İlişki Bağımlıları: Duygusal Bağılılık Köleleri

İlişki Bağımlıları: Duygusal Bağılılık Köleleri
Valeria Sabater

Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Aşk acısı gerçektir ve binlerce kurbanı vardır. Zehirli ve yıkıcı bir bağlılık karşılığında her gün öz saygısını ve onurunu bir kenara iten ilişki bağımlıları vardır. Bu insanların en bariz özelliği duygusal hamlıktır. Bu özellikleri, aşkı hızla acı ve zararlı bir şeye dönüştürür.

İlişki bağımlıları asla sağlıklı, mutlu bağlantılar kurmaz. Kendilerini rehin durumlarında bulurlar. Gündelik yaşamda bu çiftler, sürekli olarak değerlerini, ahlaklarını, duygularını ve ilkelerini feda ettikleri bir acı döngüsüne sıkışmış olarak bulurlar kendilerini.

Bu nedenle, diğer bağımlılık durumlarında olduğu gibi şiddetli bir ihtiyaç tarafından beslenen bir alışkanlığı kırmak kolay değildir: bir kişinin bir parçası olma, onun her istediğini yaparak kendinizi bütün, güçlü ve başarılı hissetme ihtiyacı. Beyin bu dinamiğe alışınca, “toksik aşk” zehirli bir uyuşturucuya dönüşür. Döngüyü kırmak çok zor olur.

iplerle bağlı kalp

Bir ilişki bağımlısı nasıl belirlenir?

İlişki bağımlıları da diğer herkes gibidir. Kariyerleri, ilgi alanları, beğenileri, tutkuları, erdemleri ve kusurları vardır. Anlatmak istediğimiz basit bir şey var: aşk bağımlılığı yaş ya da statüye göre ayrımcılık yapmaz ve hiç fark etmeden hepimizde ortaya çıkabilir. Biz anlamadığımız hâlde, belki de şu anki ilişkimiz açıkça bağımlılık nitelikleri taşıyordur.

Romantik ilişkilerimizde bağımlılıktan uzak kalmak için  birkaç şeyi bilmemiz gerekir. İlk olarak, ilişki bağımlıları ikiye ayrılır. Birincisi daima bir erkek ya da kız arkadaşa ihtiyaç duyan ilişki bağımlılarıdır .Bu insanların düşünceleri şu şekilde özetlenebilir: “Sevdiğiniz kişiye değil sevebildiğiniz kişiye âşık olursunuz. Önemli olan şey birini sevmek, birine sahip olmaktır. ”

İkinci tür ilişki bağımlısı, bir kapan gibidir. Bir ilişkiye girdikleri an bağlanırlar, orada sıkışıp kalırlar. İlişki onlar için zararlı olsa bile, haysiyetleri zarar görse bile ayrılamazlar. Dolayısıyla, her iki tipin de belli özellikleri paylaştıkları söylenebilir, yalnızlık korkusu, açık bir öz-kimlik eksikliği, benlik saygısının yok olması ve sürekli olarak başkalarından sevgi ve onaylama alma arayışı. Her iki tür ilişki bağımlısı da , ilişkiyi her ne pahasına olursa olsun kurtarmak için aşırı davranışlara başvururlar ve ilişkideki herhangi bir şey mükemmel gitmiyorsa aşırı bir endişeye kapılırlar.

ilişki bağımlılığı

İlişki bağımlıları tarafından sergilenen bu belirtilerin tümü, madde bağımlılığı belirtileriyle neredeyse aynı özelliklere sahiptir. Beynin, bu aldatıcı bağlanma dozuna, partnerimizin sağladığı bu ”besin”e ihtiyacı vardır. Aldatıldığımız ve toksik nitelikteki bir ilişkide olsak bile. Bu şekilde, yavaş yavaş kendi davranışlarımızı kontrol edemez hâle geliriz. Durum aşır bir hâl alabilir: anksiyete atakları, yeme bozuklukları, intihar girişimleri…

Bu döngüyü kırmak için ilişki bağımlıları ne yapabilir?

Elinizde bir sigara tutarken bu alışkanlığı bırakmak çok zordur. Aynı şekilde, kendimizi hala aynı fikirlerle besliyorsak, bağımlılık hâlini almış bir ilişkiyi bitirmek de çok zordur. Bu duygusal nikotin, öz sevgimizi yok eder.

Bazı insanlar hep yanlış kişilere, ”can yakan” kişilere âşık olduklarından şikayet ederek terapiye giderler. Sanki beyinleri aynı zehirli tuzağa düşecek şekilde programlanmıştır. Geçmişten ve kötü deneyimlerinden ders almak yerine, kendilerini tekrar tekrar aynı durum içinde bulurlar. Bu neden olur? Bu davranışları durdurmak ilişki bağımlıları için neden bu kadar zordur?

Bunun nedeni, esasen bu duygusal bağımlılığın yansımalarını hala öğrenmemiş olmalarıdır. Çünkü zayıftırlar, öz saygıları düşüktür ve sağlıksız bile olsa şefkate ihtiyaç duyarlar. Kendileri hakkında çözüme kavuşturmaları gereken konular vardır hâlâ. İşte bu konulardan bazıları.

Duygusal bağımlılığımla nasıl yüzleşirim?

  • Kişinin kendi ilişki bağımlılığını ve sonuçlarını tanıması zorunludur. Kendinize karşı dürüst olun ve her şeyin yolunda olmadığını itiraf edin. Gözlerinizi açıp gerçeği kabul edin.
  • Tüm ilişkilerin duygusal ve fiziksel temelinin saygı ve öz saygı olduğunu anlamalısınız. Bu ikisi olmadan, sevmeyi ya da bizi sevecek birini hak etmeyiz, çünkü bir şeye saygı göstermediğimiz zaman yıkıma yol açarız.
  • Aynı şekilde, anlaşılması gereken başka bir önemli husus vardır. Duygusal bağlanma, bedeli ne olursa olsun ya da kimin canını yakarsa yaksın yanımızda birinin olması şeklindeki takıntılı ihtiyaç olarak kendini gösterebilir.Aşırı bağlılık bizi yozlaştırır ve aşağılar. Potansiyelimizi yok eder.
  • Çoğu zaman, isteklerimizi ihtiyaçlar gibi ele alıyoruz. “Sevilmek istiyorum” ifadesinin ardında, keşfetmemiz ve anlamamız gereken diğer arzuları gizliyoruz. Her ne pahasına olursa olsun, takdir görme, onaylama veya yalnızlıktan korunma peşindeysek, bu kutuların hepsini işaretleyecek bir rehin bulmamız gerekmiyor. Bu problemleri çözecek kişi önce biz olmalıyız.
toksik ilişkiler

İlişki bağımlıları ilk adımı atıp kendilerine basit bir soru sormalıdır: Zararlı bir aşk mı yoksa duygusal sağlık mı istiyorum? İkincisini seçerlerse yürüyecekleri tek bir yol vardır. İlk bakışta çok fazla kişisel çaba gerektiriyor gibi gözükecektir. Bu yol öz saygınızı geliştirmek ve daha güçlü ve cesur bir haysiyet duygusu kurmak için çalışmanızı gerektirir. Bunun sonucunda özgürleşecek ve zengin bağlantılar kuracaksınız. Rehinler yerine birlikte bir şey kurmayı seçmiş özgür insanlar olacaktır.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.