Sihre Sahip Olanların Hileye İhtiyacı Yok
Daha fazla insan tanıdıkça, ‘dehalarını’ içlerinde taşımayı bilen insanların başkalarına ulaşmak için bir şeye ihtiyacı olmadığının daha da farkına varırız. John Lennon’ın yaptığı her şeyde sihir vardı, Dali resmetmek istediği şey için tek bir hileye bile ihtiyaç duymadı ve Charles Chaplin tüm dünyayı fethetmek için konuşmak zorunda kalmadı.
Kendimizi tanıtmanın en iyi yolu kim olduğumuzu bilmek ve kendimizi hiçbir filtre, maske ya da yapaylık olmadan olduğumuz gibi göstermektir. Çünkü sihre sahip olanların hileye ihtiyacı yoktur.
Mükemmel olun ya da olmayın, doğal olun
Geçen gün Michelle Jenner’ın olması gereken mükemmellik ile ilgili bir yazısını okuyordum. Mükemmellik kendimizin ve etrafımızdakilerin bizden beklediği bir oldu haline geldi. Saçımızı yaptırıyoruz, kıyafetler deniyoruz, makyaj yapıyoruz, günde 100 kere aynaya bakıyoruz ve hepsi olmadığımız biri gibi gözükmek için.
“Dürüstlük ve doğruluk başarının anahtarlarıdır. İyi haberse herkes hem doğru hem de dürüst olabilir.”
– Zig Ziglar
Ardından dışarı çıktığımızda, asıl önemli olanın başkalarının bizde ne gördüğünü düşünüyoruz. Bu yüzden buna ayak uydurmak için çaba sarf ediyoruz. Ancak ne mükemmeliz ne de kusurlu: Bizi birbirimize bağlayan özümüzdür.
Bu yüzden doğallık ve dürüstlük, yaşadıklarımızdan haz almamıza ve uzun süren, daha derin ilişkiler kurmamıza yardımcı olur. Kusurlar sonunda gün yüzüne çıkacak bu yüzden onları en başında kabul etmek en iyisidir.
Hem sihirli hem de deli
Başka bir deha olan Bukowski’ye ait olan bu cümleyi daha önce duymuşsunuzdur. Yangınında yalan yok diye devam ediyor. Demek istediği şey, nasıl yapacaklarını düşünmeden kendilerinin başkalarına teslim edenler birer dahidir ve onları seviyoruz.
Bukowski’nin ‘deli kadını’ kendini dürüstçe ve çarpıtmadan ifade edendir. Hayatının en doğru sonuçlarını, nasıl hissettiğini ve nasıl hissetmek istediğini bilmek kadar kolay bulabilendir.
Neden çocukların dürüstlüklerini seviyoruz? Çünkü onlar yaptıkları her işe kalplerini ve ruhlarını katabiliyorlar. Ön yargılardan arınmış bir şekilde arkadaşlık kuruyorlar. Masumlar ve yetişkinlerden daha sürpriz dolular. Ayrıca, saçma nedir bilmiyorlar ve her şeyden önemlisi içtenler.
“Hepimiz bu dünyanın birer yolcusuyuz ve yolculukta karşılaşabileceğimiz en iyi şey dürüst bir arkadaş.”
– Robert Louis Stevenson
Nasıl yaptıklarını bilmeden sihir yapabilen insanlar var
Vanesa Martin bir konserinde bundan bahsettiğinde bir birey olarak büyüyelim diye her şeyi yapan o arkadaşları hatırladım. O anda, yaptıkları şeyin bizim için ne kadar önemli olduğunu bilmeden bizi kurtardıkları zamanları hatırladım.
Karşılığında hiçbir şey beklemeden sahip oldukları her şeyi verenlerin sadeliği ve sihri, başarısızlıkla eşdeğer olan sahte görünüşlerdense yakın tutulmayı hak ediyor. Bir noktada, hepimiz bizi şaşırtan insan hakkında bir şey keşfediyoruz.
Tüm bu sebeplerden dolayı, sihirli olabileceklerini bilen ve dünyaya yüzlerini göstermek için bir hileye ihtiyaçları olamayan insanların etrafında olmalıyız. Bu şekilde, arkadaşlığın en iyi tarafının tamamen dürüst bir şekilde kendini tanıtmak olduğunu anlayabiliriz.
“Dünya anlamını korusun diye yaptığınız basit şeyleri gördüm ve kime teşekkür edeceğimi bilmiyorum.”
– Karmelo Iribarren
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.