Tartışırken Yaptığımız En Yaygın Üç Hata

Farklı insanlarla çevrili olarak yaşıyoruz. Bundan dolayı, anlayamadığımız ve hatta bizi delirten insanlarla bir arada yaşamak zorundayız. Bu tür durumlar, tartışmalara yol açabiliyor. Evet, başkalarıyla tartışmamak daha iyi. Ancak tartışmaları önleyemediğimiz takdirde, tartışırken yaptığımız en yaygın hatalardan nasıl kaçınacağımızı öğrenmek çok yararlı olabilir.

Sözlü bir kavgaya girdiğimizde, genellikle tekrar tekrar hata yapma eğiliminde oluruz. Bu hatalar, tartışmaları tatsızlaştırır ve bir anlaşmaya varmayı zorlaştırır. Bugünkü yazımızda, insanların tartışırken yaptıkları en yaygın hatalardan bazılarını ve bunlardan kaçınmanın yollarını ele alacağız.

İnsanların tartışırken yaptıkları en yaygın hatalar nelerdir?

Her tartışma farklıdır. Ancak aynı hataları tekrar etme eğilimindeyiz. Tartışırken yaptığımız en yaygın hatalardan bazıları:

• Fikirlerimizle özdeşleşmek.
• Savaşmaya hazırlanmak.
• Sorunu aşırı derecede basitleştirmektir.

Gelin bunları teker teker ele alalım.

1. Fikirlerimizle Özdeşleşmek

Çoğu durumda, tartışmaların bizi doğrudan ilgilendiren koşullarla veya olaylarla hiçbir ilgisi yoktur. Ayrıca bakış açılarımızı sakin bir şekilde konuşabileceğimiz tartışmalı konular yüzünden öfkelenme eğilimliyiz. İnsanların tartıştığı en yaygın konulardan bazıları, din, politika veya feminizm veya eşcinsellik gibi sosyal konulardır.

Farklı düşüncelerimiz olduğu için öfkelenmenin bir anlamı yoktur. Ancak çoğu tartışmada olan budur. Diğerlerini yanıldıklarına ikna etme isteğimiz büyüktür. Sorun, bu isteğe teslim olduğumuzda ortaya çıkıyor. Ve amacımıza ulaşmak yerine, öfkeleniyoruz.

Peki bu neden olur? Bazı düşünce ekollerine göre, kendimizi inançlarımızla tanımlarız. Birisi bizim için önemli bir fikirle uğraşırsa, kendimize saldırılmış gibi hissederiz. Bu gereksiz gerilimlere neden olur.

Bundan kaçınmak için hatırlanması gereken en önemli şey, uyuşmazlığın kabul edilirken, saygısızlığın ise asla kabul edilemez olmasıdır. Bu anlamda, diğer kişiye farklı görüşlere sahip olmanın kötü bir şey olmadığını göstermek için girişken davranabiliriz.

“Söylediğin şeyi onaylamıyorum, ama onu söyleme hakkını sonuna kadar savunacağım.”

– Evelyn Beatrice Hall

2. Savaşmaya hazır olmak

İnsanların tartışırken yaptıkları bir diğer yaygın hata, sözlü anlaşmazlıkları bir savaş alanı gibi görmektir. Bir kavgaya hazır olduğumuzda, bu durumları galip gelmek zorunda olduğumuz muharebeler gibi görüyoruz. Sanki fikirlerimiz rakibimizin fikirlerinden daha “güçlü” olmak zorundaymış gibi. Bu sayede üstünlüğümüze teslim olmalarını istiyoruz.

Bunun nasıl soruna yol açacağını görmek çok kolay. Bir yandan diğer kişiyle ilişkimiz bozulur. Öte yandan fikirlerimiz birer savaş değil, adı üstünde fikirden ibarettir. Gerçekten haklı olduğumuz durumlarda bile, diğer kişiyi ikna etmek çok zor olacaktır. Günün sonunda, bir kişi belli bir şekilde düşünüyorsa, bunun için iyi sebepleri olmalıdır.

Bu nedenle, diğer kişinin fikrinin nereden kaynaklandığını anlamak genellikle daha üretken olacaktır. Fikirlerinin rahatsız edici göründüğü durumlarda bile, sadece söyleyeceklerini dinlersek çok şey öğrenebiliriz. Bu, kendi fikirlerimizi savunmamamız gerektiği anlamına gelmez. Anlamamız gereken şu:başkalarını refahımız ve huzurumuz pahasına ikna etmeye çalışmak anlamsızdır.

3. Problemi basitleştirmek

İnsanların tartışırken yaptıkları yaygın hatalardan sonuncusu, dünyayı siyah ve beyaz olarak görmektir. Bizim için mücadele ettiğimiz konu açıktır. Tek bir gerçek vardır ve diğer görüşler tamamen yanlıştır.

Bununla birlikte, diğer kişi de kendi fikirlerinin doğru olduğuna inanmaktadır. Bu nasıl olabilir? Gerçekliği göremiyorlar mı yoksa başka bir şey mi var? Çoğu zaman, tartıştığımız konular oldukça karmaşıktır. Bu nedenle, neredeyse tüm görüşler kısmen doğrudur.

Mutlak gerçeklere sahip olmadığımızı hatırlamamız gerekiyor. Bunu yaparsak, çoğu durumda tartışmanın yoğunluğu azalacaktır. Kendi görüşlerimize güvenmek iyidir, ancak bunu alçak gönüllülükle yapmak önemlidir. Hepimizin insan olduğunu ve hata yapabileceğimizi unutmamalıyız.

Gördüğünüz gibi bu üç hata üstün olma ihtiyacından kaynaklanıyor. Fikir alışverişini bir savaşa dönüştürmenin birçok yolu vardır. Ancak birbirimize saygı duyarsak, çoğu sorunu çözülebilir. Daha sağlıklı bir şekilde tartışmak sizin için önemli bir şeyse, bunu başarmanın en iyi yolu, karşınızdaki kişinin düşmanınız olmadığını hatırlamaktır.