Kendinizi Sevmeden Başkasını Sevmenin Tehlikeleri

Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas

Tarafından yazılmıştır Adriana Díez

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Sevgi, sağlık ve mutluluğun büyüleyici dünyası: Hangi sırları saklıyor? Hangi tehlikeleri barındırıyor? Dünyanın en riskli şeylerinden biri öne kendinizi sevmeden başkalarını sevmektir.

Huzur, anlayış ve tatminle dolu iyi bir ilişki, esas bir temel yapı taşıdır. Başkalarıyla ilişkimizin olmazsa olmaz bir parçasıdır. Sadece romantik  ilişkilerin değil, hepsinin.

Kendinizden kuşkulu iseniz ya da iç çatışmalarınız varsa ve bunları başkalarına yansıtıyorsanız, muhtemelen bunları görmüyor olacaksınız. Bu nedenle problemin arkadaşlığımız, evliliğimiz ya da ilişkimiz olduğunu düşünebiliriz. Oysa asıl sorun kendimizle olan ilişkimizde yatmaktadır. 

Sahip olduklarımdan haberim yoksa başkalarına ne verebilirim ki? Ne istediğimi bile bilmiyorsam başkalarının beni mutlu etmesine nasıl izin vereceğim? Öncelikle, kendimizle samimi ve tatmin edici bir ilişki kurmamız gerek. Ancak o zaman bunu başkalarıyla olan ilişkilerimize dâhil edebiliriz.  

Önemli olan şey bu pozitif enerjiyi başkalarıyla olan ilişkilerimize yayabilmektir. Sosyalleşerek ve arkadaşlıklar kurarak ya da romantik ilişkiler sayesinde kendimiz hakkında çok daha fazla şey öğrenebiliriz. Sosyal ilişkiler size kendinizi gösterir çünkü tıpkı bir ayna gibi diğer kişiye yansır.

Yalnız olmayı öğrenmek: kendinizi sevmek

Yalnız olmayı bilmek size samimiyetin kapısını açar. Kendimizi tanımak, nelerden hoşlandığımızı ne istediğimizi, güçlü ve zayıf noktalarımızı öğrenmek bizi çok daha özgün kılacaktır.

Bu yolculuğun amacı derin bir şekilde ve gözlerimiz açık bir hâlde sevmeyi öğrenmektir. Gözleri kör bir aşkın ne anlamı var ki? Kendinizi sevmek, kendinize saygı duymak ve zaman ayırmak, kendinize şunu hissettirmek: bütün bunlar temeldir.   

Nasıl yalnız olacağımızı öğrenirsek, o zaman bir romantik ilişkiye başlamaya karar verebiliriz. Çünkü bu, hayatımıza bir şey katacak ve birey olarak büyümemize yardımcı olacaktır. ama buna ihtiyacımız olmayacak çünkü zaten kendi içimizde sevgimiz olacak.

Yalnız kalmayı öğrenmek için atılacak iyi bir adım da yalnız olmak ve kimsesiz hissetmek arasındaki ayrımı yapabilmektir. Kimsesizlik, yalnızlıktan farklı olarak negatif bir çağrışıma sahiptir.

Kimsesiz hissetmek, izolasyon ile dış dünyadan uzaklaşmaya ve yalnızlığa işaret eder. Yalnız olmak ise bir karardır. İzolasyon veya hüzün olmaksızın heyecan verici, ödüllendirici bir keşfi, kendimizi keşfetmeyi içerir.

Bizler tam varlıklarız

Kendim hakkında iyi hissediyorum ve hayatımı seninle paylaşmayı seçiyorum. Kendimi seviyorum ve sen de kendini seviyorsun. Bu, birbirini seven iki tam ve bütün varlığın yaşadığı bir hayat, kendini bütün hissetmek için birbirine ihtiyaç duyan iki yarımın hayatı değil. Birbirimizi sevmek, daima bir karar olacak, çaresizlik nedeniyle yaptığımız bir şey değil. 

Bir şeyin eksik olduğunu hissetmek ve bunu kendimiz dışında aramak çok tehlikelidir. Aslında tek yapmamız gereken, kendimizi dinlemek için biraz zaman ayırmaktır. Eksik şeyi bulmak istiyorsak kendimizi sevmeyi öğrenmeli ve kendimizi tanımalıyız.

Problemin dışarıda olduğunu düşünme tuzağına düşmeyelim. Önce kendi içimize dönüp bakalım, sorunlarımızı halledelim ve sonra dışarı bakalım.

Başka insanların beni tamamlamasını istemiyorum, beni kabul etmelerini istiyorum.Tıpkı benim başkalarını tam ve bütün varlıklar olarak kabul etmek zorunda olduğum gibi. Ben kendi başıma bütün bir hikâye yaşıyorum ve bunu en iyi kişinin eşiğiyle, seninle yapıyorum.

Başkaları, eksik olanı doldurmak için yok. Onlar benimle hayatı paylaşmak için varlar. Ve bana kendimi tanım fırsatını vermek için. Çünkü sevgi ve her bireyin eşsiz hikâyesi asla bitmez. Sadece zamanla yeni bölümler yazarız, hepsi bu.