Bunca Zamandan Sonra Neden Hala Buradasın?
Neden bunca zaman sonra ayrılmadın? Benimle olmaktansa yapabilecek daha iyi pek çok şey olduğunu düşünüyorsan neden gitmedin? Ben sıkıcı biriyim, eğlenceli olmaktan çok aşırı duygusalım, kendimi gerçekten utandıracak şeyler söylediğim oluyor. Sana üzüntünün varlığından bahsedip durduğum günlerde, beyninde ne olup bitiyor da bana mutlulukla bakabiliyorsun?
Sen çılgının tekisin, sayıları tükenmekte olan çılgınlardan birisin. Bunu söylediğim için üzgünüm ama bugün gerçeği saklayamam. Saklamayı da istemiyorum zaten, saklayabilecek gibi hissetmiyorum. Bugün seni kandıramam, hislerimi yumuşatamam. Her şey anlamsız geldiğinde yumuşatamadığım gibi. Bu yüzden, bugün senden beni dinlemeni istiyorum.
Kendimizi uzaklaştırsak da, başka bir galakside ışık yılı uzaklığında olsak da geri dönebileceğimiz insanlar vardır. İlk görüşte bağlantı kurduğumuz, bizim için sıcaklık ve yakınlıkla eş anlamlı olan insanlardır bunlar. Sarsılmaz ve eşsiz bir uyum.
Lütfen okumaya devam edin…
Kör olduğumda benim bastonum oldun. Gittiğim yerlerde aradıklarımı bulamayacağımı bilsen de bana eşlik etmekten vazgeçmedin. Önceden beni uyarmana rağmen, “Seni uyarmıştım.” diye hiçbir zaman bunu başıma kakmadın.
Sana bir şey söylemek istiyorum: Sensiz bulunduğum noktaya gelemezdim ve geride kalırdım. Sen olmasan yumruğumla yakaladığım cebimdeki o son kurşunu aramazdım.
Benim savaşlarım seni de yaraladı ama sen bana hiç kızmadın. Şimdi o yara izleri bana, sana güvenebildiğim için ne kadar şanslı olduğumu hatırlatıyor. Ayak izleri senin benim bir parçam olduğunun kanıtı, her şeyi, kanımızı bile paylaştığımız bu adeti gerçekleştirdik…
Zararın gerçekçi bir değerlendirmesini yapıp parçaları birleştirdin. Yaranın enfeksiyon kapmaması için önce acıtacağını bilsen de kötü bir şaka yapıp benim yaralarımı iyileştirdin.
Benim şerefime kadehini kaldırdın, gözlerime bakarken birdahakine kelimeler arasında boşluk kullanmamı istedin. Çünkü beni yıllardır tanıyorsun, pazarlık yapabilirsin ama özümü değiştirmeyeceğimi biliyorsun.
Sana hiç gurur duymadığım, en kötü yüzümü bile gösterdim. İşler zorlaştığında böyle birine dönüştüğümü söylediğimde, sözlerime inanmayı reddettin.
Kanıta bile inanmadın, her şeyin o kadar da karanlık ve kasvetli olmadığını fark etmem umuduyla bana inancın dağları bile yerinden oynatabileceğini söyledin.
İyi zamanları unutmama izin vermedin, sanki onlar çekilmesi gereken bir iplikmiş gibi umutla onlardan bahsettin. Boş bıraktığın elimle tutabileceğim bir kaya.
Sen de benim için önemlisin
Bu sözleri unutmana izin vermeyeceğim çünkü bunlar doğru. Sana her adımda bunları hatırlatacağım ki çabalarınla sonuçları yarattığını anla. Rasyonel olarak baktığımda bu dünyada ne işin var anlamasam da, burada olduğun için sana minnettarım.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.