Depresyon Tedavisinde 4 Gestalt Terapisi Yöntemi
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Gestalt terapisi ile depresyon tedavisi uygulamak hem ilginç hem de yararlı bir stratejidir. Örneğin, gerçekliğimizi daha yaratıcı bir şekilde yeniden düzenlememize ve duygusal engelleri aşmamıza yardım eder, böylece kendimizle etrafımızdaki her şeyi daha geçerli ve güvenli bir şekilde ilişkilendirebiliriz.
Klinik dünyada hala geçerli olan bir yaklaşımdan söz ediyoruz. Ancak etkisi kanıtlanmış ve daha derinden incelemeyi hak eden bir tedavidir. Örneğin bu fikre göre insanlar daima sürekli bir dönüşüm halindedir.
“Olduğun gibi ol. Böylece kim olduğunu ve nasıl olduğunu görebilirsin. Yapmak zorunda olduklarını bir kenara bırak ve yapacaklarını keşfet.”
– Fritz Perls
Bu dönüşümde dengesizlikler ve çatışmalar olması çok normaldir. Bedenimiz ve çevremiz arasındaki devamlı etkileşimde her zaman uymayan parçalar olabilir ve bizimle çevremiz arasındaki denge değişebilir.
Depresyon şüphesiz en yaygın sorunlardan ve dengesizliklerden biridir. Dahası Gestalt psikoterapisine göre depresif bozukluklar, bir engel olduğu zaman, gerçekliğimiz artık uyumlu olmadığında ve kendimizle ihtiyaçlarımızı ilişkilendiremediğimizde meydana gelir.
Her psikolojik yaklaşım ve her terapi ekolü bu rahatsızlıkla baş etmek için kendine has yöntemlere sahiptir ancak Gestalt terapisinin engellerin üzerine gitmek ve aynı zamanda öz farkındalığımızı artırmak için çok etkili olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Gelin bu yaklaşımı daha iyi anlamak için şu 4 unsuru yakından inceleyelim.
1.Gestalt terapi ile depresyonu tedavi etmek için dışavurumcu teknikler
Gestalt terapinin dışavurumcu tekniklerinin özel bir amacı vardır: iç gerilimi ortaya çıkarmak, çatışmaların düğümlenmesine neden olan enerjiyi yönlendirmek ve yavaş yavaş sorunların kaynağını sesli olarak dile getirmek.
- Bu yaklaşıma göre depresyonun insanları çevreden soyutlayan olumsuz bir deneyim olduğunu unutmamalıyız. Kendimize o kadar çok odaklanırız ki negatif enerji biriktirmekten başka bir şey yapmamış oluruz. Bu olumsuz his ve düşüncelerle beslenmekse bizi daha da parçalar…
Bu nedenle, duygularla bağlantı kurmak ve ortaya çıkmalarına izin vermek için içimizdekileri ifade etmek önemlidir.
2.Baskıcı teknikler
Gestalt terapiye göre, depresyonu tedavi etmek için hastanın “baskıcı” bir yaklaşım uygulamasını sağlamak gerekir. Peki baskıcı teknikler derken neleri kastediyoruz? Kelime anlamından da anlayacağınız gibi, uyumu bozan ve sağlıklı bir şekilde içsel bütünlüğümüzü sağlamamıza engel olan şeyleri ayrıştırmak gerekir.
- Bizi şu andan ve buradan ayıran her türlü düşünceyi baskılamak ve kontrol edip yönlendirmek gerekir.
- Bizi hiçbir yere götürmeyen gereksiz endişelere kapılmak yerine şu anı “yaşamalı” ve her saniyesini hissetmeliyiz.
- Ayrıca iç konuşmalarımızdaki “mecbur”, “belki”, “muhtemelen” ve “ya olursa…” gibi sözleri ayrıştırmalıyız. Tüm bunlar bizi içinde bulunduğumuz yer ve zamandan ayırmaya çalışır.
3.Entegrasyon tekniği
Gestalt’a göre depresyon kişisel bütünleşmeyi de beraberinde getirir. Gerçekliğimiz bir anda yıkılmış ve biz içsel ihtiyaçlarımız ile artık tanımlayamaz hale geldiğimiz bağlamdan kopmuşuzdur. Gestalt terapi ise varlığımız ile çevremizdekileri entegre etmeyi amaçlar, kaybolan dengeyi yeniden sağlamaya çalışır. Entegrasyon teknikleri iki şekilde işler:
- Kişilerarası karşılaşma: bu, bazı unsurları ve şartları fark etmemizi sağlayacak becerikli ve etkili bir diyaloğu teşvik eder. Örneğin: “Değersiz olduğumu düşünüyorum.” <–>Böyle düşünmeme neler neden oldu?
- Tahminleri özümseme: örneğin: “Sanırım bütün iş arkadaşlarım benden nefret ediyor.”<–>tahmin<–> şimdi kendinizi iş arkadaşlarınızın yerine koyun ve hepsi olduğunuzu düşünün. Hangi somut sebepler sizden nefret ettiklerini düşünmenize neden oldu?
Terapist ve hasta arasındaki bu sürecin farkındalık olduğu sürece muhteşem sonuçlar getirdiğini söylemeden geçmeyelim. Başka bir deyişle, kişi bu aşamada farkına varır, düşündüklerinin ve ne hissettiklerinin farkında olur.
4.Yaratıcı düzenleme
Gestalt terapi bizi sadece engellerden kurtarmaz ya da bütünüyle kim olduğumuza dair dengesizliklere yol açan çözülmemiş sorunlara çözüm getirmekle kalmaz. Terapist, gündelik sorunlarımıza çözüm bulmak için yaratıcı olmamızı sağlamak amacıyla daha özgür hissetmemiz için uğraşır.
Bu nedenle depresyonu iyileştirip üstesinden gelmek yetmez. Bu yaratıcı süreçten ders almalı ve daha mutlu, huzurlu, zengin bir an yaratmak için yeni kaynaklar ve beceriler kazanmaya önayak olacak yeni bir şeyler çıkarmalıyız.
Fritz Perls’in de dediği gibi yaratıcı düzenleme bir dönüşüm dürtüsüdür. Devam etmemizi, yenilenmiş hissetmemizi, daha güçlü ve daha yetenekli olmamızı sağlayan bir dürtüdür. Sonuç olarak, iç dengemizi yeniden bulma aşamasında yeni beceriler kazanıp çevreyle uyumlu olarak daha güzel bir hayat sürebiliriz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.