İstekler ve Memnuniyet Bir Arada Olabilir mi?
İnsan istediğini her zaman elde edemez ve istekler ve memnuniyet arayışı arasında bazen sonsuz bir mesafe bulunur. Ayrıca, zihniniz de, sahip olduğunuz gerçeklikleri, sizi daha iyi ya da daha kötüye doğru götürecek bir şekilde kontrol etmez. Böylece, bu gerçekliklere karşı gücünüz sınırlı kalır ve beklentileriniz de kırılgan bir hal alır. Bunun yanında, insan hayatında yaygın bir biçimde karşılaşılan başarısızlıklar bulunuyor, ancak bu başarısızlıklar aynı zamanda büyümemize de yardımcı oluyor. Bu nedenle de, özellikle sizi kaygan bir zemine girmekten alıkoyan veya koruyan hata veya başarısızlıklara denk gelirseniz de bir anlamda şanslı bir insan oluyorsunuz. Buradan şu sonucu da çıkarabiliyoruz, bir şeyi istemek, onu elde etme gücünüz olduğu anlamına gelmiyor ve bu aslında kötü birşey değil.
Birkaç gün önce, bir aşk şarkısını, kalp kırıklığıyla ilgili tüm diğer şarkılarla karşılaştırıp öven bir radyo spikerini dinliyordum. Bu konuşmada, radyocu, aşka hevesli kalplerle kırık kalpleri karşılaştırıyordu aynı zamanda. Bu anlamda, kimsenin olmak istediği kişi olamadığını, çünkü uyum sağlama girişimlerinin sadece belirli bir süre için geçerli olduğunu anlatıyordu. Böylece birçok ilişki bitiyor, ama aşk asla bitmiyordu. Yine, aşk ve arzular, zaman içerisinde varlığını sürdürüyor, ancak asla bundan ileriye gidemiyordu.
İstekler ve memnuniyet
Kontrol eksikliği patolojik bir durum değil. Bunun yerine, takıntı veya bir adaptasyon gibi görünen belirli stratejiler aslında patolojik durumları gösteriyor. Yapılacak tekrarlar bir güvende olma duygusu aşılayacaktır ve anksiyetenin beslendiği şey ise genel anlanma bir zorlama durumu olacaktır.
Bu alanda işe yeni başlayan bir kimsenin elinde taşıdığı teşhis koymaya yönelik kılavuzlar, yalnızca içinde bulunduğu popülasyonun aşırıya kaçan patolojik tanılara maruz kalma durumunu ortaya çıkaracaktır. Tıpkı herhangi birinin belirsiz geleceğinin astrolojik tahminlerle kolayca tanımlanabileceği gibi, herkes de aşağı yukarı bir çerçeveye sığacaktır. Bozuk bir saat bile günde iki kez doğru zamanı gösterme özelliğine sahip sonuçta.
Umut, kırık bir kalp ile neşe arasındaki tek fark. Umudunu koruyanlar hayatlarında ileriye doğru giderlerken, korumayanlar ise takılıp kalırlar. Bu nedenle, umut, aslında, insanların bir hayalete dönüşmeden önce geride bıraktıkları son şey oluyor. Umudunuz olmadığında, son derece savunmasız kalırsınız. Böylece, siz de, yalnızca umutsuz olanlarla yakınlık kurabilir hale gelirsiniz.
Herkes bir şekilde çevresine bağımlı yaşıyor ve kendisi için doğru olduğunu düşündüğü şeyleri söyleyen veya yapan herkese elindeki her şeyi verebilecek potansiyele sahip. Benzer şekilde, insan, tehdit edildiğinde veya çıkarlarını korumada yapayalnız olduğunu hissettiğinde, oldukça bencil olabilir.
Böylece, sizi diğerlerinden ayıran unsurları bulmaya çalışarak kendinizi kurbandan veya cellattan ayırırsınız. Pek çok insan kötü bir çocukluk geçirmiştir ama belki de sizin çocukluğunuz daha mutluydu. Bununla birlikte, sosyal psikolojiye göre, herkes belirli koşullar altında eleştirilebilir eylemler yapma potansiyeline sahip. Gördüğünüz gibi, korku çok güçlü bir duygu ve aslında size özünüzü unutturabilir. Aynı zamanda, kabul etmemeyi tercih edeceğiniz zorluklar da bulunuyor. Bu nedenle, hayatta elinizde güç olarak tutacağınız şey, birşeyleri istemek değil.
İstekler ve memnuniyet: kontrol mekanizmaları
Uyum sağlamak, ergenlik döneminde oldukça önemli bir kavram ve gençler bir gruba ait olmaya çok değer verirler. Bunun nedeni, aslında akranlarının onayına ihtiyaç duymaları. Ancak yetişkinler, bu tür bir motivasyona yaşamları boyunca ihtiyaçları olacağını unuturlar.
Ayrıca, burada, bahsettiğimiz motivasyon, ters yönde de işleyen türden bir motivasyon. Bir örnekle açıklamak gerekirse, bir kişi, bir fikri, içeriğine hiç bakmaksızın eleştirebilir, çünkü o fikir o kişinin ait olmadığı bir grup tarafından destekleniyordur. Aslında bu, gündelik siyasette de yaygın bir şekilde karşılaştığımız bir durum.
Bu tespit, bir anlamda, yapılacak bir analiz için bir hayli yol kat edilmesi gerektiğini de işaret ediyor. Bu durum, suçluluk, korku, açık yaralar ve kendinizde sakladığınız şeylerin hepsinin sizin için ağır olması nedeniyle ortaya çıkıyor. İşler istediğiniz gibi gitmediğinde, paralel yaşamlarınızda neler olabileceği ve “ya öyle olursa”larınız hakkında düşünmek aslında sizi rahatlatıyor. Düştüğünüz bu tuzak, sonuçlarını zaten bildiğiniz halde yaptığınız bir şeyin ardından kendinizi yargılama tuzağı. Sonuçta, kimse acı çekmekten hoşlanmaz. Ancak çoğu insan, birisine zarar verdiklerini düşündükleri zaman, kendisini bu acının içerisinde bulur.
Bunun yanısıra, unutkanlık da, ilgi eksikliğinin kesin bir kanıtı olarak ortaya konulamaz. Hafızanız karamsar bir havaya bürünebilir ve kelimeler bazen dilinizin ucunda kalabilir. Dikkatiniz hızlı bir şekilde dağılabilir ve çevrenizdeki insanlar size bir şeyi saymanız gerektiğini söylediğinde, o kalabalığın içinde basketbol oynayan bir maymunu bile göremezsiniz.
Gerçekten önemli değerler
Günümüzde dürüstlük, en zor bulunan değer olarak görülebilir. Bunun nedeni, herkesin binlerce kez oyunlara maruz kalması ve kendisini çok kıran ihanetler ile karşılaşmış olması. Kime sorarsanız sorun, diğerlerine bu kadar güvendiği için herkes kendini aptal olarak görüyor artık.
Kontrolünüzün dışında birçok değişken var ve bunların yaşadığınız kaderle de çok fazla ilgisi var. Bu nedenle, ortaya nihai bir sonuç koyacak kadar belirleyici olmadığı için, bir şeyi istiyor olmak her zaman için elimizdeki en büyük güç olarak görülemez.
İstemek bir şeye duyulan özlem veya bir arzu durumu olarak görülebilir ama denklemin diğer her parçası da önemli sonuçta. Kaynaklarınız neler? Marjınız nedir? Gerçekçilik, daha başka seçenekleriniz de olduğunu anladığınız anda karamsarlığın yerini alacaktır.
İstekler ve memnuniyet – her zaman istediğinizi elde edemezsiniz ama ihtiyacınız olanı elde edebilirsiniz
Bir şeyi istemek hiç de güç değil. Ancak bu, kendi Pygmalion etkisi (veya beklenti etkisi diye de anılıyor) durumunuzu deneyimleyemeyeceğiniz veya bazen bir şeyleri sadece isteyerek kendi kendini gerçekleştiren bir öngörüye ulaşamayacağınız anlamına gelmiyor tabii ki. Sizi iyileştireceğini düşünüyorsanız, doğal olarak, size sunulmuş bir tedaviyi daha sadık bir şekilde takip edersiniz.
Bu bakımdan imkansızlık durumu bile en azından bir olasılığa sahip olmayı hak ediyor. Aslında, içerisinde bulunduğunuz durum, karar verme sırasında zekanın kullanılmasına, işin insanlık ile ilgili tarafında güvensizliğin üstesinden gelinmesine ve bencillik gibi bir durumla karşılaşıldığında dürüstlük ve cömertliğe değer verilmesi üzerinden doğru bir yolla şekillendirilebilir. Korku ortaya çıktığında da, bu erişebileceğiniz en kolay cevap olacaktır. Arzu ve tatmin, sizi ihtiyaç duyduğunuz güce götürmeyecektir, ancak, olumlu anlamda da yaşıyor olduğunuzun işaretleri olarak algılayabilirsiniz. Arzu, her şeyi kaybettiğinizde sahip olduğunuz şey ve elinizde kalan ve tutunacağınız tek nokta da umut olacaktır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.