Evet ile Hayır Arasında Kaç Belki Var?
Söylemek istediğimizi söylemiyor, aslında hayır demek istediğimiz halde evet diyoruz ya da tam tersini yapıyoruz. Belki dediğimizde bazen evet bazen ise hayır demiş oluyoruz. Fikrimizi belirtmemizin nesi yanlış, peki?
Çoğu zaman, başından beri aslında olmak istemediğimiz durumlarda buluruz kendimizi, çünkü nasıl hayır diyeceğimizi bilemeyiz. Bazen insanlar nasıl tepki verecek diye korkarız, bazen de taviz vermek istemeyiz.
Belki neden çok da önemli değildir. Önemli olan, düşündüğümüz ve istediğimiz şeyleri, söylediklerimizden kopararak kendimizi inkar ettiğimizin farkına varmaktır.
“Mutluluk; düşündüğünüz, söylediğiniz ve yaptığınız şeylerin uyum içinde olmasıdır.”
– Mahatma Gandhi
Hayır demeyi öğrenmek
Hayır demeyi öğrenmek, hoşumuza gitmeyen ya da kendimizi kötü hissettiren bir şeyi geri çevirmek, mutlu ve kendimizle barışık yaşayabilmemiz için çok önemlidir.
Hayır demenin önemini gösteren birçok neden var:
- Rahata kapılmamak. Sırf başka birini (partnerimizi, arkadaşlarımızı vs.) memnun etmek için bir şeyi kabul etmemeli, böyle durumlarda hayır demeyi öğrenmeliyiz. Başkalarına bağlı olmaktan veya başkalarını memnun etmek için yaşamaktan kaçınmak, bizi daha özgür kılacaktır.
- Kendi adımıza karar vermek. Hayatımız, başkalarının elinde olmamalı. Ne yapmak, nereye gitmek ve ne tür kişilerin yanında olmak istediğimizi kendimiz seçmiyorsak, kendimizin değil başkalarının hayatını yaşarız. Bizi seven kişiler, bizim için iyi olanı düşünürler ama bazen ne kadar iyi niyetli olsalar da onları kontrol eden şey korkuları olur ve bunlar bize ait korkular değildir.
“Ruh, düşüncelerinin rengine boyanır. Yalnızca prensiplerinizle uyuşan ve sizi aydınlatabilecek düşüncelerle meşgul olun. Karakterinizin içeriği, sizin seçiminizdir. Gün be gün, yaptığınız şeylere dönüşürsünüz. Bütünlüğünüz, sizin kaderinizdir – size yol gösteren ışıktır.”
– Heraklitos
- Hayır deyin ve endişelerinizden kurtulun. Hayır demek istediğimizde ve hayır dediğimizde, kendimizi özgürleşmiş hissederiz, düşüncelerimiz ve hislerimizle uyum içinde oluruz. Diğer yandan, hayır demekten korktuğumuz bir durumla karşılaştığımızda rahatsızlık, stres ve endişe ile boğuşmak zorunda kalırız.
- Başkalarını değil, kendinizi mutlu edin. Kimi zaman havlu attığımız doğru ama söz konusu mutluluğumuz olduğunda asla vazgeçmemeliyiz. Başkalarının tepkisinden korktuğumuz ya da böyle yapmak zorunda olduğumuzu hissettiğimiz için aldığımız kararlar, gelecekte bizi olumsuz etkileyecektir çünkü bizi mutlu edecek kararlar vermeyi seçmemişizdir.
Gerçekten söylemek istediğimiz şeyi söyleyebilmek için tavsiyeler
Girişken olun
Girişkenlik sayesinde duygularımızı ifade edebiliriz, rahatsızlık ve düşmanlık yaratmaksızın düşündüklerimizi açıkça anlatabiliriz.
Girişkenlik, ne istediğimizi ifade edebilmek ama bunu yaparken gerçekten söylemek istediğimiz şeyi bir kenara atmadan empati gösterebilmektir. Önemli olan şey, asıl söylemek istediğimizi saygı, sevgi ve kararlılıkla söyleyebilmektir.
Özgüveninizi güçlendirin
Özgüven ya da kendimiz hakkındaki düşüncemiz, fikirlerimizi belirtmekte önemli bir rol oynar. Özgüvensizlik, bizi başkalarının hakkımızdaki fikirlerine mahkum eder.
Kendi fikirlerimize sahip olup kendimize değer vermemiz çok önemli. Ancak bu şekilde mutlu ve tatmin edici bir hayat sürebilir ve istediğimiz hayatı yaşayabiliriz.
Bütün suçluluk duygularından kurtulun
Aklınızdakini söylediğiniz ve bu yüzden suçluluk duymadığınız, tam tersine kendinizi özgür ve huzurlu hissettiğiniz zamanları düşünün. Baskın olması gereken duygu bu. Kendiniz olun, değer ve kusurlarınızı kucaklayın. Kendiniz olduğunuz için suçlu hissetmeyin.
Hayır derken aslında evet dediğiniz her şeyi düşünün. Mesela, iş yerinde fazla mesai yapmanız isteniyor ve buna hayır diyorsanız, aslında ailenizle zaman geçirmeye, arkadaşlarınızla eğlenmeye, boş zamanınızda sevdiğiniz şeyleri yapmaya ve diğer sevdiğiniz aktivitelere evet demiş olursunuz.
“Kendinize muhtemel seçenekleri sormanız bile bu seçenekleri bulandırır. Evet, hayır, yani… Sanki bir seçenek diyalektik olamaz, bu seçenekten söz açmak onu güçsüzleştirir, yani onu bozar ya da başka bir şeye dönüştürür. Yin ve Yang arasında kaç sonsuzluk vardır? Peki, evet ve hayır arasında kaç belki vardır?”
– Julio Cortázar
Resimler: Alexandra Nedzvetskaya, Cathy Delanssay
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.