileri için isteyebilir, çocuklarının sevgisini başkalarına vermek istemelerini kıskanabilirler.
Ergenlikte, arkadaşlar arasında kıskançlık özellikle yaygın bir durumdur. Gençler yakın arkadaş edinmeye ve hemen hemen her şeyi birlikte paylaşmaya başladıkları zaman, kıskançlık seviyesi artar. Yeni bir arkadaş, gruba dahil olduğunda ise, durumların tehlikede olacağını hissedebilirler. Arkadaş gruplarını genişletmeyi reddedebilir veya arkadaşlıklarının başkalarıyla görüşmesini reddedebilirler.
Bir çiftteki kıskançlık durumu
En çok gördüğümüz kıskançlık şekli, çiftler arasında olandır. Bu durumlarda, diğer kişiliğe bütünüyle sahip olmak için, aşırı bir arzu ile yanıp tutuşuyor olmak, içimizdeki bencil çocuğun üstüne, sadakat ve aldatma sorunlarının eklenmesi ile sonuçlanır.
Geleneksel olarak, toplum, kadınları erkeklerden daha kıskanç olarak resmeder. İşte bu yüzden toplum, kıskanç erkekleri onaylamaz. Kadın bir “prenses” ten, bir “cadı” ya döner.
Bu nedenle, erkekler olası bir “kıskançlık” savaşında kaybedecek daha çok şeyleri olduğunu hissedebilirler. Bu yüzden, erkekler kıskanç olduklarını pek kabul edemezler. Bununla beraber, işler yavaş yavaş da olsa değişmeye başlıyor. Bu cinsiyet tiplerinin, herkes için tamamen değişmesinin önemli olduğuna inanıyoruz.
İletişim ve güven ve kıskançlığın üstesinden gelmek
Kıskançlık maalesef sevgililer arasında çok yaygın bir duygudur. Birinin, ‘diğer yarısının’ hayatını gözetlemesi veya denetlemesi nadir değildir. Bu sürekli güvensizlik durumu bir gerginlik de yaratır. “Diğer yarısı” izlendiğini hisseder. Ve genellikle bu davranış için geçerli bir neden yoktur.
İletişim ve güven, bir ilişkinin en önemli dayanaklarından ikisidir. Kıskançlık gerçekten bir ilişkiyi alt üst edebilir. Şüphelenen kişi, genellikle doğrudan sorular sorarak korkularını bastırmaya çalışmamaktadır. Bunun yerine, bir dedektif gibi davranır.
Çok fazla kıskançlık – kıskançlık bir hastalık haline geldiğinde
Araştırmalar, bazı kişilik tiplerinin kıskanç olma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Peki bu insanların ortak özellikleri nedir? Ben merkezcilik, kendini güvende hissedememe, sözünün eri olamama ve kendini beğenme.
Takıntılı kıskançlık, bir kişinin, kıskanç düşüncelerinin sürekli ve çok müdahaleci olduğu zaman meydana gelir. Herkes için zorlayıcıdır. Sevgililerinin davranışlarını sürekli kontrol eder, birçok kez telefonlarına bakarlar. Aşırı durumlarda, kıskançlık sanrılara neden olur, ancak bu durumdaki insanlar genellikle hasta olduklarını düşünmezler.
İşte bunun gibi durumlarda, eğer kendilerine karşı sağlam temellere oturtabilecekleri bir sadakatsizlik işareti ile karşılaşırlarsa, kıskanan taraf, sözde sadakatsizliği hakkında akıllarında tam bir senaryo ortaya koyar. Ve bu senaryodan çıkacak dizinin bölüm sayısı sonsuzdur.
Aşırı kıskançlık nasıl yenilir
İlk adım – diğer pek çok problemde olduğu gibi – bunu kabul etmektir. Eğer aşırı kıskanç bir insan olduğunuzun farkında değilseniz, yardım isteme olasılığınız da yoktur. Belki de kıskanç olmak için iyi bir sebebiniz vardır, ama böyle bir neden hiç olmaya da bilir.
Hangi durumların sizde kıskançlık duygusu yarattığını, bu durumda düşüncelerinizin ve davranışlarınızın neye benzediğini ve sonuçların neler olabileceğini yazmanız iyi bir fikirdir. Kıskançlığın ardında, ilişki ve sizin açınızdan önem arz eden kişilerin nasıl davrandığı hakkında çarpık düşünceler vardır. Bu bilgileri bir kez bir araya getirebildikten sonra, analiz edin. Şüpheleri destekleyen kanıtlara bakın.
Kıskanıyorsam ne yapmalıyım?
İşte size yardımcı olabilecek bazı temel kurallar. Şunları yapmayın;
- Eşinizin cep telefonunu kontrol etmeyin. Gizliliğine saygı duymayı öğrenin.
- Eşinizin yaptığı aramalar için telefon faturasını kontrol etmeyin. Eğer sizi aldatmak isterlerse, çağrıları, mesajları ya da faturaları kontrol edip etmemenizin bir önemi olmaksızın, yine de bunu yaparlar.
- Şüphelerinizi kanıtlamak için mahalleden ya da ofisten arkadaşlarınıza eşinizle ilgili sorular sormayın.
- Kendiniz daha iyi hissetmek için eşinize kötü davranmayın. “eğer canını yakabilirsem, o zaman beni sevdiğini anlarım” gibi saçma saman düşüncelere dalarak, kendinizi rahatlatmak çok kolaydır, biliyoruz. Bu sadece size zarar verir ve ilişkiniz ve geleceğiniz için herhangi bir iyilik de yapmaz.
- Eşinizi arkadaşlarından veya akrabalarından uzak tutmayın. Bu sadece sizi daha takıntılı bir hale getirip ve kıskançlığa da yardımcı olmaz.
Bunun yerine, şunları yapın;
- Eşinize güvenin. Sizi aldatma olasılığı hakkında endişelenmeyin. Onları kıskanç yorumlarla ne kadar çok bunaltırsanız, ilişkiniz o kadar kısa sürer. O zaman, elbette, iş işten geçmiş olur.
Bu ipuçlarını okuduktan ve pratiğe döktükten sonra, eğer hala çok kıskanç olmayı başarabiliyorsanız, yapılacak en iyi şey size yardımcı olmak için iyi bir terapistle iletişime geçmek olacaktır. Kıskanç insanlar, toplum içinde pek sevilmeseler de, bu durum, acı çektikleri gerçeğini değiştirmez. Kıskançlık hayatınızı herhangi bir derecede etkiliyorsa, bunda utanılacak bir şey yoktur. Sadece size yardımcı olacak birilerini bulun.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.