Seni Seviyorum Diye Haykırmak İsterken Merhaba Demek Zordur
İngiltere’de Robert Grimes tarafından yürütülen bir çalışma var. Bu çalışma, aya adım atılmadığı teorisi doğru olsaydı, şimdiye kadar bir şekilde ortaya çıkmış olacağını öne sürüyor. Sadece işin içindeki insan sayısı bile bunun duyulması için yeterlidir, diyor bu çalışma. Ama kalbimiz ve “Seni seviyorum” demek söz konusu olduğunda, işler değişir. Birisi için derin ve samimi bir his söz konusudur. Ama bu duyguyu göstermez ya da açığa vurmayız. Belki de korktuğumuz için.
Belki de bir ilişki sona ermiştir ama hala o insana karşı hislerimiz vardır. Belki o kişiyle uzun zaman sonra tekrar karşılaşırız ve hala bir şeyler hissettiğimizi fark ederiz. Belki de uzun zamandır arkadaş olduğumuz birine karşı derin bir his doğmuştur içimizde.
Bunlar, “Merhaba” derken aslında “Seni seviyorum” diye haykırmak istediğimiz durumlardır. O kişiye sarılmak, gülümsemek, onu öpmek ve onunla zaman geçirmek isteriz. Sadece onlara bakmak isteriz ve pek çok nedenle duygularımızı açığa vuramayız.
“Aşk, hissettiklerimi anlatmakta zayıf kalan bir kelime. Seni seviyoorum, anlıyor musun? Seni seviyoorum! İki o ile. Hislerimi anlatabilmek için bir kelime icat etmem lazım.”
– Woody Allen, Annie Hall
Hissettiklerimizi gösterememe
Bazen korkudan ya da kendimizi engellenmiş hissettiğimiz için “Seni Seviyorum” diyemeyiz. Belki de geçmişteki ilişkilerimiz bizi etkilemiş ve etrafımızda bir kabuk örmemize neden olmuş olabilir. Hatta aleksitimi (duygudurum körlüğü) denen bozukluğun söz konusu olduğu aşırı durumlar bile olabilir.
Aleksitimi, bunu yaşayan insanları, duygularını teşhis etmek ve sözlü olarak ifade etmekten alıkoyan nörolojik bir bozukluktur. Hastalığın farklı dereceleri vardır. İlki, duygularla ilgili yapıların zarar görmesinden kaynaklanır. İkincisi ise duygusal bir travma ya da duygusal gelişim bozukluğuyla ilgilidir.
“Hiç planlamadığınız elvedalardan kötüsü yoktur.”
– Leunam
Aleksitimi bozukluğundan muzdarip kişiler, “Seni seviyorum” ya da “Üzgünüm” diyemezler. Kendilerine karşı derin bir kınama duygusu hissederler. Çünkü başka insanlara karşı kendi hislerini ifade edemediklerinin farkındadırlar. Ve bu durum, kendilerini işe yaramaz hissetmelerine neden olur.
Duygularımızı göstermenin önemi
Günümüz toplumunda duygu ve hislerimizi ifade etmek, tiksinilen bir şey halini aldı. Oysa duygularımızı ifade etmemek çok olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, yaşamımızın tüm alanlarında hissettiklerimizi ifade edebilmek önemlidir.
Birçok insan, çok küçük yaştan duygularını saklamayı öğrenir. Herkesin içinde ağlamak yanlıştır çünkü bu bir zayıflık işaretidir. Çatışmalarda teslimiyetçi bir tavır takınarak sorunlardan kaçmayı öğrenirler. Yani kendi içlerine çekilmeyi öğrenmişlerdir.
Ama unutmamalıyız ki saklanan ve açığa vurulmayan duygular, bedenimiz ve beynimiz üzerinde çeşitli negatif etkilere neden olabilir. Stres, anksiyete, bağ ağrısı,ülser,astım vb. rahatsızlıklar gibi. İfade edilmemiş bir duygu, bir şekilde patlamayı bekleyen bir bombaya benzer. İçimizde tutmaya devam edersek, nihayetinde hayatımız etkilenecektir.
Seni seviyorum demenin beş yolu
“Te amo”, “I love you”, “Je t’aime”, “Ich liebe ditch” ya da “Seni seviyorum”. Aşk, evrensel bir duygudur. Hayatımızın belli bir noktasında hepimiz bu sözleri söyleme ihtiyacını duyarız. Ama bu duyguları semantik bir şekilde dışa vurmanın mümkün olmadığı bir dil vardır. Vietnam dilinde “Seni seviyorum” demek mümkün değildir. Vietnamlılar bu duyguyu hissetmediğinden değil, bunu ifade edecek sözleri bulamadıkları için.
Ama “Seni seviyorum” demenin pek çok yolu vardır çünkü sadece kelimelerden ibaret değildir aşk. Birini sevdiğinizi göstermekle, her hareketinizle sevginizi belli etmekle ilgilidir. Bu yüzden şimdi size tek bir kelime bile etmeden “Seni seviyorum” demenin beş yolunu göstereceğiz:
1. Onu her gün kendinize aşık edin
Ne kadar zaman geçmiş olursa olsun, iki insan arasında hep bir kıvılcım olmalıdır. Onu sevdiğinizi hatırlatacak bir şeydir bu. Ona bir bardak kahve yapın ve yataklarının kenarına koyun. Yanına hoş bir not bırakın ki uyandıklarında görsünler. Çok büyük hareketlere, pahalı hediyelere gerek yok. Önemli olan hissettiklerinizi ifade edebilmektir.
“Seni seviyorum, nasıl, neden, ne zaman bilmeden. Seni doğrudan, kibirlenmeden seviyorum. Seni böyle seviyorum çünkü başka bir yolunu bilmiyorum.”
– Pablo Neruda
2. Hoş mizacınızı koruyun
Gereksiz yere sinirlenmeyin. Gülümseyin ve derin bir nefes alın. Her şeyi büyütmeyin ve iyi mizacınızı partnerinize de aktarın. Saçıyla oynayın, şakalaşın, gülün. Bütün gün şaka yapmanız gerekmiyor. Önemli olan, meseleleri pozitif bir şekilde görebilmek.
3. Sarılın ve öpün
Birine en son ne zaman sarıldınız ve öptünüz? Hepimizin belli zamanlarda sarılmaya ihtiyacımız vardır ve her zaman sarılabiliriz sevdiklerimize. Ona sarılın ve öpün, kollarınız ve dudaklarınızla “Seni seviyorum” deyin.
4. Diğer kişinin alanına saygı gösterin
Alanlarına saygı göstermek de “Seni seviyorum” demenin bir yoludur. Kendi başlarına bazı şeyleri yapmalarına müsaade edin. Birini sevmek, ortak paydaya sahip olmak demektir. Ama aynı zamanda da bireysel alana sahip olmaktır. Bu alana dürüstlük ve içtenlikle saygı gösterilmelidir.
5. Temasta kalın
“Günaydın” demek, küçük bir öpücük ya da “nasılsın?” diye sormak, ilginizi göstermek için esastır. Bütün bunlar sayesinde sevdiğiniz kişi, ona gerçekten değer verdiğinizi görebilir. Günde milyonlarca mesaj göndermenize gerek yok. Sadece ihtiyacı olduğunda yanında olduğunuzu ve onu sevdiğinizi bilmesini sağlayın yeter.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.