İlaç Tedavisi Mi? Terapi mi? Hangisi Daha İyi?
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Ruhsal bir hastalık ya da duygusal bir sorun için doktora gittiğinizde, ne olmalı? Gerçek şu ki büyük ihtimalle size ilaç yazılacak veya bir psikiyatriste yollanacaksınız. Ancak referans olabilecekleri bir psikolog olup olmadığını sorsanız bile psikologa gitmenizi söylemeyecekler. Burada ortaya şu soru çıkıyor: İlaç tedavisi mi yoksa terapi mi? İlaçlar psikolojik terapiden daha mı etkili?
Kolay yolu seçeriz, tüm sorumlarımızı ortadan kaldıracak bir ilaç. Ancak sorunlar ortadan kalkmaz. İlacı almayı bıraktığınızda onlar yine oradadırlar. Ya da hayat boyu ilaç mı alacaksınız? O halde çözüm ne?
Bir bilişsel davranış psikologunun yapacağı tedavinin neden daha iyi olduğunu ya da en azından ilaçla başlayacak bir tedavi için en iyi tamamlayıcı tedavi planı olduğunu öğrenmek için okumaya devam edin.
“Kimyanın, matematiğin, edebiyatın aksine psikoloji, kendi beyniniz için kullanım kılavuzudur. Bir hayat rehberidir.”
– Daniel Goldstein
İlaç veya terapi: Psikotropik ilaçların sorunu
Bu makalenin amacı psikotropik ilaçlarının sonunu getirmeye çalışmak değil. Gerçek şu ki onların da gerekli olduğu ve iyi geldiği durumlar var. Ancak anlatmak istediğimiz bu ilaçların çoğu zaman gereksiz yere yazıldığı.
Sağlık profesyonelleri hem uzun hem de kısa vadede bu ilaçların yarattığı yan etkilerin farkındalar. Ancak tek sorun bu da değil. Belli psikolojik bozuklukları tedavi etmede ne kadar etkili oldukları şüpheli. Yazılmalarının tek sebebi ise sağlık sistemimiz göz önüne alındığında, kısa vadede en ekonomik çözüm olmaları.
Ancak uzun dönemde yarattıkları maliyet aslında çok yüksek. Ne de olsa, semptomlarla baş etmeye yardımcı olsalar da genellikle asıl sebebi göz ardı ediyorlar. Böylece psikolojik bozukluk kronik hale geliyor. Gördüğümüz gibi artıları az eksileriyse fazla.
Peki, neden çok fazla kullanılıyorlar? Bir yanda ilaç endüstrisinin ekonomik çıkarları yatıyor. Diğer yanda ise rahatsızlıklarından ilaç alarak kurtulmayı bizzat tercih eden hastalar. Çok fazla çaba göstermek istemiyorlar.
İlaç veya terapi: Neden bilişsel davranış terapisi daha iyi?
Peki, sorunu hızlı ve acısız bir şekilde çözmek istemenin neresi kötü? Çünkü sorun gerçekten çözülmüş olmuyor. Açıklayalım. Evet, psikotropik ilaçları aldığınız süreçte, anksiyeteniz azalır veya ruh haliniz iyileşir. Ancak sonra ne olacak?
İlaçları almayı bıraktığınızda ne olacak? O duygusal rahatsızlık yeniden belirecek. Neden? Çünkü onunla başa çıkabilmek için yöntemler geliştirmediniz. Hepimizin bildiği bir şey var, hayatta kötü hissetmemizin normal olduğu durumlarla karşılaşırız. Ancak eğer negatif duygularımızı kontrol etmeyi öğrenmezsek, geçici olmaktan çıkıp oldukça uzun süreli hale gelebilirler.
Hayatınızın en iyi yılları, kendi problemlerinizin yalnızca sizinle ilgili olduğuna karar verdiğiniz yıllardır. Kendi problemleriniz nedeniyle annenizi, çevrenizi ya da başbakanı suçlamazsınız. Kaderinizi yöneten kişinin siz olduğunu fark edersiniz.”
– Albert Ellis
Sorun da buradadır. İlaç depresyonunuzu veya anksiyetenizi bastırabilir ancak size negatif duygularınızı kontrol edebilecek araçlar verecek olan kaliteli psikolojik terapidir. Bunlar öyle araçlardır ki onları terapi bittiğinde de kullanmaya devam edebilirsiniz.
İlaç veya terapi: Terapinin yapıp da ilacın yapamadığı şey nedir?
Size hayatınız boyunca kullanabileceğiniz duygusal yönetim stratejileri vermesinin yanı sıra, terapinin, psikotropik ilaçlar gibi yan etkisi veya sağlık açısından riskli yanları yoktur. Bunun yanında, ekonomik açıdan bakıldığında daha ucuz bir seçenektir. Ancak terapinin avantajları bunlarla da bitmiyor.
Hastaların, ilaç kullanma planındansa, psikolojik tedavi planını takip etmeye daha fazla eğilimli oldukları biliniyor. Terapide iyileşme oranı daha yüksek ve nüksetme riski kısmen daha düşük. Bu da psikolojik bozuklukların kronik hale gelmesini engellemiş oluyor.
“Kendini tanıma ve kişisel gelişim pek çok insan için zordur. Genellikle oldukça cesaretli ve dayanıklı olmayı gerektirir.”
– Abraham Maslow
Şimdi şunu düşünelim: neye daha fazla değer veriyoruz, kolay olana mı yoksa çaba göstererek elde edilene mi? İkincisi, değil mi? Çabalarımızın karşılığını aldığımızda kendimizi daha iyi hissederiz. Mutluluk ve tatmin gibi duygularla dolarız. Bu yüzden, psikolojik terapi size yalnızca negatif duygularınızı nasıl yöneteceğinizi öğretmekle kalmaz, aynı zamanda kendinize duyduğunuz saygıyı artırır ve ruh halinizi iyileştirir.
Sonuç olarak, psikolojik bozuklukların çoğu için tedavi amacıyla bilişsel davranış terapisinin tercih edilmesi önerilir. Şiddetli durumlarda ilaç gereklidir ancak neredeyse her zaman psikolojik terapi de ilaca eşlik eder.
Görseller: Freestocks.org, Drew Hays ve Breather.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.