Logo image
Logo image

Hayat Tesadüflerle Doludur

3 dakika
Hayat Tesadüflerle Doludur
Son Güncelleme: 15 Şubat, 2017

Toplumumuz, genel olarak materyalizm, mantık ve nesnellik gibi değerler temelinde kurulmuş. Sanki her andan azami şekilde faydalanmak için hayatımızın her yönünü kontrol altında tutmak ister gibiyiz.

Gerçekte günlük hayatımız bu kavramlara göre işlemez. İnsanlar olarak öngörülmez olanı, her zaman istediklerimizi elde edemeyeceğimizi, çevremizdekileri kontrol edemeyeceğimizi kabul etmeliyiz.

İnsanlar, tahmin ve kontrol edilemeyen şeylerden korkar. Boşluk hissinden ve hatta kendi özgürlüğümüzden korkarız. Sanki derinlerde bir yerde aslında kendimizden korkarız.

Birçok insan tesadüfe inanmaz. Tesadüf, kontrol kaybı demektir. Hayatımızı rastgele olayların ve kaosun yönettiği anlamına gelir.

Aslında bu kadar aşırı uçlara gitmenize gerek yok. Önemli olan, açık fikirli olmak, esnek olmak ve kontrolümüz dışında birçok şeyin olduğunu anlamaktır. Bu kontrol kaybı, birçok insanda endişe ve korkuya sebep olabilir.

Kimi zaman, kendi egomuz nedeniyle körleşerek “Neden bunlar benim başıma geliyor?” diye sorabiliriz. Meselelere farkı bir şekilde bakmak yerine, yanıp yakılır ve kendimizi mağdur olarak görürüz.

Bir olay nedeniyle üzülmek yerine, bunun neden sizin başınıza geldiğini düşündüğünüzü kendinize sorun. Yaşadığınızdan ders çıkarın ve üzerinde düşünün.

Kaos, tesadüf ve tahmin edilemeyeni kabullenin

Some figure

Tahmin edilemeyen şeyleri kabullenip onca emek vererek kurduğumuz dengeyi bozmak, kolay bir şey değil. Mesela, işinizde iyi olmak için çok çalışırsınız ama birden çalıştığınız şirket iflas edebilir ve düzeniniz at üst olur.

Olumsuz şeylerin başınıza neden geldiğini sormak, bazen faydasız bir yakınma olabilir: çaresizliğinizi artırmaktan başka işe yaramaz. Bunun yerine, hayatınızı doğru yönde değiştirmek için neler yapabileceğinize odaklanın.

Başımıza iyi ya da kötü ne gelirse gelsin, bunun nedeni tesadüf olabilir. Yaşadığımız her şeyi kendimiz hakkında yeni bir şey öğrenmek üzere bir fırsat olarak ele almalıyız.

Tek takıntıları hayatlarının her yönünü kontrol etmek olan kişilere göre daha çok şey bildiğinizden eminiz. Ama böyle kişiler sadece kendi hayatlarını değil, başkalarınınkini de kontrol etmek ister.

Bunlar kendilerine hata yapma hakkı tanımayan ve kendilerinden çok fazla şey bekleyen bireylerdir. Beklenmeyeni kabul etmezler ve tesadüflere şüpheyle yaklaşırlar.

Çok sıkı yapılı bağlamları ve herkesin belli bir role sahip olduğu (iyi baba, iyi eş, itaatkar oğul, sadık dostlar vb.) durumları tercih ederler.

Tahmin edilebilir olanı takıntı haline getirmiş kişiler, tesadüf ve görülmeyenden korkar. Ama hayatta sınava tabi tutulduğumuz anlar o tahmin edilemeyen zamanlardır. Böyle zamanlarda güçlüklerle karşılaşır ve kendimizi daha iyi tanırız.

Hayat harika tesadüflerle dolu

Hayat, heyecan verici anlarla dolu ama bunun yanında üzüntülü olaylar da var. Yine de bütün bu anlar, yaşamaya değer bir hayatın parçası. Sizi olduğunuz gibi tanımlamak için nefesinizi kesecek anlar.

Geçmişinizdeki tek bir andan bile nefret etmeyin, hiç bir şeyi çöpe atmayın. Geri dönüştürün ki sizin bir başka parçanız haline gelsin, tezatlarla dolu o yapbozun bir parçası olun ve bu yapbozda her parça yeniden yaşayıp kaderin size sunmak istediği her tesadüfe kendinizi açmanıza yardım etsin.

Hayat, hepimizin anladığımızı sandığımız organize bir kaostur, diyorlar. Gerçekte ise yeni şeyleri denemek ve denemeler sonucunda yaralanmamak isteyen çocuklar gibi geçer gideriz hayattan.

Some figure

Peki, günlük hayatımızda beklenmeyen olaylar ve tesadüflerden nasıl faydalanabiliriz? Aslında, çoğu insan “hiç bir şey yaşamıyorum,” “heyecan verici şeyler hep başkalarının başına geliyor” diye şikayet etmekte.

Şu düşünceler üzerinde biraz düşünelim:

  • Eğer günlük hayatınızda şu an sahip olduğunuzdan daha kötüsü olabilir diye mutlu olmaktan korkanlardansanız, tesadüf büyüsünü tamamen veto ediyorsunuz demektir.
  • İnançlarımız, düşüncelerimize şekil verir. Düşüncelerimiz ise davranışlarımızı şekillendirir. Davranışlarımız da mevcut gerçekliğimizi şekillendirir. Peki ya büyüyü kullanıp düşüncelerimizin bazılarını değiştirirsek?
  • Daha iyi şeyleri hak ettiğinize inanmak, bu değişikliğe doğru ilk adımı atmaktır.
  • Kısıtlayıcı düşünceleriniz ile olumsuz ve yenilgiyi kabullenen tavırlarınızı geride bırakırsanız, zihniniz her uyarıcıya açık olacaktır. 

Tesadüfler; her köşeye, binlere ana, yüzlerce bakışa gizlenmiştir. Bunlardan biri de size rast gelebilir. Neden olmasın?

Koşullarınıza direnmeyin ve hiçbir şeyi tamamen iyi ya da tamamen kötü şeklinde değerlendirmemeyi öğrenerek yaşayın. Her şey, yaşanan hayattır. Hepsi, gizli dersler barındıran anlardır.