Logo image
Logo image

İştah Kaybı Neden Olur?

4 dakika
İştah kaybı bazı hastalıkların işaretçisi olabilir. Ancak aynı zamanda hayatın zor ve stresli dönemlerinde ortaya çıkan normal sorunlar arasında da yer almaktadır. Bu yazımızda iştah kaybının en yaygın nedenlerini bulabilirsiniz.
İştah Kaybı Neden Olur?
Son Güncelleme: 14 Şubat, 2021

Kim böyle bir durum yaşamamıştır ki? Ani (ya da daha yavaş) bir biçimde ortaya çıkan iştah kaybı… Bu durum hayatımızın belirli anlarında ve belirli sürelerle ortaya çıkması durumunda son derece normal bir semptom olabilir. Ancak sürekli olarak tekrar ediyorsa ve oldukça yoğun bir biçimde yaşanıyorsa sağlığımızı riske atmamak için bir doktora gitmemiz gerekir.

İştah kaybına yol açan çeşitli sebepleri sizler için bir araya getirdik. Göreceğimiz gibi bunlar hem tıbbi hem de psikolojik (kimi zaman da bunların bir karşımı olan) nedenlerden oluşmaktadır.

İştah Kaybı: Neden Ortaya Çıkar?

İştah kaybına yol açması olası nedenlere girmeden önce bu problemin ne olduğunu açıklayalım. İştah kaybı, yemek yeme isteği azaldığında ya da tamamen ortadan kalktığında yaşanan durumun adıdır. Aşırı derecede iştah kaybı ise Türkçe’de de son dönemde kullanılmaya başlayan anoreksi kelimesi ile ifade edilmektedir.

İştah kaybı hayatımızın farklı anlarında yaşayabileceğimiz ve her zaman önemli bir problem olduğu anlamına gelmeyen bir durumdur. Örnek olarak ciddi stres yaşadığımız bir dönemden geçiyor olabiliriz. Ancak bununla birlikte eğer iştahsızlık sürekli olarak tekrarlanıyor ve yoğun bir biçimde devam ediyorsa, bu durum hastalığa yakalanmamıza neden olabilir. Yani eğer böyle bir durumla karşı karşıya kalırsak, durumu değerlendirmek için bir doktora başvurmak gereklidir.

Peki iştah kaybı neden yaşanır? Şimdi bu probleme neden olan faktörleri bir liste olarak sunacağız. Ancak her bir vakanın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiğini de önemle vurguluyoruz.

Some figure

Bulaşıcı Hastalıklar

Bazı bulaşıcı hastalıklar iştah kaybına yol açar. Özellikle sindirim sistemini etkileyen bu tür hastalıklar kişide yemek yeme isteğini azaltır.

Bunlardan bazıları gıda zehirlenmesinden dolayı ortaya çıkan hastalıklardır. Diğer yandan laktoz ya da glüten gibi çeşitli besin maddelerine karşı hassasiyet de iştah kaybına neden olan bir diğer faktördür.

Yoğun Duygusal Stres ve İştah Kaybı

Yoğun duygusal stres içinde bulunduğumuz dönemler ya da durumlar yaşadığımızda iştah kaybı problemi ile karşı karşıya kalma olasılığımız yüksektir. Duygusal stres pek çok farklı nedene dayanıyor olabilir: Bir yerden bir yere taşınma süreci, iş değiştirme ya da iş kaybı, sevdiğimiz birini kaybetme, ayrılık, çılgınca aşık olma, bebek sahibi olma vb. Yani hem olumlu hem de olumsuz durumlar duygusal strese yol açabilmektedir.

İlaçların Yan Etkileri

Kilo vermeye yarayan ilaçlar ya da psikolojik uyarıcı özelliğe sahip ilaçların (dikkat eksikliği gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan) yan etkileri arasında iştah kaybına yol açmaları bulunmaktadır. Öte yandan kemoterapi sürecinde de bu durumun yaşandığının altını çizmek gerekir.

Diğer Hastalıklar

Belirli bazı hastalıklar iştah kaybına ya da iştahın azalmasına neden olabilmektedir. Böbrek ya da kalp rahatsızlıkları ve hepatit bu hastalıklar arasında yer almaktadır. Ayrıca Santiago Tıp Bilimleri Yüksek Enstitüsünde Dominguez, Nold, Llorente ve Ramirez (2011) tarafından yapılan bir çalışmada belirtildiği gibi HIV virüsünün de iştahsızlığa neden olduğuna dair veriler bulunmaktadır.

İştah azalmasına neden olan hastalıklardan bir diğer ise kanserdir. Kimi zaman hastalığın ileri safhalarında (örnek olarak kalp ya da böbrek yetmezliği gibi durumlarda) iştah kaybı meydana gelir. Diğer hastalıklarda ise genelde hastalığın başlangıcında iştahsızlık görülür.

Ruhsal Bozukluklar

Bazen ruhsal sorunlar iştah kaybının temel nedenleri arasında yer almaktadır. Bu bağlamda, en yaygın olarak görülen ruhsal sorunlar arasında depresyon, distimi, anoreksiya, anksiyete ve şizofreni yer almaktadır.

Ruh Hali

Kişinin moralinin bozuk olması genellikle iştahsızlığa yol açar. Bu durum, Baena, Sandoval, Urbina, Juárez ve Villaseñor (2005) tarafından yapılan bir araştırmada ortaya konmuştur. Yani kendimizi iyi hissetmediğimiz ya da üzgün olduğumuz durumlarda daha az açlık hissederiz. Ancak bu tür durumlarda tam tersi reaksiyon gösteren ve sürekli olarak yemek yemek isteyen insanların da bulunduğunu belirtmek gerekir.

“Beden ve akıl paralel evrenlerdir, birinde olan herhangi bir şey diğerinde de iz bırakır.”

– Deepak Chopra

İlerlemiş Yaş

Yaş ilerleyince insanların iştahları da azalır (Bofill, 2005). Buna hiporeksiya adı verilmektedir. Bu kavram çocuklarda görülen iştahsızlık problemini de kapsar.

Yaşlılarda hioporeksiya sorununa neden olan faktörlerden biri, bu insanların koku ve tat duyularının azalmasıdır. Öte yandan sevdiklerini kaybetmiş olmaları, kendilerini yalnız ya da terk edilmiş hissetmeleri, kullandıkları ilaçların yan etkileri vb. sosyal ve kişisel nedenlerden dolayı da iştah kaybı yaşıyor olabilirler.

Some figure

Mevsimsel Etkiler (Yaz)

Yaz aylarında genelde iştah kaybı görülür. Bunun en büyük nedeni, yılın bu sıcak aylarında vücudun ısınmak için çok fazla yiyeceğe ihtiyaç duymamasından kaynaklanmaktadır. Örnek olarak bu durum kış mevsiminde tam tersidir. Buna ek olarak metabolizma yavaşlar ve bu yüzden de iştahsızlık durumu ortaya çıkar.

Peki buna karşın kış mevsiminde ne olur? Vücudumuz gereken ısıyı korumak, daha fazla enerji yakmak ve vücut sıcaklığını istenen seviyelerde tutmak için daha fazla yiyeceğe ihtiyaç duyduğundan dolayı kendimizi daha aç hissederiz.

İştah Kaybı: Vücudunuzu Dinleyin

Gördüğümüz gibi ani ya da yavaş yavaş ortaya çıkan, geçici veya kalıcı iştah kaybının pek çok nedeni bulunmaktadır. Bunlar arasında yoğun ve olumsuz duygusal durumlardan strese, tıbbi hastalıklardan ruhsal problemlere kadar farklı sebepler yer almaktadır.

Bu noktada önemli olan şey sağlığımızı riske atmamak, vücudumuza dikkat etmek ve semptomları gözlemlemektir. Ayrıca içinde bulunduğumuz özel durumlar,  ruh halimiz vb. faktörleri de unutmamak gerekir. Bu konulara gereken özeni gösterirsek ihtiyaç duyduğumuzda gereken yardımı istememiz daha kolay olacaktır.

“Sağlık her şey demek değildir, ancak o olmadan geride kalan her şey aslında hiçbir şeydir.”

– Schopenhauer


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Austin, J., & Marks, D. (2009). Hormonal Regulators of Appetite. International Journal of Pediatric Endocrinology. https://doi.org/10.1155/2009/141753.
  • Baena, A., Sandoval, M.A., Urbina, C., Juárez, N.H. y Villaseñor, S. (2005). Los trastornos del estado de ánimo. Revista Digital Universitaria, 6(11): 2-14.
  • Bofill, S. (2005). Cuerpos inapetentes. La pérdida de apetito y la desgana en el proceso de envejecimiento de Cataluña. Trabajo social y salud, 51: 47-74.
  • Domínguez, R., Nold, R., Llorente, Y.B. y Ramírez, M.C. (2011). Estado de los conocimientos sobre alimentación y nutrición de las personas que viven con VIH/SIDA. Influencia en la prevención del síndrome de desgaste. Rev Cubana Aliment Nutr, 21(2): 263-274.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.