Daha Kararlı Olmanın 3 Kilit Noktası
Bazı insanların şüpheye dayalı kararlar vermeyi sevdikleri bir gerçek. Bazı nedenlerden dolayı, açık bir biçimde kendilerini doğru düşünmekten alıkoyan büyük bir kaygı içinde hissederler. Ancak bu, aslında olması gerektiği gibi bir durum değil. Daha kararlı olmanın anahtar noktaları, her zamankinden daha yaygın olan tereddüt etme ve bir şeyin üzerinde uzun süre düşünme eğilimini etkisiz hale getirme taktikleriyle yakından ilgili.
Bu noktada, özellikle önemli sonuçları olan bir sorunu çözmeniz gerektiğinde, farklı seçenekleri tartmak ve göz önünde bulundurmak tamamen sağlıklı bir seçenek olacaktır. Ancak, bu anlamda, sınırı aşabileceğiniz bir nokta da var. Her şeyi aynı anda ve sağlıklı bir şekilde değerlendiremezsiniz ve bunun yerine durmadan ve uzun uzun düşünmeye başlarsınız.
Bazı insanlarda sürekli bir biçimde ortaya çıkan tereddüt durumu daha belirgin olarak görülmekte. Çoğu zaman, eyleme geçmeden önce bu şeyleri tekrar tekrar düşünme uygulaması da tam anlamıyla harekete geçememe durumuna yol açar. Siz bunları düşünürken ve göz açıp kapayıncaya kadar, kararı, sizin için hayatın kendi kendisine verdiğini anlarsınız. Bunun sonuçlarının da pek hoş olmayacağına inansanız iyi olur. Bu korkunç kısır döngüden çıkmak mümkün müdür peki? Daha kararlı olmanın anahtar noktaları neler? Bütün bunları öğrenmek için okumaya devam edin!
1. Kararlarınızı ulaşmak istediğiniz nihai sonuca dayandırmaktan kaçının
Daha kararlı olmanın ilk anahtarı, odak değişikliğiyle ilgili birşeyler yapmak. Bir bireyin sahip olduğu seçenekleri değerlendirirken olası sonuçlara odaklanması oldukça yaygın bir hata. Bu şekilde de, insanlar, o sonuca vararken geçirecekleri süreci tamamen unuturlar.
Bu nedenle, sorun yeterince ifade edilmemiş ve tanımlanmamış olacaktır. Her şeyden önce, böyle olması, kişinin bu konuyla ilgili yargısının temelde yanlış olmasından kaynaklanır. Başka bir deyişle, ne kadar isteseler de, insanlar, kendi gerçekliklerini öngöremezler. Eylemlerinizin sonuçlarının kendi isteğinizden çok daha fazla faktöre tabi olduğunu anlamak, bu noktada son derece önemli.
Bu nedenle, daha kararlı olmak için yapmanız gereken ilk şey, herhangi bir durumda yüzde 100 kontrol sahibi olamayacağınızı kabul etmek. Her seçim bir kumar olacaktır, ve hiç bir şekilde hayatınızda hiçbirşeyin garantisi olmayacaktır. Bununla birlikte, yapabileceğiniz en önemli şey şu anda sahip olduğunuz verilere ve elinizde bulunan kanıtlara odaklanmak ve belirsizliği kabul etmek.
2. Seçeneklerinizi sınırlayın, daha kararlı olmanın anahtarlarından biri de bu
Daha kararlı olmanıza yardımcı olacak bir başka iyi strateji, seçeneklerinizi sınırlandırmak. Karar verirken bazı parametreleri sınırlandırmak en uygun davranış olacaktır. Herhangi bir sınır koymazsanız, sürekli bir biçimde yeni ve diğerlerinden daha iyi bir fikir ve duygular beraberinde beyninizde yeni bir fırtına meydana gelebilir ve şüphesizdir ki bu durum da sizi felç edebilir.
İlk olarak, seçeneklerinizi sınırlamak, yani kendinize bir miat vermek, seçeneklerinize bir son kullanma tarihi de belirlemek anlamına geliyor. Sürecin sonucunu açık bırakırsanız, gerçeklik sizin adınıza karar verene kadar önünüzdeki problemi sonsuza kadar erteleyebilirsiniz. Mesela, şu basit örneğe bir göz atalım. Mesela, mavi ceket mi yoksa yeşil bir ceket mi almanız gerektiğini bilmiyorsunuz. Bir gün mağazaya gidip yeşil olanın artık bulunmadığını görüyorsunuz, bu yüzden mavi olanı tercih ediyorsunuz. Bu nedenle zaman konusunda sınırların belirlenmesi son derece önemli.
İkinci olarak, karar verme sürecinin esas olarak bir seçenekleri elimine etme süreci olduğunu unutmayın. Dolayısıyla, yönetmeniz gereken süreç, daha fazla seçenek eklemek değil, elinizdekileri elimine etmekle ilgili olacaktır. Alternatiflerden birinin zayıf olduğunu fark ettiğinizde, üzerinde daha fazla düşünmeyin. Basitçe bu seçeneği karar ağacınızdan dışlayın.
3. Kendinizi durumdan soyutlayın
Bu durumlarda, en felç edici faktörlerden biri, karar verme sürecine eşlik eden yüksek miktardaki duygusal yük olacaktır. Çoğu zaman, farkına varmadan, korku veya heyecanın karar verme sürecimize hakim olmasına izin veririz. Bu nedenle, bir karar vermek sürecinde tarafsız kalabileceğinizi düşünmüyorsanız, bunu yapmak için en iyi zamanı beklemenizi öneririz.
Son derece açıktır ki, kararlar yalnızca bilişsel yönleri değil aynı zamanda duygusal yönleri de içeriyor. Daha kararlı olmak, herhangi bir duygu taşımayana kadar beklemek değil (temelde, bunu yapmaya çalışırsanız, sonsuza kadar beklemeniz gerekir). Bunun yerine, bir sorunu çözerken çok yoğun duygusal durumları yönetmeyi öğrenmelisiniz. Olayı bu şekilde görmezseniz, durumu bulanık ve çarpıtılmış bir şekilde algılayabilirsiniz.
Bununla birlikte, bu tür bir durumda yapılması gereken en uygun şey, sorunla yüzleşmeden önce bir rahatlama durumuna girmek. Bunun için uygulanabilecek iyi bir teknik, başka birisi sizden o olayla ilgili tavsiye istiyormuş gibi davranmak olacaktır. Örneğin, kendinize bir mektup yazın ve sonrasında bu mektubu yanıtlayın.
Son olarak, aldığınız kararın mükemmel bir karar olduğu fikrini bir kenara bırakmak da çok önemli. Aslında, çoğu zaman içinizde şüphe uyandıran şey, herkesin kazandığı bir alternatif arayışı olacaktır. Ancak, her bir kararda kazançlar ve kayıplar olduğu için, bunu sağlamak pek olası değil. Her karar, az ya da çok bir diğer seçenekten vazgeçmek anlamına geliyor. Bu nedenle, karar verme sürecinizi daha optimal hale getirmek için, belirsizliğin her zaman bunun bir parçası olacağını kabul etmelisiniz.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
Braidot, N. (2012). Sácale partido a tu cerebro: todo lo que necesitas saber para mejorar tu memoria, tomar decisiones y aprovechar todo tu potencial. Ediciones Granica.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.