Sırlar Odanızdan Nasıl Kaçarsınız?
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Hayatınızda sırlar ile dolu gizli bir odanız var mı? Bunun anlamı tam olarak nedir? Bu makalede, bu önemli konudan bahsedeceğiz ve size kendi kimliğinizi nasıl koruyacağınızı göstereceğiz.
İki kişi birlikte yaşamaya karar verdiğinde, özel hayat konusunda belirgin birkaç sorun ortaya çıkabilir. Bu sorunların arasında en yaygın olanlardan biri uyum sağlamak ve birbirine alışmaktır. Bunlar, tüm sinir bozucu alışkanlıklarımızı, takıntılarımızı ve geleneklerimizi de içerir.
Bu birlikte yaşama süreci, ilişkilerinizin dinamiklerini oluşturur. Burada, çiftlerden her ikisi de taviz verirken aynı zamanda bireysel kimliklerini kaybetmemeye de çalışacaklardır. Bir çift bunu yapmadığında, “sırlar odası” denen bir şey ortaya çıkabilir.
Sırlar Odası
Sırlar odası, tüm mahrem şeylerimizi ve alışkanlıklarımızı sakladığımız yaşam alanıdır. Ancak, aynı zamanda, bu alandaki bu eşyalar, partnerimizi huzursuz veya rahatsız edebilecek şeylerdir.
Bu oda, eşinizin iyiliği için değiştirmekten çekinmeyeceğiniz önemsiz ayrıntılarla dolmaya da başlayabilir. Partnerinizin sevmediği bir parfüm, oturma odasında yer kaplayan el işleri veya partnerinizi ölümüne sıkan romantik TV şovları olabilir.
Sırlar odası çözümlerle değil zorunluluklarla dolu olduğunda, sorun endişe verici olmaya başlayabilir. Partnerinizin gözünde sizi bir şekilde “dayanılmaz” yapan tehditler ile birlikte, sıkıntı yaratabilecek gelenek ve alışkanlıklarla doludur.
Bu anlamda sık sık olan şey, sırf eşinizi kaybetmemek için bu gelenekleri değiştirmeye karar vermenizdir. Ancak ödediğiniz bedel de, kendi kimliğinizi kaybediyor olmanızdır.
Birbirlerini gerçekten seven çiftler, her bir kişinin mükemmel olmaya çalıştığı ve kendi iyiliklerini göz ardı etmek pahasına diğer yarısını memnun etmeye çalıştığı çiftler değildir. Birbirlerini gerçekten seviyorlarsa, oldukları gibi kabul edip sevebilirler. Birbirlerinin hatalarına ve aynı beğenileri ve hoşlanmadıkları şeyleri paylaşmadıkları gerçeğine katlanacaklardır.
Sırlar Odası ve Psikolojik Şiddet
Sırlar odasının bu şeylerle dolmasının nedenlerinden biri korkudur. Partnerinizin psikolojik tepkilerinden korkuyor olursunuz. Hatta şiddete başvurmalarından ve sözle veya fiziksel olarak sizi tehdit ve taciz etmelerinden korkabilirsiniz.
Pek çok insan, fiziksel veya psikolojik tacizin kurbanı olmaktan kaçınmak için kendi arzularından ve kimliğinden vazgeçer. Partnerleri tarafından giderek daha savunmasız hale getirilirler ve gittikçe daha fazla tuzağa düşerler. Partnerleri, bu tacizin kendi çıkarlarını nasıl çoğalttığını görünce, aynı şekilde davranmaya devam ediyor olacaklardır.
O zaman da gerçekleşecek olan şey, kurbanın geri çekilecek ve sırlarla dolu odasının köşesinde gizlenecek olmasıdır. İlişkide meşru olarak hak ettikleri konumu almayacak olan bu insanlar kişisel özgürlüklerini kaybedecek ve kendilerine ait olanı sahiplenmeyi bırakacaklardır. Buradaki sonuç, süreç içinde kendi kimliklerini kaybedecek olmalarıdır.
Sesinizi Kaybetmeniz
Bu insanlar partnerlerinin kendileri adına konuşmasına izin vermeye başlar. Seslerini ve bununla birlikte güçlerini ve özgüvenlerini kaybederler.
Bir ilişkide kimliğinizi ve sesinizi asla kaybetmemelisiniz. Duyguların ötüye kullanımı, tecrit ve korkuya karşı tek silahınız bu.
Geriye kalan, bir zamanlar sizin olanın düzensiz bir karmaşasıdır, ancak bu artık başka birine bağlıdır. Kendimizi kaybetmekten korkarız çünkü hayatımız özünde diğer kişiyle bağlıdır.
Bizden geriye hiçbir şey kalmamıştır. Odamız da yavaş yavaş “sırlarımızla” doluyor olacaktır bu durumda. Gerçekten sevdiğimiz şeyler sonunda hücremizin demir parmaklıkları haline geliyordur.
Sırlar Odasından Nasıl Ayrılabilirsiniz?
Bu odada ya da hapishanede yumruk ya da darbenin bıraktığı izler yoktur. Bu durum, onu tanımayı çok daha zor hale getirir. Hatta kendi özgür iradeniz dışında bir şeyler yapmayı bıraktığınızı veya kendiniz olmayı bıraktığınızı bile düşünebilirsiniz.
Ancak, aradaki fark da açıktır. Onları kaybetme korkusu varsa ya da ilişki size zarar veriyorsa, bu seçim özgürlüğü değil, baskıdır.
Hepimizin takıntıları var. Hepimizin sevdiğimiz ve başkalarını memnun etmek için paylaşmak ya da vazgeçmek zorunda olmadığımız şeyler vardır. Bu şeyler diğer kişinin özgürlüğünü etkilemiyorsa, onlarda yanlış bir şey olmadığını unutmayın.
Bu nedenle ve bir ilişkide kendi sesimizi, alanımızı ve kimliğimizi kaybetmemek için, sırf eşimizi kaybetmekten kaçınmak için her şeyden vazgeçmemize gerek yok.
Sırlarınızı Gün Işığına Çıkarın
Ancak, zaten sırlarla dolu bu odanın içinde kilitli kaldıysanız, onları korkmadan gün ışığına çıkarmanızı tavsiye ederiz. Kim sizi gerçekten seviyorsa, sonunda tüm zaaflarınız ve tuhaflıklarınızla sizi kabul edecektir. Ya da en azından, zemini kaybetmek zorunda olan tek kişi olmadığınızda bir çözüm bulmaya çalışacaklardır. Gerçekte olduğunuz kişi gibi davrandığınız için zemininizi kaybederseniz, ilişkinizi sürdürmek çok da buna değmeyecektir.
Sırlarla dolu odanızın hapishane hücresinden çıkmanızı engelleyen korku ise, dışarıdan yardım isteyin. Bu, onları bir köşeye sakladığınız için uzaklaşan arkadaşlarınızdan olabilir. Ya da bir süredir görmediğiniz akrabalarınızdan da yardım isteyebilirsiniz.
Tamamen korku içinde yaşamaya devam etmek zorunda kalmamak için, ihtiyaç duyduğun kişiyle konuş. İhtiyacınız olursa profesyonel yardım da talep edebilirsiniz. Psikologlar, yalnız olmadığınızı ve her şeyden önce bunun sizin hatanız olmadığını bilirler.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.