Sinirbilime Göre İstediğinizi Nasıl Elde Edebilirsiniz?
Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater
İstediğinizi elde etmek için bir yıldız kayarken dilek dilemenize veya şanslı olduğunuzu ummanıza gerek yok. Arzular, bir anlamda henüz adı konulmamış hedeflerdir ve hedeflerinize çaba, bağlılık ve bir tutam coşku ile ulaşabilirsiniz. Nörobilim, bu yolculuk boyunca size yardımcı olabilecek, beyninizin nasıl çalıştığını ve potansiyelinizi nasıl en üst düzeye çıkarabileceğinizi anlamanıza olanak tanıyan bazı büyüleyici ve faydalı içgörülere sahip. Yani, sinirbilime göre, istediğinizi elde etmeniz, bir mucize olmadan da mümkün.
İnsan beyni, uzmanları her zaman büyülemiştir. Aslında, nasıl çalıştığını anlamak, kendimizi daha iyi anlamak ve ona karşı olmak yerine onunla birlikte hareket etmek için atılacak ilk adım.
Carl Sagan’ın Broca’nın Beyni adlı kitabında da anlattığı gibi, anlamak mutlulukla eş anlamlı ve çok az şey yararlı şeyler öğrenmekten daha tatmin edici olabiliyor. Bu nedenle, istediğinizi elde etmeyi kolaylaştıracak yaklaşımları, stratejileri ve unsurları bilmek harika bir fikir olacaktır. Bütün bunları yapıyor olmak, hayatınızı bile değiştirebilir!
Sinirbilime göre, beyniniz istediğinizi elde etmenize yardımcı olabiliyor
İnsanlar çeşitli güçlere sahip. Doğaüstü güçler değil tabii ki bunlar, geliştirip uygulayabileceğiniz becerilerle beslenen yetenekler. Yaratıcılık, güven ve hayal etme, devam etme, planlama ve esasen beynin size sunduğu her şeyi kullanma yeteneği gibi yönlerden bahsediyoruz.
Sonuç olarak, bu süreçlerden en iyi şekilde nasıl yararlanılacağını bilmek, istediğinizi elde etmek için değerli bir strateji. Farkında bile olmadan, beynin doğal işleyişine ters düşen şekillerde davranabilirsiniz. Aslında öğrenmeniz gereken şey, alışkanlıklarınızın iç dengenize açıkça zarar verdiği. Böylece, beyninizle uyumlu hale gelirseniz, hedeflerinize ulaşmak için daha donanımlı olursunuz.
Genetikçi Francis Collins, beynin evrendeki en karmaşık organ olduğunu söylüyor. Beynin, milyarlarca nöronu var ve her nöron yaklaşık 10.000 bağlantıdan sorumlu. Peki neden bu inanılmaz kapasiteyi kendi yararımıza kullanmıyoruz? Daha mutlu ve daha tatmin edici bir hayata sahip olmak için bu doğal işlevleri kullanabileceğinizi düşünmek çok da heyecan verici bir durum.
Aşağıda sizin için sıraladığımız ve istediğinizi elde etmenize yardımcı olacak stratejileri keşfedin.
Bir şey olmasını istiyorsanız, bir plan yapın ve sağlıklı alışkanlıklar edinin.
Beynin zamanı düzenlemek ve güvenliği sağlamak için alışkanlıklara, rutinlere ve belli faaliyetlere ihtiyacı var. Bunların hepsi stresi azaltır ve sayısız iç süreci düzenler. Beynin, daha iyi konsantrasyon ve odaklanma için bu alışkanlıkları edinmenize izin veren alanı, korpus striatum.
Rutinler, hedeflerinize ulaşmak için beden ve zihnin uyum içinde çalışmasına yardımcı olurlar. Ne yapacağınızı önceden bilmek, gecikmeyi ve ertelemeyi de azaltır.
İstediğinizi elde etmenin ilk adımı planlar ve programlar oluşturmaktır.
Sinirbilime göre, olumsuz düşünceleri fiziksel aktivite ve müzikle etkisiz hale getirebilirsiniz
İstediğinizi elde etmek için en kötü düşmanlarınızla yüzleşmeniz gerekecek: bozgunculuk ve olumsuzluk. Bu tutumlar, “Unut gitsin, bunu asla başaramayacaksın” veya “Bu imkansız” gibi düşüncelerle kendini gösteriyorlar.
Bu yola koyulduğunuzda, iki ayrı strateji deneyebilirsiniz. Birincisi harekete geçmek. Vücudunuzu fiziksel aktiviteye maruz bırakın. Yürüyüşe çıkabilir, dans edebilir veya bisiklete binebilirsiniz. Hangi aktiviteyi seçtiğiniz de çok önemli değil aslında. Önemli olan, beyninize endorfin ve serotonin sağlamak için vücudunuzu ve kalbinizi harekete geçirmek. Olayları farklı bir açıdan görmek için yarım saatlik bir hareket bile yeterli olabilir.
Elinizin altında başka bir harika araç daha var: müzik. Müzik sadece ruh halinizi iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda seçici dikkat becerilerinizi de geliştirebilir. Bunun gibi Cenevre Üniversitesi’nde yapılan çalışmalar da bu teoriyi destekliyor.
Kendinize inanın
Londra’da bir biyomedikal araştırma merkezi olan Wellcome Trust’taki bilim adamları da, 2012’de ilginç bir çalışma yürüttüler. Bu çalışmanın amacı, bazı insanların neden daha iyi seçimler yaptıklarını ve kararlar aldıklarını, istekleriyle uyumlu hareket ettiklerini ve hedeflerine ulaşma eğiliminde olduklarını anlamaktı.
MR taramaları, araştırmacılara, siz bir karar vermeden önce beynin ön bölgesinde daha yüksek derecede aktivasyon olduğunu gösterdi. Spesifik olarak, ventromedial prefrontal korteks. Peki bu ne anlama geliyordu? Bu, bu alanın tüm seçeneklerinizi değerlendirmenize yardımcı olduğu anlamına geliyor. Bunu doğru bir şekilde yapmak için, devreye giren başka bir önemli süreç daha var: özgüven.
Kendinize inanmalısınız. Yalnızca istediğiniz şeyle uyum içindeyken ve yeteneklerinize inandığınızda doğru kararlar verirsiniz. Bunun nedeni, yapılacak en iyi şeyin ne olduğunu anlayabilmeniz. Korkulu bir durumdaysanız ya da emin olamıyorsanız, bu anlamda doğru yola çıkmak zor olacaktır.
Yorulduğunuzda yaratıcı bir şeyler yapın
İstediğinizi elde etmeye çalışırken, zihinsel olarak yıpranmış hissetmek oldukça kolay. Zihinsel yorgunluğa verilen yaygın bir yanıt da, bir TV dizisi izlemek gibi sıradan bir şey yapmak oluyor. Bu tür yorgunluk durumlarında, hiçbir çaba gerektirmeyen bir şey ararsınız; yani sadece pasif bir gözlemci olacağınız bir uğraş.
Sezgisel durumlara aykırı gibi görünse de, yorgunken yaratıcı bir şey yaparsanız beyniniz çok daha mutlu oluyor. Zihni harekete geçiren ve sizi motive eden çizim, heykeltraşlık, beste yapma, boyama veya başka herhangi bir şey bunu sağlamak için harika bir seçenek. Mihaly Csikszentmihalyi’ye göre, bu tür aktiviteleri yaparken, refah ve mutluluğa götürecek bir biçimde bir “akış” durumuna girersiniz.
Kaygıyı kendi yararınıza kullanın
İstediğinizi elde etmekle ilgili bilmeniz gereken çok önemli son bir şey daha var. Düşündüğünüzden daha da yüksek bir miktarda olacak şekilde, bir hedefe ulaşmak, uygun bir anlamdaki iç aktivasyonu gerektiriyor. Başka bir deyişle, sinirbilime göre, bir miktar kaygı, bu süreçte aktif rol oynuyor.
Bununla ilgili hızlı bir şekilde bir sonuca varmadan önce açıklamamız gerekir ki, burada sağlıklı bir anksiyete türünden bahsediyoruz. Motivasyonu aktive eden ve sizi harekete geçmeye ve etrafınızdaki uyaranlara tepki vermeye iten türden bir aktivasyon yani bu. Bu sağlıklı anksiyete türü, sizi potansiyel fırsatların farkına varır ve bunlara uyum sağlar hale getirecektir.
Elbette, bedeniniz ve zihninizle uyum içindeyseniz, kaygının kontrolü ele geçirmediğinden de emin olabilirsiniz. Çünkü eğer kaygı gerçekten de kontrolü ele alırsa, beyniniz artık müttefikiniz değildir. Hayaller endişeye dönüşür ve hedeflerinize ulaşmak oldukça zorlaşır. Bunu hiç bir zaman unutmayın!
Sonuç olarak, bu stratejiler, istediğinizi elde etmenize yardımcı olacak yararlı başlangıç noktaları. Ayrıca, bu noktalar, zihinsel anlamdaki öz bakım için harikadırlar. Bunları yapmayı hemen bugün denemeye başlayabilirsiniz!
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Benedetto De Martino, Stephen M Fleming, Neil Garrett, Raymond J Dolan. Confidence in value-based choice. Nature Neuroscience, 2012; DOI: 10.1038/nn.3279
- Fernandez, N. B., Trost, W. J., & Vuilleumier, P. (2020). Brain networks mediating the influence of background music on selective attention. Social Cognitive and Affective Neuroscience, 14(12), 1441–1452. https://doi.org/10.1093/scan/nsaa004
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.