Kıskançlık Duygusunu Tehlike Olarak Değil, Avantaj Olarak Görün
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Partneriniz bir başkasıyla konuştuğu zaman ortaya çıkan o rahatsız edici histen nasıl kurtulabilirsiniz? Özellikle, eğer partneriniz muhtemel düşman olarak gördüğünüz biriyle konuşursa ne olur? Kıskançlık duygusu ile dolup taştığınızda ne yapmanız gerekir? Bu duygudan nasıl kurtulabilirsiniz? Kıskançlığın üstesinden gelebilecek, yapıcı bir yaklaşımı edinmek mümkün mü?
Kıskançlık, çoğu insanda bulunan ve hayal kurabilme becerisine bağlı olarak ortaya çıkan bir duygudur. Ekstrem seviyelerde kıskançlık hissi, kişinin hayatı için son derece tehlikeli ve yıkıcı olabilir. Eğer aşırı uçlara gitmezseniz daha sağlıklı bir hayat sürdürebilir, kıskançlığın yıkıcı sonuçlarından uzak durabilirsiniz.
Kıskançlık duygusunu hissettiğinizde, sizi acı çekmekten alıkoyacak bir faktör bulunmaktadır, bu faktör iletişimdir. Romantik ilişkilerinizde sağlıklı iletişimi sağlamanın bir yolunu bulmanız gerekir. Kıskançlık hissi ortaya çıktığında size ne olduğunu ve diğer insanın tam olarak hangi davranışından hoşlanmadığınızı anlamanız oldukça önemlidir. İletişim kurarak bu problemi kelimelere dökebilmeniz mümkündür. Eğer isterseniz, kelimelerle çözümü bulabilirsiniz.
Bunlara ek olarak, karşınızdaki kişiye duyduğunuz güven, kıskançlık konusunda etkisi olan bir diğer faktördür. Romantik ilişki yaşadığınız partnerinize güvenmeniz, size genel olarak güven duygusunu verir. Kıskanç hislerinize rağmen duyduğunuz güven sakin kalmanızı sağlar. Partnerinizle beraber yarattığınız bu güvenli ve sakin ortam, size ilişkinizde mutluluk ve saygı getirecektir.
Kıskanma hissi size neler söylüyor?
Kıskançlık hissi bir ilişki içinde yaşansa da, daha çok kişiyle ilgili bir durumdur. Kıskançlık duygusu, kişinin genel anlamda kendini güvensiz hissetmesiyle ilişkilendirilir. Özellikle, kıskançlık hisseden kişilerin bu meseleler üzerinde çalışması gerekir. Eğer bu konuların üzerine yeteri kadar gitmezlerse, iç dünyalarında var olan çatışmalar ilişkilerinde problemler yaratmaya başlayacaktır.
Hayatınızı biriyle paylaşmaya karar vermeniz bir özgürlük seçimidir. Bir ilişkiyi meydana getiren şey birlikte yürümeye karar vermiş iki farklı ruhtur. Bu iki ruh, karşısındaki kişinin ona ait olmadığını bilerek bu ilişkiyi yürütür.
Kıskançlık ortaya çıktığında, bu nedenle, bu tarz korkuların kılık değiştirmiş hali gibi muamele edilmelidir. Bu bahsettiğimiz korkular yalnız kalma korkusu, sevdiğiniz kişiyi kaybetme korkusu veya sevdiğiniz kişinin sizden daha iyi birini bulma korkusu olabilir.
Kendinize ve ilişkinize güvenmeniz, gerçekleri görmenize yardımcı olacaktır. Gerçek şu ki, sevdiğiniz kişi özgür iradesiyle sizin yanınızda olmayı seçti. Eğer bu konuda şüpheleriniz varsa, başka kararlar vermekte özgürsünüz. Kimse kimseye ait değildir, bunu asla unutmayın.
“Bağları meydana getiren şey iki tarafın da ellerini açmasıdır. Gerçek şu ki, sevdiğiniz kişi sizinle olmayı kendisi seçti. Eğer partnerinizin bu kararından emin değilseniz, siz de özgürce başka birini seçebilirsiniz. Unutmayın, kimse kimseye ait değildir.”
– Jorge Bucay
Kıskançlık zarar veren bir duygudur
Kıskançlığın arkasında yatan nedenleri anladıysanız eğer, şimdi de bu duyguya pozitif anlamda yaklaşacağız. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, öncelikle sınırlarınızı belirlemeniz gerekiyor. Bu duygunun ağına düştüğünüz her an kendi kendinize pratik yapmalısınız ve mantığınızı kaybedip dürtülerinize yenik düşmemelisiniz.
Bu nedenle kıskandığınız zaman beyninizde ortaya çıkan düşünce fırtınalarına kapılmak yerine, partnerinize odaklanmayı seçmelisiniz. Bunu yapmanız, duygularınızı görmezden gelmeniz anlamına gelmiyor. Bunu yaparak aslında yavaş yavaş duygularınız üzerinde kontrol sahibi olacaksınız.
Bu yolu izlediğiniz takdirde, kıskançlık hissi zamanla yerini şükran duymaya bırakacak. Partnerinize baktığınızda, özgür iradesiyle sizinle beraber olduğu için hayata teşekkür edeceksiniz. Partneriniz ne olursa olsun mutluluğu sizde bulmayı tercih etti, bunu sakın unutmayın.
Kıskançlığı avantaja dönüştürebilirsiniz
Eğer bu yazıda bahsettiğimiz tavsiyelere uyarsanız, kıskançlık hissi ilişkiniz için sadece bir uyarıcı olacaktır. Bu his, partnerinizle beraber sahip olduğunuz ortak sevgi üzerine daha çok çalışmanız gerektiğini size hatırlatacak.
Kıskançlık, eğer doğru şekilde kullanabilirseniz, ilişkinizde fazladan yakınlaşmayı size sağlayabilir. Kendinize güvenerek karşınızdaki kişiye korkularınızı açarak iyice yakınlaşmış olursunuz. Bu yakınlaşma iletişimle gerçekleşir ve bu güçlü iletişim bağları iyice kuvvetlendirir.
Zayıflıklarınızdan faydalanın ve zayıf taraflarınızı daha güçlü hale getirin. Böylelikle bu hisler derinlerde bekleyen başka korkuları uyandırmayacak. Daha sağlıklı bir ilişkiye sahip olmak için bu duygularınız üzerinde çalışın, bunu yaptığınızda içinde olduğunuz ilişkiyi daha büyük bir farkındalıkla yaşayacaksınız.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.