İstenmeyen Yalnızlıkla Başa Çıkmak İçin 7 Kural

Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas

Tarafından yazılmıştır Francisco Pérez

Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

Yalnızlık kendi içinde ne iyi ne de kötüdür. Onu nasıl yaşadığınıza ve kabul ettiğinize bağlıdır. Ve hepimiz yalnızız – bazen de yalnız olmak isteriz. Buna ihtiyacımız vardır ve bizim için iyidir. Bununla birlikte, yalnızlığın üzüntü ya da terk edilme nedeniyle yaşandığı zamanlar vardır. Uzun zaman yalnız kalmak çok zor olabilir çünkü insanlar olarak sosyal varlıklarız.

İşte bu yüzden yalnızlıkla akıllıca başa çıkmak ve bir insan olarak büyümenize yardımcı olmasını sağlamak için kullanabileceğiniz yedi kural paylaşacağız sizlerle. Okumaya devam edin.

İstenmeyen yalnızlık

“Negatif” yalnızlığın çeşitli biçimleri vardır. Bir kişi kendini çaresiz ve yalnız hissedebilir ve durumun değişeceğine dair çok az umudu olabilir. Onlar için yalnızlık bir tür kınanmaya benzer: İstenmeyen bir durum, haksız bir cezadır.

İstenmeyen yalnızlık, bir kişinin hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı için en olumsuz deneyimlerden biridir. Yalnızlık kavramı, izolasyondan farklıdır. Bağımlılık daha da farklıdır. Yalnızlığın üç farklı yüzü olduğunu ve her birinin de kendi artıları ve eksileri olduğunu söyleyebiliriz.

Yaygın yalnızlık biçimleri nelerdir?

Birincisi, kalabalıklar, meşguliyet ve yaşamın gürültüsünden uzak olmak anlamına gelebilir… Bu tür bir yalnızlık, “kendimizi beslemek”, dua etmek, yazmak veya konsantre olmak için gereklidir.

Bu tür yalnızlığa ihtiyacımız var. Akıllıca yönetirsek, bize büyük faydalar sağlayabilir. Ancak çoğu zaman yalnızlığı seçmiyoruz; tam tersine, bize empoze edilen bir durum şeklinde karşımıza çıkıyor. Eğer empoze edilmişse, etrafımız insanlarla çevrili olduğunda bile kendimizi tamamen yalnız hissedebiliriz.

Trajik psikolojik yalnızlık

Psikolojik yalnızlık belki de en korkunç yalnızlık türüdür. Bir patolojiye dönüşebilir ve hatta intiharla sonuçlanabilir. Yalnızlık, derin bir ilişkiniz yokmuş gibi hissetmekten de kaynaklanabilir. Belki de güvendiğiniz gerçek arkadaşlarınız veya aileniz yoktur.

İnsanlar yalnızlığa yatkın da olabilirler. Kırk yaşına yaklaşırken yalnızlaştığımızı ortaya koyan çalışmalar var. Çocuklar evden ayrıldığında ve emeklilik başladığı zaman bu duygu zirveye çıkar . Çocuklar evden ayrıldığında “boş yuva sendromu” başlayabilir. Yine de durum kötü olmak zorunda değil; bundan yararlanabiliriz.

Yalnızlığın bir başka türü daha var. Genellikle yaşlılıkta, bağımsızlığımızı yitirip kendi işlerimizi yapmakta zorlandığımızda ortaya çıkıyor. Ancak onu nasıl kabul edeceğimizi ve kullanacağımızı bilirsek, bizi zenginleştiren bir deneyim olabilir.

Yalnızlıkla baş etmek için 7 rehber

Hayatınızı farklı düzenleyin

Hayatınızı mevcut durumunuza göre düzenleyin (bekar, dul, emekli, çocuksuz vs.). Artık göreviniz değiştiyse, ev hanımı ya da çalışan olarak sahip olduğunuz stresli rutinden kurtulun. Rutininizi güncellemenin zamanı geldi.

Plan yapın

Yatma ve uyanma vakitlerinize bağlı kalın. Hayatınızın “anarşi” eline geçmesine izin vermeyin. Bir program size büyük bir güvenlik hissi verebilir. Erken kalkmak zorunda olmadığınız günlerde, yatakta durmayın. Vücudunuz bir programda olmazsa, kendinizi daha mutsuz hissedersiniz.

Daima aynı zamanda yemek yiyin

Mümkünse, her gün aynı saatlerde yemek yiyin. Her gün küçük bir posiyon da olsa akşam yemeğini atlamayın. Sadece karnınız acıkınca yemek yeme ya da kontrolsüz yeme gibi tuzaklara düşmeyin. Fiziksel sağlığınız ve ruh hâlinizde bunun farkını göreceksiniz. Bir bozukluk daha fazla bozukluk üretir ve endişeye dönüşebilir.

Kendinize uygun hızı belirleyin

O anki ruh halinizin sizi alıp götürmesine izin vermeyin. “Sıkıldım, duş alıp giyinmek hissetmiyorum… Hiç yapılmayacak bir telefon araması ya da ziyareti beklemek üzere bütün gün kanepede uzanacağım.” Yapılacaklar listesine bakın ve gününüzü bir şeye dönüştürün!

Ödüllendirici etkinlikler yapın

Bahçeniz var mı? Bahçenizle uğraşıp üstünüzü başınızı kirletin. Bir avlunuz varsa, onunla ilgilenin; Her zaman yapacak bir şey var. Apartmanda yaşıyorsanız, iç mekan bitkileri alın ve bunlarla ilgilenin . Ayrıca evi temizleyebilir, düzenleyebilir, bulaşıkları yıkayabilirsiniz… Dikkatinizi dağıtan ve sizi aktif tutan şeyler yapmak iyi ve sağlıklı bir şeydir.

Sadece “zamanı öldürmekle” yetinmeyin

Zamanımızı dolduracak bir şey bulmalıyız. Ama bizim için bir şey ifade eden, büyümemize ve gelişmemize yardımcı olan bir şey yapmalıyız. Yeterli paranız olmadığından şikayet etmeyin. Zenginlerin de canı sıkılır. Sizi çeken ve ” bağlayan” bir şey aramaktır önemli olan.

Vites değiştirin

Bir değişiklik yapın. Alışkanlıklarınızı değiştirin, hayatınıza biraz risk katın, yanınızda biri olmasa bile sinemaya gidin, bir gün akşam yemeğine çıkın, seyahat edin.

Yalnızlık ile ilişkimiz bize bağlıdır. Yalnız yaşamak, yalnız olmak demek değildir. Böyle bir durumdan geçiyorsanız, bu kuralların birazcık da olsa size yardımcı olabileceğini umuyoruz!