Bana Başkaları Hakkında Ne Düşündüğünü Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Başkalarını nasıl gördüğümüz ve onlar hakkında ne düşündüğümüz, kendi karakterimiz ve kişiliğimiz hakkında çok şey söyleyebilir. “Kişilik ve Sosyal Psikoloji Dergisi” (Journal of Personality and Social Psychology), başkalarını dürüst, cana yakın ve azimli olarak değerlendiren insanların, hayatlarından daha memnun olduklarını ifade eden bir yazı yayınlamıştır.
Öte yandan, başkaları hakkında olumsuz düşüncelere sahip olan bireyler ise, toplum içerisinde en antisosyal, en narsist ve en çekilmez insanlar olarak kabul edilir.
Dergide yayımlanan bu çalışmada, sevgilileri ya da eşleri hakkında genel olarak olumlu ifadelerde bulunan kimselerin, depresyon ve anksiyete bozukluklarına yakalanma olasılığının daha düşük olduğu da kanıtlanmıştır.
Aksine, başkalarını aşırı derecede eleştiren kişilerin ise, özellikle paranoya veya anti-sosyal bozukluklar gibi, kişilik bozukluklarına daha yatkın oldukları dile getirilmiştir.
Özellikle, paranoyak kişilik bozukluğunun asıl nedeni, hal ve tutumlarını kötü niyetli olarak yorumlayarak, başkalarına karşı duyulan güvensizlik ve genel kuşkular olarak göze çarpar. Bu nedenle, tarafsız veya olumlu mesajlar, hakaret, alay etme, aşağılanma ve benzeri şekilde algılanabiliyor.
Bir başka kişinin niyeti konusunda şüphesi olduğu zaman, paranoyak bir kişi en yanlış seçeneğe doğru yönelecektir. Yani, karşısındaki insanın yaptıklarını bir hakaret ya da saldırı olarak görecektir.
Kişilik bozuklukları bir yana, her zaman her şeyi ve herkesi eleştirerek hayatlarını sürdürmeye çalışan insanlar da vardır. Hayatımızın her bir alanında, bize kötülük yapmak isteyen insanlar olduğunu düşünen birileri hep vardır.
Bu çalışmaya göre, haklı olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu düşünceler muhtemelen onların mutlu olmasına bir katkı sağlamaktadır. Daha ziyade, bu insanların, zor bir karakter ile kimseye güven duymamaları daha büyük bir ihtimaldir.
“Biz çevremizi olduğu gibi görmeyiz, onu kendimiz gibi görürüz.”
– Immanuel Kant
Bizler birer aynayız
Hal ve hareketlerimiz, zihnimizin içini bir ayna gibi dışarıya yansıtır. İçinde biz, kendi varlığımızın farklı niteliklerini veya yönlerini yaşarız.
Birisi hakkında hoşlanmadığımız şeyleri gözlemlediğimizde ya da kendimizi dışlanmış hissettiğimizde, hiç hoşlanmadığımız bir yanımız, bir istesek de istemesek de ortaya çıkabilir. Dahası, bu reddedilme hali, içimizdeki dönüp dolaşan bazı duygular, hisler ya da düşünceler için hissettiğimiz reddetme ihtiyacının bir yansıması olabilir.
Ayrıca, bu yansıma durumunun da desteğini alan bilinçaltımız, kusurun yalnızca, “dışarıda” bir yerlerde, yani karşımızdaki o kişide bulunduğunu düşünmemize sebebiyet verir. Psikolojik yansıma durumu, bir kişinin reddettiği ya da kabul edilemez olarak gördüğü kendi duygularını, düşüncelerini veya dürtülerini başkalarına atıfta bulunarak ortaya çıkardığı bir savunma mekanizmasıdır.
Bu mekanizma, duygusal bir iç çatışma durumlarında veya dahili ya da harici olarak kendimizi tehdit altında hissettiğimiz durumlarda harekete geçer. Kendi içimizde hissettiğimiz bu rahatsızlıktan kurtulmak için dışarıya odaklanırız: yani kabul etmediğimiz tüm özelliklere. Bunları benliğimizin dışında yer alan ögeler ile nitelendiririz.
Bu yolla, zihnimiz görünüşte bu tehdit unsurlarını dış dünyaya götürüp, orada savaşmayı başarıyor.
Psikolojik yansıtma durumu, bireyin kendi erdemlerini ve kusurlarını başkalarına atfettiği zihinsel savunma mekanizmasıdır.
Başkaları hakkında sizi rahatsız eden şeylerin çoğu sadece birer yansımadır
İç dünyamız, kendi özellikleriyle dış dünyamızı şekillendirme eğilimi gösterir. Örneğin, gerçekten mutluysanız, muhtemelen dünyaya iyimser ve sevinç dolu bir pencereden bakacaksınız. Büyük olasılıkla “bugün harika bir gün”, “ne güzel bir gün” gibi şeyler söyleyeceksiniz.
Belli ki, yaşadığınız gün tamamen güzelliklerden ibaret değil. Bunun yerine, herhangi bir güne ait olduğunu düşündüğünüz bu nitelikler, gerçekten öznel olup, çıkış noktası olarak bizi kullanırlar. Yansıtma süreci, insanin zihinsel işleyişine özgüdür ve dünyayı hissetmek ve insani bir şekilde hareket etmemize yardımcı olur.
Çoğu zaman, başkalarında hoş olarak görmediğimiz davranışların temelinde, kendi içimizde çözemediğim sorunlar bulunur. Çünkü eğer bunu yapabilmiş olsaydık, asla tekrar eden bir soruna dönüşmezdi.
Bu durumlarda, sorunlarımızı kabul etmek ve meditasyon yapmak kendimizi daha iyi tanımamıza yardımcı olacaktır. Sonuçlara bakmadan önce, birden fazla bakış açısını ele almamız mümkün hale gelir.
“Başkalarını tanıyan kişi anlayışlıdır; kendini tanıyan is zekidir. Başkalarını yenen güçlüdür; kendini yenen ise kudretlidir.”
– Lao Tzu
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.