Logo image
Logo image

Suçluluk Duygusunun İki Dostu: Şüphe ve Güvensizlik

2 dakika
Suçluluk Duygusunun İki Dostu: Şüphe ve Güvensizlik
Tarafından yazılmıştır Lorena Vara González
Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

Suçluluk asla tek başına gelmez. Daima başka hislerle beraber çıkagelir. Eğer sonuç beklediğimiz gibi değilse bu sonuçtan ötürü bize işkence eder. Çoğu zaman bu duygu bizi içten içe kemirir ve bir şey söyleyecek cesareti bırakmaz. Suçluluk duygusu beraberinde daima şüphe ve güvensizliği de getirir.

Kokarak bir şey yapmaktan asla kaçınma. Bir şey yapmayıp neler olabileceğiyle ilgili suçluluk duymaktansa yaptıktan sonra pişman olmak daha iyidir.

Bu durumda şüphelerimiz bizim yerimize karar alır ve hiçbir şey yapmamanın doğru tercih olduğunu sanırız. Suçluluk içimize işleyerek gerçeği kabullenmek yerine neden harekete geçmediğimizi düşündürür ve bu nedenle sebep olduklarımız yüzünden suçluluk duymamıza neden olur.

Some figure

Şüphe, korku ordularının komutanı

Şüphe bizi devamlı olarak takip ediyor ve özellikle de önemli anlarda ve bir şeylerin yanlış gittiğini düşündüğümüzde bize kendini hatırlatıyor. Biri istemeden incittiğimiz durumlarda ya da ahmakça bir davranışta bulunduğumuz zaman daha da sıklaşıyor. Kısacası şüphe sorunları çoğaltır ve biz bir şeyleri sorgulayana kadar bu böyle devam eder.

Ama hepsi bu da değil. Huzursuzluğumuz arttıkça şüphe kokuları göreve çağırır. Bu korkular ise gerçekte almak istediğimiz kararlardan bizi tamamen uzaklaştırır.

Hayatta sadece basit bir şekilde mutlu olmak ve acı çekmemek istiyoruz. Ancak şüphe çoğu zaman buna engel oluyor. Tekrar tekrara korku ve şüpheye kapılıp güvensizlik içinde hareket ediyor ve sağlıklı bir şekilde mutlu yaşamaktan da uzaklaşıyoruz.

Some figure

Güvensizlik, bizi alıkoyan zincirler

“Kendinizden çok hızlı kaçabilirsiniz çünkü kırık parçalar artık ayaklarınızı çok derinden kesmiştir.”

– C. JoyBell C

Daha sonra güvensizlik ortaya çıkar ve kendimiz ve davranışlarımız hakkında şüpheye düşmemize neden olur. Bu durum bizi geriye çeker ve tekrar tekrar kalkmayı deneriz. Güvensiz olduğumuz zaman özgüvenimizi yitiririz. Duygusal dengemiz kaybolur ve içimizde bize düşman şeyler büyür. Öz imajımız bulanıklaşmaya başlar ve olduğumuz kişiyi yansıtmayan korkular oluşur.

Böylece nasıl davranırsak davranalım önümüzde güzel bir gelecek olmadığını düşünürüz. Yapabilecekken yapmadıklarımız yüzünden hep geride kalırız.

Bu nedenle suçluluk duygusu ortaya çıktığı zaman gerçek olana yani şu ana odaklanmak bu durumun üstesinden gemleye yardım eder. Bu şekilde potansiyelinize ulaşabilirsiniz çünkü kendi kendinize aklınızda koyduğunuz sınırlar daha önce buna engel oluyordu.