Çok Şeye Sahip İnsanlarda Mutsuzluk Belirtisi

Çok Şeye Sahip İnsanlarda Mutsuzluk Belirtisi

Son Güncelleme: 26 Temmuz, 2017

Modern dünyada pek çok insan sorunlarının pek çoğunun yeterince şeye sahip olmamalarından kaynaklandığını düşünüyor. Bu nedenle hayatlarının büyük bölümünü, onları mutlu edeceğini sandıkları şeyleri elde etmeye çalışarak geçiriyorlar. Sorun şu ki düşünce tarzları yanlış olduğundan mutlu olmalarına yetecek kadar şeyi bir türlü elde edemiyorlar. Esasen, çok fazla şeye sahip insanlarda mutsuzluk belirtileri açıkça görülüyor.

Aşırılık, yük olarak tecrübe edilir. Özgün hayat kalitesine ulaşma söz konusu olduğunda güçlüklere ve bozukluklara yol açar. Bu, her konuda geçerlidir: gıda, içki, mal, güzellik, başarı ve daha pek çok konuda aşırılık.

“Yoksulluk, zenginliğin azalmasından değil arzuların çoğalmasından kaynaklanır.”

– Plato

Bir şeye daha çok sahip olma arzusu, o şeyin eksikliğinden kaynaklanmaz. Bir milyonerin daha fazla paraya ihtiyacı yoktur ama bu, daha çok para istemediği anlamına gelmez. Her halükarda gerçek arzu gizlenmektedir ve işte bu nedenle kişi bir türlü tatmin olamaz.

Çok fazla şeye sahip kimseler

İlk bakışta kendiyle çelişiyor gibi gözüken bir gerçek var: maddi şeylerin eksikliği mutsuzluğa yol açar ama o şeylere sahip olmak, mutluluğun başlangıcı demek değildir. İnsanların kendi düzenlerini kurabilmek, gelişmek ve evrilmek için maddi bir temele ihtiyacı vardır. Bu asgari miktar yoksa, bağımsızlığımız kesintiye uğrayabilir.

Aşırı yoksulluk; eğitim, sağlık ve kültürel mallara ulaşımınızı engeller. Toplumun sunduğu avantajlardan faydalanmamıza mani olur. Genel olarak sizi istikrarsız bir hayata ve mutsuzluğa mahkum eder. Hayatınız yalnızca ayakta kalabilmekten ibaret olur.

Diğer uçta ise çok fazla şeye sahip kişiler vardır. Teorik olarak, bu kişilerin çok daha mutlu olması gerekir, zira her şeye ve hatta daha fazlasına sahiptirler. Eğitime kolayca ulaşabilmeleri, çok daha memnun edici tecrübeler yaşayabilmeleri ve çoğu insandan daha şanslı olduklarını bilmeleri nedeniyle çok daha mutlu olmaları gerekir. Ama bu insanların çoğu, tam tersine mutsuzluğun dibine batmıştır…

Çok fazla şeye sahip insanlar, sorunlu ve talepkar olma, toplum kurallarına uymama eğilimindedir. Kaprislerinin yönettiği insanlardır. Hiç bir şeyden tatmin olmazlar. Dünyayla karşı karşıya geldiklerinde üşengeç değillerse bile bencil ve müsrif davranırlar. Alaycı olma eğilimindedirler. Bu durumdan muzdarip kişilerin %100’ü için geçerli değildir bu ama çok yaygındır.

Azı karar çoğu zarar mı?

Kişisel gelişim alanında para yalnızca bir araçtır. Hayattaki en önemli şey değildir kesinlikle. Daha önce bahsettiğimiz gibi her insan, gelişimine ve kültüre entegre olmasına yardımcı olacak belli asgari koşullara sahip olmalıdır. Fakat bunun ötesinde yoksulluk içinde doğmuş bir kişinin başarısını ya da başarısızlığını belirleyen şey, bu güçlükleri yaratıcı bir şekilde aşabilme becerileridir.

Yoksul kimselerin pek çok zorlukla karşılaştığı bir gerçektir. Zorluklar, günlük hayatta ortaya çıkabilir. Facund Cabral’ın sözlerindeki gibi ”Biri ya da bir şey eksiktir hep”. Daima bir şeyleri tatbik etmeniz,ölçmeniz ve dağıtmanız gerekir. Hayat, küçük yaşlardan itibaren her gün bir er meydanı gibidir.

Çok fazla şeye sahip insanlar için mesele, güç bir ya da çok heyecan verici bir şey değildir.  Var olmanın sahip olmaya galip gelmesi gereken uç durumlarla çok nadiren karşılaşırlar. Parası olan pek çok insan, kendini bundan korur ve çocuklarını tutumluluk bağlamında yetiştirir. Böyle bile olsa, hiçbir şeyi olmayan insanlardan farklı olarak bu çocukların ufukları güvenlidir.

Bütün bunların sonucu çoğu durumda şudur: daha az şeye sahip olanlar, daha fazla dirence sahiptir. Hüsran duygusuyla baş etmeyi öğrenir ve elde ettiklerini takdir etmeyi başarırlar. Çok şeye sahip kişiler ise pek çok fırsatı kaçırır. Evet doğru: pek çok bakımdan daha az acı çekerler. Ama genelde kaderin darbelerine karşı daha dirençsiz olurlar. Çok fazla şeye sahip insanlarda mutsuzluk belirtisi vardır. 


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.